2010 senesinde kendi adını taşıyan ilk albümü ile dikkatleri üzerine çeken, “TRT Müzik Ödülleri En İyi Çıkış Yapan Sanatçı” ödülüne layık görülen Barbaros, önümüzdeki aylarda çıkaracağı “Hayırdır” isimli ikinci albümünün habercisi olan “Yeter” şarkısını ve klibini radyo televizyon ve dijital ortamlar aracılığı ile müzikseverlerin beğenisine sunuyor.
Uzun yıllardır sahne çalışmalarına da hız kesmeden devam eden Barbaros, sözü-bestesi kendisine ait, düzenlemesi ise Arzu Alsan ve Burak Erkul imzalı “Yeter” şarkısının klibi için de kamera karşısına geçti. Klibin yönetmenliğini Devrin Usta yaptı. Aynı evin içinde, ayrı zamanlarda birbirini özleyen iki aşığın hikayesinin anlatıldığı klip Beyoğlu’nda bir otelin çatı katında çekildi.
Barbaros’un önümüzdeki aylarda raflardaki yerini alacak olan “Hayırdır” isimli albümünün repertuvarı, ilk albümünün aksine çoğunlukla kendisine ait şarkılardan oluşacak. Barbaros, hem sevgi dolu hem de isyan eden iki ayrı duygu durumunu, aynı sözlerle anlattığı “Yeter” şarkısı ile ilk kez söz-beste kimliğini görücüye çıkarıyor.
reklam
30 Haziran 2012 Cumartesi
BARBAROS SEVENLERİNİN HASRETİNE “YETER” DİYEREK GELİYOR
26 Haziran 2012 Salı
GÖKSEL'DE BİR ALBÜM VAR...
İtiraf ediyorum, bir gün Göksel ile ilgili böyle bir paylaşımda bulunacağımı hiç tahmin etmezdim.
“Yollar” adlı ilk albümünü çıkardığında ben ilkokuldaydım ve kendi yaşıtım olan kızların ağızlarını 333 der gibi büzerek “sabır sabır ya sabır” diyerek söyledikleri şarkı da albümün çıkış parçasıydı. Maalesef ben şarkıyı büktükleri dudaklarından -garip danslarıyla da beraber- ilk defa akranlarımdan duyduğum için resmen şarkıya “gıcık” olmuştum. Epey sonra klibindeki oyuncak bebek gibi görünen o tatlı kıza –rengarenk klibi eğlenceli de olsa- bu şarkıyı hiç yakıştıramamıştım ve “Bu şarkıyı bu kız söylüyormuş demek.” diyerek şaşırmıştım. Bu nedenle Göksel ile tanışmam kendimce pek hoş olmamıştı.(Evet çocuk olabilirim ama şarkıları ve kliplerini bazen avaz avaz söylemeyi sevdiğim için, bazen de sırf yeni çıktıkları için takip ediyor ve kendimce yorumlarda bulunuyordum, hatta haddimi bilmeyip bana kalsa bu klip şöyle olmalıydı diye konuştuğum da oluyordu, çocuk olmak gerçekten büyük bir hazineymiş, o zaman gülüp geçilen hatta hoşa giden sözlerimi şimdi söylesem topa tutulurum.)Neyse sonraları şarkıyı sevdim, ya da belki Göksel’in tarzına alıştım ve ona yakıştırdım, hatta şimdi düşününce o şarkıyı ondan başka kimsede düşünemiyorum.
SANKİ HEPSİ 'KULAĞA HOŞ GELEN' PARÇALARDI
Zaman hep yaptığı gibi “aradan” geçti. Yanlış hatırlamıyorsam 2000li yıllara geçmiştik. Göksel bir albüm tanıtımı için konuk olarak bir televizyon programındaydı. Programa bağlanan bir izleyici -cümlesini tam hatırlamasam da- Göksel’in sesinin duygusal şarkılara çok uyumlu olduğunu belirterek hareketli ve enerjik şarkılardan daha çok melankolik şarkılar söylemeye uygun biri olduğunu sandığını söylemişti. Tabi ki bu onun kişisel görüşüydü ama o güne kadar Göksel duygusal şarkılarıyla daha çok ünlenmişti sanki.
Evet. Yine aradan zaman geçti. Göksel 2012’de öyle bir albüm yaptı ki o yumuşak sesiyle nasıl sert, nasıl eğlenceli, nasıl duygusal ve romantik olunabileceğini bize gösterdi. Ayrıca yeni imajını da kafamda Göksel’in sesine oturttuğum karakteriyle çok uyumlu buldum. Bana göre güzel ve çok da seksi olmuş. İmajından bahsetmeden geçmek istemedim ama bana göre asıl sarsıcı olan albüm. Müzikal anlamda şarkıları değerlendirecek ne bilgim ne haddim var ama kullanılan ensturmanlar da dahil, dinlediğim her şarkının bana ayrı bir keyif verdiğini söyleyebilirim. Dinlerken “Ne bileyim bu şarkıda anlatamadığım garip bir şeyler var gibi” ya da “Bu sözlere biraz daha slow/hızlı bir ezgi daha iyi olurdu bence” demedim. Bir albümde bazı şarkılar diğerlerine göre daha fazla sevilir ya, bu albümde bu olmadı tüm şarkıları çok beğendim, hani “kulağıma hoş gelen” deriz ya hepsi kulağıma pek bir hoş geldi.
ÖNCE DİNGİNLİK SONRA HUZUR...
Şarkılar hemen hemen herkesin hayatı boyunca ilişkilerinde en az bir kere yaşamış olabileceği olayları teker teker anlatıyor sanki... Hele albüme adını veren cümlenin geçtiği “Yalnız kuş” şarkısı her birimizin aşk hayatında mutlu sonumuza ulaşana kadar “tecrübe oldu diyerek” yaşadığımız olaylarda, bir kere bile olsa hissettiğimiz duyguları özetlemiş. Ve bu şarkıları öyle içten ve samimi söylemiş ki bence hem kırılgan hem güçlü nasıl olunur, amaç karşısındakini incitmek olmadan sadece içindekileri söylemek için isyan bayrağı nasıl çekilir gösteriyor. İsyanlar bile insanın içindeki öfkeyi depreştirmiyor da, daha bir kendiyle yüzleşme ve kabullenme süreci yaşatıyor sanki. Hani demek istediğim elinizi belinize atasınız gelmiyor ya da kendinizi bir anda karşınızdakinden intikam alan senaryolar içinde düşünmüyorsunuz da, yaşadığınız süreci kabulleniyor ve olanlarla, belki de hatalarınızla barışıyorsunuz. Ardından bir dinginlik çöküyor, nedensiz ve tatlı bir huzur geçiyor kafanızın üzerindeki konuşma balonlarının içinden.
Albümün bütününde karşı tarafa yapılan göndermelerde de ufak tefek iğnelemeler var ancak bunlar asla kişilere, yaşananlara ve duygulara saygısızlık boyutunda değil. Nedense karşı tarafla savaşır gibi değil de, hafif bir tebessümle ve inceden bir sitemle içini döküyormuş hissi verdi bana.
Şarkıların hikayelerini nasıl yazıldıklarını hep merak ederim. Ancak özellikle bu albümün hazırlanma sürecinde bulunmak ve en ufak ayrıntısına kadar bilmek isterdim çünkü albüm beni bu kadar etkilediyse sürecin kıyısında köşesinde bir yerinde bulunsam neler olurdu bunu düşünmek bile bana büyük bir heyecan veriyor.
Zaman bulduğu aralardan geçmeye devam ediyor ve belki ben bunları yazarken, Göksel-albümü yeni çıksa da- büyüleyici yeni bir şarkı hazırlıyor. Bunlar albümün bana hissettirdiği duygular ve düşündürdükleri. Kendimce, naçizane, güzel şeyler hissettiğimi düşünüyorum ve dinleyen herkesin en azından benim hissettiğim duyguları ama mümkünse çok daha fazlasını hissetmesini dileyerek kendimi Göksel’in sesine bırakıyorum...
Başak SULTAN
24 Haziran 2012 Pazar
TİYATROLAR İÇİN 7 GÜN 24 EYLEMİ SONA ERDİ

GÖREVİM BİTTİ
Etkinliğe destek verenlerden biri de Şebnem Bozuklu'ydu. Ünlü oyuncu eyleme verdiği desteğin ardından Twitter'da şu mesaja yer verdi: "Sanat Maratonu'nda gece 24.00'tebaşladığım sunuculuk görevimi sabah 08.00'de devrettim. Dostlarla olmak şahane!" Eylemin son gününe ise Levent Üzümcü, Altan Erkekli ve Hasibe Eren de katıldı. Omuz omuza oyuncu arkadaşlarına destek veren üçlü; okunan şu bildiriye de onay verdi:
SUSMAYACAĞIZ
"Bizler 63 yıldır bütün Türkiye'ye tiyatro aşkını ve ışığını inatla taşıyan Devlet Tiyatroları'nı ve eski adıyla 'Darülbedayi', yeni adıyla İstanbul Şehir Tiyatrosu'nu; gelecek kuşakların aydınlık ellerine güvenle devretmeden uyumayacağız. Bizim gayretimiz; tüm insanların birbirini anladığı yarınlar içindir. Bu Meram anlaşılancaya kadar susmuyoruz, susmayacağız!"
23 Haziran 2012 Cumartesi
OTOMOBİLDE CAM FİLMİNE CEZA YOKMUŞ

154 lira ceza kesilmişti
Sakarya Barosu avukatlarından Vacit Öktem, 4 Haziran 2012 tarihinde kendisine ait araçla Adapazarı Adliyesi’nden bürosuna gelirken, Sakarya Emniyet Müdürlüğü Şehiriçi Trafik Şube Müdürlüğü ekiplerinin yaptığı kontrollerde, aracının camında siyah film olduğu gerekçesiyle ceza uygulandı.(MİLLİYET)
HİÇ BİR KİTAP BÖYLE TANITIM GÖRMEDİ; AŞKIN ADIYLA TANITILDI

3 yaşındaki Dante adlı atın üzerinde kızmızı renk ağırlıklı kostümüyle kameraların karşısına geçen Price, atı şaha kaldırarak binicilik alanındaki becerisini de gösterdi. Price bundan önceki kitaplarını da mayoyla tanıtmıştı
İngilizlerin bu etkileyici tanıtımına karşı Türklerin de Masumiyet Müzesi var demekle yetiniyoruz.
GEELY 29.000 TL'YE C SINIFI SATIYOR
Sedan ve hatchback gövde tipiyle Geely Emgrand EC7, Avrupai ve modern tasarımı, geniş iç hacmi, sunduğu sürüş keyfi, zengin standart donanım özelliklerini, uygun fiyat etiketi ve 5 yıl / 150,000 km garanti uygulaması ile birlikte sunarak C segmentindeki en cazip otomobillerden biri olarak öne çıkıyor.

Geely Emgrand EC7 Basic paketinde, EBD destekli ABS, yol bilgisayarı, elektrik kumandalı, ısıtmalı ve led sinyalli yan aynalar, otomatik yanan farlar, follow me home (eve kadar takip sistemi), tam otomatik digital klima ve polen filtresi, radyo/CD/Mp3 çalar, elektrikli ön ve arka camlar, ön ve arka sis farları, arka park sensörü standart olarak sunuluyor.
Emgrand EC7 ayrıca, EuroNCAP tarafından uygulanan çarpışma testlerinden 4 yıldız alarak büyük bir başarıya imza attı. Pek çok Avrupalı rakibini geride bırakarak 4 yıldız ile ödüllendirilen Emgrand EC7, EuroNCAP’ten 4 yıldız alan ilk Çin otomobili oldu.
Geely’nin Emgrand EC7 modeline duyduğu güvenin en önemli kanıtı ise bu model için mekanik, boya ve paslanmazlıkta verdiği 5 yıl /150,000 km garanti uygulamasıdır. Türkiye’de zorunlu olarak verilen 2 yıl ya da 60,000 km. yasal garantinin üzerine verilen 5 Yıl / 150.000 km' garantisi, Türkiye’de bu kadar geniş kapsamlı verilen ilk garanti uygulamalarından biridir.
Geely, sunduğu cazip fiyatlı modellerle, % 100 ve hızlı kredi kullanım imkanı ile en kolay satın alınan otomobil olmayı hedefliyor
GENÇ RESSAM, İSPANYA'DA SERGİ AÇTI
Selen Çiftçioğlu Şenkaya İspanya'nın Teruel kentinde sergi açtı. Şenkaya'nın karışık teknikle yaptığı resimler Aragon bölgesinde büyük ilgi gördü.
Sergi, 16 Mayıs 2011' de, İspanya'nın Aragon Bölgesinin bir Şehri olan Teruel'de açıldı. 6 aylık bir yaşam deneyiminden sonra, bu şirin İspanyol şehrinin mudeharlarla birleştiği; şaşırtıcı, güzel ve bir o kadar da renkli dünyasını yansıtan sergi tüm Aragon bölgesinde büyük ilgi gördü.

Selen Çiftçioğlu Şenkaya iki ay boyunca Teruel' in merkezinde bulunan Bar Museum'da sergilenen eserler karışık teknik ile yaptığını söyledi. Şenkaya, "Renklerin canlılığı 'bir şeyleri harekete geçirme'ye yöneliktir, o yüzden vurguludur" dedi. İspanya'ya yolu düşecekler için: Sergi mayıs ve haziran ayları boyunca gezilebilecek.
22 Haziran 2012 Cuma
YENİ RİO ÇOK BEĞENİLİYOR
Son dönem yaptığı atılımla otomobil tarihine derin izler bırakan Kia'nın içinde bulunduğumuz günlerde yaptığı sıçrayıştan ileride uzun uzun bahsedilecek. Yeni çıkardığı tüm modeller neredeyse kusursuz olan Kia'nın Rio'su hem donanımı, hem geniş motor seçenekleri hem de alternatifli şanzımanı ile modeli bir basamak yukarı taşıyor.
Hackback ve Sedan olarak iki karoser tipi ile piyasada olan Rio derli toplu ve sağlam B sınıfı araç almak isteyenlere hitap ediyor.
1.25 benzinli, 1.4 benzinli ve 1.4 dizel seçeneklere sahip Hatckbck Rio dizel motor seçeneği için sadece düz vitesli olarak satılıyor.

SEDAN RIO
Şimdilik Sedan Rio'da dizel motor seçeneği yok. 1,4 benzinli Rio 109 PS ve 137 nm torka sahip. Otomatik şanzıman seçeneği de bulunan sedan Rio'da tek dezavantaj sunulan otomatik şanzımanın eski nesil 4 ileri olması.

İŞTE YENİ RİO'NUN FİYAT LİSTESİ
Yeni Rio Hatchback NATTY | Düz vites | 1.25 | Benzinli | 33.250 TL |
Yeni Rio Hatchback FANCY | Düz vites | 1.25 | Benzinli | 35.850 TL |
Yeni Rio Hatchback FANCY AT | Otomatik vites | 1.4 | Benzinli | 40.750 TL |
Yeni Rio Hatchback SPORTY AT | Otomatik vites | 1.4 | Benzinli | 44.150 TL |
Yeni Rio Hatchback NATTY | Düz vites | 1.4 | Dizel | 39.550 TL |
Yeni Rio Hatchback FANCY | Düz vites | 1.4 | Dizel | 42.250 TL |
Yeni Rio Hatchback SPORTY | Düz vites | 1.4 | Dizel | 45.750 TL |
YENİ RIO Hatchback SPORTY 3 kapı | Otomatik vites | 1.4 | Benzinli | 44.650 TL |
YENİ RIO Hatchback SPORTY 3 kapı | Düz vites | 1.4 | Dizel | 45.850 TL |
YENİ RIO Sedan NATTY | Düz vites | 1.4 | Benzinli | 35.400 TL |
YENİ RIO Sedan FANCY | Düz vites | 1.4 | Benzinli | 38.000 TL |
YENİ RIO Sedan FANCY | Otomatik vites | 1.4 | Benzinli | 40.800 TL |
YENİ RIO Sedan SPORTY | Otomatik vites | 1.4 | Benzinli | 42.800 TL |

ERDAL BEŞİKÇİOĞLU 240 KM HIZLA RADARA GİRMİŞ

Başbakan Erdoğan’ın Devlet Tiyatroları’nın kapatılacağı açıklamalarını Ordu’da duyduğunu söyleyen Beşikçioğlu, şunları söyledi: “Ankara’ya doğru dönüş yoluna çıktım. Merzifon’a yaklaştığımda polis durdurdu. 240’la gidiyormuşum. Başbakan’ın sözlerine o kadar kızmışım ki farkında değilim” dedi. Beşikçioğlu, “Sanatta muhafazakârlaşma” ile ilgili bir soruya da şu yanıtı verdi: “Muhafazakâr sanat olamaz ama sanat mutlak bir muhafaza altında olmalı. Muhafazakâr oyun vardı da biz mı oynamadık?”
ANDROID 4.1 JELLY BEAN ADIYLA GELİYOR.

Her neyse, ABD’de olup da Google Play Store web sitesini ziyaret eden, alışveriş sepetine bir adet Galaxy Nexus atıp ödeme sayfasına gelen kullanıcılar telefonun özelliklerinin yer aldığı sepet bölümüne baktıklarında Android 4.1 Jelly Bean şeklinde bir ifadeyle karşılaşmışlar. Ancak tahmin edeceğiniz üzere durumun çeşitli yayınlarda dile getirilmesinin ardından Google bu ibareyi siteden kaldırmış, ancak ok yaydan bir kere fırladı, artık durdurulamaz. Bu durum biraz sürpriz sayılabilir, çünkü Android’in Jelly Bean adlı sürümünün yıl sonunda geleceğini tahmin ediyorduk. Bu arada Galaxy Nexus’un düşük çözünürlüklü görüntüsü değiştirilmiş bir arama çubuğu ve yeni bir arka plan görüntüsünü varlığını da işaret ediyor. Herhalde bu konuyla ilgili olarak gelecek çarşamba başlayacak Google I/O’da yapılacak bazı açıklamalar vardır, merakla bekliyoruz.
21 Haziran 2012 Perşembe
OGÜN SANLISOY AKUSTİK 2012 İLE TATİL YOLLARINI KISALTACAK

Ogün Sanlısoy’un 6. albümü “Akustik 2012” Pasaj Müzik etiketiyle 19 Haziran’da raflardaki yerini aldı. Türk Rock müziğinin güçlü kadın vokali Özlem Tekin ile Ogün Sanlısoy "Dayanamam" şarkısında düet yaptılar. Ayrıca albümde "Geçer Zaman" adlı yeni bir şarkı ve 4 kısa enstrümantal parçanın yanı sıra ‘Saydım’, ‘Pencere’, ‘Hadi beni güldür’, ‘Bilmece’, ‘Avunmak zor’ gibi’ Ogün Sanlısoy hitlerinden 11 inin akustik versiyonları yer alıyor.
Bütün şarkı sözleri ve bestelerin Ogün Sanlısoy’a ait olduğu albümün müzik prodüktörlüğünü Volkan Başaran yaptı. Albümde Gündem Yaylı Grubu, Cengiz Ercümer (perküsyon) ve Çiğdem Erken (piyano) gibi usta müzisyenler konuk olarak yer alıyor.Erekli Tunç stüdyosunda kaydedilen albümün miksleri Ankara’da Mars stüdyolarında Mehmet Uğur Memiş, masteringi ise Los Angeles’ta Dave Collins tarafından yapıldı.
Albümde aynı zamanda bir ilk var. Kartonette tüm şarkıların gitar akor şemaları bulunuyor. Ogün Sanlısoy tarafından bizzat hazırlanan bu özel çalışma sayesinde gitar çalmaya yeni başlayan genç müzisyenler şarkıları albümü alır almaz çalmaya başlayabilecek. Kapak fotoğraflarındaki imza yine Mehmet Turgut’a ait.
YENİ IBIZA BAYİİLERDE

1.2 Tsi benzinli, 1.4 benzinli, 1.6 TDI dizel motor seçenekleri ile geliyor.
1.2 Tsi motorda DSG şanzıman seçeneği de var.
Ibiza'nın geniş motor seçenekleri kullanıcı ihtiyaçlarını tam karşılamaya yönelik.
İşte yeni Ibiza'nın Fiyat Listesi
1.4lt 85 hp > Reference 29.500
1.4lt 85 hp > Style 32.800
1.2lt TSI 105 hp DSG > Reference 35.900
1.2lt TSI 105 hp DSG > Style 38.900
1.6lt TDI CR 90 hp > Reference 38.500
WINDOWS PHONE 8 RESMEN TANITILDI

Yeni Windows Phone'un en önemli özelliklerinden bir tanesi, Windows 8 ile beraber çalışacak işlevlere olması. Bu senenin sonlarına doğru kullanıma sunulacak Windows Phone 8'in şu anki WP7'li cihazlara gelmeyeceğini Microsoft onaylıyor. Ancak şu an piyasadaki Windows Phone'lu cihazlar, WP 7.8 güncellemesini alacaklar.
Windows Phone 8 ile beraber beklenen çok çekirdekli işlemci desteği de gelmiş oluyor. Microsoft, şu an çoklu işlemciler için pil desteği üzerinde çalışıyor. Bunun yanında Windows Phone için iki yeni çözünürlük daha geliyor: 720p ve WXGA (720p+). Microsoft, varolan tüm uygulamaların bu çözünürlüklerde çalışacağını söylüyor.
KÜRŞAT BAŞAR'I ALBÜM TANITIMINDA DOSTLARI YALNIZ BIRAKMADI

Kürşat Başar’ın geçtiğimiz ay Esen Entertainment etiketiyle yayınladığı Sezen Aksu, İlhan Şeşen, Erol Evgin, Zeynep Talu, Yeşim Salkım, Levent Yüksel, Şenay Lambaoğlu, Berkay Özideş, Ayşen ve Burçin Büke gibi konuk sanatçıların yer aldığı “KEŞKE BURADA OLSAYDIN” albümü için Jack Russell’da düzenlenen geceye katılan dostları ile keyifli saatler yaşandı.

İlhan Şeşen, Yeşim Salkım, Yaşar, Ayşen, Berkay Özideş, Şenay Lambaoğlu ve Kürşat Başar’ın canlı performansları ile renk kattığı geceye medya ve müzik dünyasından önemli isimler katıldı.
MELTEM CUMBUL VE HARUN TEKİN OLİMPİYAT MEŞALESİNİ TAŞIDI

Altın Küre ödül töreninde sahneye çıkıp barış mesajı veren Meltem Cumbul, İngiltere'nin York kentinde 300 metre boyunca Olimpiyat meşalesini taşıdı. Dev bir koruma ve medya ordusu eşliğinde 300 metrelik koşu boyunca Olimpiyat meşalesini taşıyan Cumbul, "Müthiş bir duygu. Çok heyecan vericiydi" dedi. Mor ve Ötesi'nin solisti Harun Tekin de meşaleyi taşıyanlar arasında yer aldı. 10 Mayıs'ta Yunanistan'ın Olimpiya Dağı'nda yakılan Olimpiyat ateşi, daha sonra İngiltere'nin güneybatısından 19 Mayıs'ta yoluna devam ederek, 70 günde, 12 bin 875 kilometre yol katederek, 27 Temmuz'da Olimpiyat Parkı'nda yolculuğunu tamamlayacak.
20 Haziran 2012 Çarşamba
İPHONE 5 İŞARETLERİ

Auto Layout işlevi, geliştiricilere arayüz öğelerinin ekranda nasıl gösterileceğine dair bazı kurallar tanımlama şansı veriyor. Örneğin "sol taraftaki düğme, diğer bir düğmenin 30 birim uzağında olacak" gibi. Auto Layout, Apple'ın geliştirme düzeninde yeni bir özellik değil ve OS X'de Lion ile beraber tanıtılmıştı.
Peki Auto Layout, iPhone için ne anlama geliyor? Auto Layout, geliştiricilerin farklı çözünürlüklerdeki iPhone'lar için uygulamalar geliştirebilmesine izin verecek. Geliştiricilere göre Auto Layout işlevi, varolan bir uygulamanın daha geniş ekranda gösterilebilecek şekilde güncellenmesini de kolay bir hale getiriyor. Yine de Auto Layout özelliğinin gelecek olması, daha büyük bir iPhone ile tanışacağımızı garanti etmiyor.
MASUMİYET MÜZESİ TÜM DÜNYADAN İLGİ GÖRÜYOR

100’den fazla yabancı basın mensubunun katıldığı toplantının ardından Masumiyet Müzesi’nin açılışı dünyanın beş kıtasında yankı buldu. Açılışının üzerinden bir ay geçmesine rağmen Masumiyet Müzesi Avrupa’dan Asya’ya, Latin Amerika’dan Orta Doğu’ya kadar, yayın yapan önemli televizyon, dergi, gazete ve internet sitelerinde yer almaya devam ediyor.
'Bir yazarın dünyada eşi benzeri görülmemiş projesi'
ABD’nin en prestijli gazetelerinden The Wall Street Journal “dünyada kendi türündeki tek müze” olarak nitelediği Masumiyet Müzesi’nin açılışını, Orhan Pamuk ile yaptığı röportajla duyurdu. Wall Street Journal’ın haberinde Pamuk’un müzesinin özgünlüğünün altı çizildi. On yıllık emekten sonra Pamuk’un muazzam bir zafere imza attığı ve yazarın belki de en iddialı bu projesiyle bütün edebiyata yeni bir yön verdiği belirtildi. Washington Post gazetesi Masumiyet Müzesi’ni “bir yazarın dünyada eşi benzeri görülmemiş projesi” olarak adlandırırken, ABD’nin diğer önemli gazetelerinden The New York Times Orhan Pamuk’la yaptığı özel röportajı sayfalarına taşıdı. Times, Financial Times, International Herald Tribune gibi diğer önemli yayınlar da Masumiyet Müzesi’ni köşe yazıları ve özel haberlerle okuyucularıyla buluşturdu. Financial Times müzeyi “Postmodern bir harikalar dolabı” olarak nitelendirdi ve müzenin hem oyuncaklı hem de esaslı ve derin olduğunu kaydetti.
MYKE TYSON BROADWAY SAHNESİNDE

'Mike Tyson: Undisputed Truth' (Mike Tyson: Tartışmasız Gerçek) isimli oyun, Nisan ayında Las Vegas’ta sahnelenmişti. 'Do the Right Thing', 'Crooklyn', 'Malcolm X', '25th Hour' gibi Amerika’daki ırkçılık üzerine çektiği filmleriyle bilinen Lee, Las Vegas’taki gösterinin kaydını izledikten sonra projeyi kabul ettiğini söyledi. Lee, gösteriyle ilgili olarak “Bu mükemmel bir yeniden doğuş hikayesi ve Tyson bunu sahnede ustaca anlatıyor. Sadece, Las Vegas versiyonunun biraz düzeltilmesi gerek” dedi.
Gösteri hem Lee’nin hem de Tyson’ın Broadway’deki ilk tecrübesi. Düzenlenen basın toplantısında Broadway için oldukça heyecanlı olduğu gözlenen Tyson, gösteriyi ‘çiğ’ ve ‘müstehcen’ olarak tanımladı.
OTOMATİK VİTESLİ OTOMOBİLLE SINAVA GİRİLEBİLECEK
Kanun teklifinin bir başka maddesi ile de, ehliyet sınavlarında uygulanan otomatik vitesli araç yasağı kaldırılıyor. Teklifin gerekçesinde, ‘’ Ülkemizde satılan araçların bir kısmı otomatik vitesli araçlardan oluşmaktadır. Özellikle bayanlar ve ileri yaş grubundaki sürücüler, düz vitesli araçlarda sorun yaşamaktadır. Belki de ömrünün sonuna kadar otomatik vitesli araç kullanacak olan bu sürücüler için uygulanan, eğitim sırasında düz vitesli araç kullanma zorunluluğu mantıklı da değildir’’ denildi.
19 Haziran 2012 Salı
İŞTE İSTANBUL'A AÇILACAK İMAM HATİPLERİN SAYISI
Akşam gazetesinde yer alan habere göre; kentteki bin okul, ilköğretim olarak hem orta hem ilkokul olarak hizmet vermeye devam edecek.
450 okulun ise İlk, Orta ve İmam Hatip Ortaokulu olması kararlaştırıldı.

yeni sistemle 39 ilçede 67 İmam Hatip Ortaokulu açıldı.
İlçelere açılacak imam hatip okulu sayısı şöyle oldu;
Adalar 1,
Ataşehir 2,
Avcılar 1,
Bahçelievler 3,
Bağcılar 3,
Bakırköy 1,
Başakşehir 1,
Bayrampaşa 1,
Beşiktaş 1,
Beylikdüzü 1,
Beyoğlu 2,
Büyükçekmece 4,
Çatalca 3,
Çekmeköy 1,
Esenler 3,
Esenyurt 1,
Eyüp 4,
Fatih 2,
Güngören 1,
Kadıköy 2,
Kağıthane 1,
Kartal 1,
Küçükçekmece1,
Maltepe 2,
Pendik 1,
Üsküdar 1,
Ümraniye 5,
Tuzla 3,
Şişli 1,
Sultangazi 2,
Sultanbeyli 5,
Silivri 2,
Sarıyer 1,
Sancaktepe 3.
GELİBOLU DİZİSİ YAKINDA AVUSTURALYA EKRANLARINDA OLACAK

Avustralya sinemasının önemli yıldızlarından, “Avatar” filminin başrol oyuncusu Sam Worthington’ın yapımcılığını üstleneceği ve aynı zamanda başrolünü oynayacağı dizi, cephede görev yapan gazetecileri anlatacak. Bölgede bulunan gazeteciler İngiliz ve Fransız ordularının baskılarına rağmen gerçekleri tüm açıklığıyla ülke halklarına ulaştırmış, Türk ordusunun kahramanlığından ve geçilemeyeceğinden bahsetmiş ve savaşın sona erdirilmesinde de önemli payları olmuştu.
Worthington, Jacquelin Perske, Cate Shortland, Shaun Grant ve Wain Fimeri’nin yazdığı senaryo biter bitmez, Avustralyalı oyuncuları göreve çağıracağını ve dizide rol almalarını isteyeceğini belirtti. Dizinin 2015’te, yani savaşın 100. yılında yayında olması bekleniyor.
BOĞAZİÇİ CAZ KOROSU’NDAN ÇAĞRI: KÜLKEDİSİ’NE PERİ ARANIYOR!

Bu ülkede güzel şeyleri duyurmak ve güzel şeyler için bir şeyler istemek genellikle zor oluyor. Biz ne kadar dram, acı ve entrika varsa onlara koşuyoruz. Kimi zaman kendimizden bir şeyler buluyoruz belki, ya da onları görüp halimize “şükrediyoruz”.
Oysa bugünlerde güzel bir şeyler yapmak isteyen ve bu yüzden de seslerini duyurmak için avaz avaz şarkı söyleyen bir topluluk var: Boğaziçi Caz Korosu. Aslında tek bir dertleri var: Şarkı söyleyerek ülkemizi temsil etmek. Ama pek çok şey gibi bu masum istek de paraya dayanıyor. Neden mi? Çünkü ülkemizi 23-28 Haziran tarihlerinde İtalya'da, 'La Fabbrica del Canto' festivalinde, 4-14 Temmuz tarihlerinde Amerika'da, '2012 World Choir Games' Dünya Koro Olimpiyatlarında ve 16-21 Ağustos tarihlerinde ise Macaristan'da, 'Cantemus' festivalinde temsil etmeye hazırlanıyorlar ve onca duyuruya rağmen sponsor bulamadılar ve arayışları devam ediyor.
2 DÜNYA ŞAMPİYONLUĞU!
“Neden bu koroyu destekleyelim ki dizlerini kırıp otursunlar oturdukları yerde” diye düşünmeyin. Geçen sene bizler- belki de hiçbir şeyden habersiz- hayatımıza devam ederken, onlar canla başla çalışıp bizlere “2 dünya şampiyonluğu” getirdiler. Evet, bizler rahat yataklarımızda uyurken, onlar aldıkları 5 altın madalyayı her birimizin başucuna koydu. Bu sadece İzmir, İstanbul ve Ankara gibi belli şehirler için geçerli değil, ülkenin doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine kadar, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde bulunan ve haberi olan olmayan her bir hanedeki her bir insana getirdiler bu ödülleri. Onlar bizim kardeşlerimiz, arkadaşlarımız, evlatlarımız ve o adımları bizlerin ellerinden tutarak atıyorlar. Bu yüzden “onlar gidecekmiş bana ne” demeyin, giderken bizleri de götürüyorlar, bizler de gidiyoruz! Tabii ki sponsor bulunursa...

ÇORBADA BİZİM DE TUZUMUZ BULUNSUN
Ekonomiden ve siyasetten anladığımı söyleyemem. Ama eminim ki parmağını bir şıklatmasıyla -külkedisine gelen peri misali- bu pırlanta gibi sesleri dünyaya duyurabilecek çok kişi var bu ülkede. Peki ama neredeler? Neden günlerdir televizyon programlarından, gazete köşelerinden durumu anlatılan Boğaziçi Caz Korosuna hala sihirli bir değnek uzanmadı da benim gibi küçücük bir insan “ben de yazayım da çorbada benim de tuzum bulunsun.”diyerek bu satırları yazıyor? Buradan durumu duyurmak gibi bir amacım yok çünkü duyulmamış olmasına ihtimal bile vermiyorum.
3 DAKİKA AYIRIP BU VİDEOYU İZLEYİN
Geçen sene Avusturya'da kazanılan dünya şampiyonluğunun görüntülerini her izleyişimde özellikle de sonuçların açıklanması sırasında gözlerimden yaşlar geliyor. Lütfen sizler de 3 dakikanızı ayırarak izleyin ve kendinize şunu sorun: Hepimiz masallarla büyüyoruz. Peki ama neden şimdi kendi masalımızı biz yazmayalım? Balkabağımız bile hazır, parmağını şıklatıp sihirli değneğini sallayacak perimizi bekliyoruz.
İletişim: info@bogazicicazkorosu.com, masisgozbek@gmail.com ve web adresleri
www.bogazicicazkorosu.com
www.facebook.com/bogazicijazzchoir
www.twitter.com/bogazicicazkoro
Başak SULTAN
[youtube width="600" height="365" video_id="HqTABimFkHw"]
18 Haziran 2012 Pazartesi
2012'NİN EN ÇOK SATAN TELEFON LİSTESİ

İŞTE AMAZON.COM LİSTELERİNE GÖRE DÜNYANIN EN ÇOK SATAN TELEFONLARI;
1-SAmsung Galaxy S3
2-Samsung Galaxy S2
3-Samsung Galaxy S
4-Samsung Galaxy S Plus
5-Motorola RAZR
6-Samsung S5230
7-Samsung Galaxy Gio
8-Samsung Galaxy Y
9-Samsung Galaxy Note
10-Motorola Defy
11-Sony Ericsson Xperia Arc S-2
12-Sony Ericsson Xperia Arc S
13-Samsung Galaxy W
14-Nokia C2
15-Samsung Star II
16-Motorola Pro +
17-HTC One S
18-Sony Ercsson Xperia Ray
19-HTC One V
20- Galaxy NEXUS
EN BÜYÜĞÜ ONLAR

İkili, aynı zaman diliminde pazardaki kârın %90′ına da sahip olmayı başardı. Akıllı telefon sevkiyatları, yılın ilk çeyreğinde 2011′in ilk çeyreğine göre %41 artışla 144.6 milyona erişti.
2012′nin ilk çeyreğinde Apple 35 milyon iPhone sevkiyatı gerçekleştirirken, Samsusng’un tüm modelleri için bu rakam 43 milyon oldu. Bu ikiliyi 11.9 milyon cihaz sevkiyatı ile Nokia takip ediyor. RIM ise 11 milyon cihaz sevkiyatı ile Nokia’nın hemen arkasından geliyor. Listede RIM’ı Sony, Huawei ve ZTE izliyor. Samsung ve Sony, iki çeyrek büyüme göstermeyi başarabilen şirketler oldular. Zor günler yaşayan Nokia ise yaşadığı %40 oranında düşüş ile %20′lik bir düşüş yaşayan RIM ile başa baş duruma geldi. ABI Research’ten analist Michael Morgan, Nokia’nın oluşan zararı dengelemesi için Windows Phone sahibi modellerin sevkiyatını bu yıl içinde %5000 arttırması gerektiğini ifade etti.
17 Haziran 2012 Pazar
BEHZAT Ç. DEN MUHTEŞEM FİNAL; BU FİNALLE GELECEK SEZON TEHLİKEYE GİREBİLİR

Akıntıya Karşı başlığıyla ekrana gelecek bölümde Ercüment Çözer ve Memduh Başgan'ın kurduğu tuzakla Savcı Esra cezaevine giriyor. Behzat Ç. Savcı Esra'yı cezaevinden çıkarmaya kararlı ama bu isteğini kolayca yerine getiremiyor. Savcı Esra'yı kurtarmak için attığı her adımda yeni bir engelle karşılaşan Behzat Ç., Savcı Esra'yı kurtarmasının önündeki en büyük engelin Ercüment Çözer olduğunu görüyor. Bu yüzden de ilk amacı Ercüment Çözer'e ulaşmak. Diğer yandan Hayalet, Akbaba ile ilgili öğrendikleri karşısında kararsız ve çelişkide. Akbaba ise sevdiği kadınla birlikte kaçmak için son hazırlıklarını yapıyor.
SEZON FİNALİNDEN AYRINTILAR
Behzat Ç.'nin sezon finalinde Savcı Esra hapse girdi. Behzat kendi elleriyle eşini ceza evinden içeri yollarken Polis Rozetini de ceza evinden içeri attı. Odasını toplayan Behzat polisliği tamamen bıraktı.

Behzat tek başına Savcı Esra'yı kurtarma yolları ararken polislik kimliğinden de vazgeçti. Öyle ki polisler şüpheli sıfatıyla Behzat'ın peşine düştü.
Ercüment'e ulaşma yollarını aramaya başlayan Behzat, Ercüment tarafından korunduğunu da öğrendi.
Ercüment'in Behzat'ın kardeşi olma olasılığı da iyice güçleniyor.
Akbaba'nın durumu gizliliğini koruyor. Hayalet konu ile ilgili kimseye bir şey söylemeden yaşadığı çelişkiyi içinde büyütmeye devam ediyor. Ancak olayı farklı bir yoldan Aziz Başkomiser çözdü.
Ercüment Çözer'in çıplak görüldüğü sahneler ise uzun süre konuşulacak gibi.
Ayrıca Ercüment Çözer'in Rezervuar Köpekleri filmindeki işkence sahnesine gönderme yapar şekilde istihbaratçıyı kesip biçmesi de Tarantino'ya selam çakma olarak algılandı. Peşinden Ertuğrul'un yatağına ceset bırakarak "Biliyorum, raconda at kafası var ama atları çok severim." diyerek bir selam da Baba Filmlerinin yönetmeni Capollo'ya çaktı.
Bu sezon sürekli Cinayet büro'ya ihanet eden Selim son bir hareketle Savcı Esra'yı kurtardı.
Savcı Esra ise ceza evinden çıkarken Ercüment'in adamları tarafından öldürüldü.
69. bölümün son sürprizi ise Behzat Ç. nin annesinin hala hayatta olması.
Behzat Ç. Sezon Finali'nde Savcı Esra vurulduğu anda çalan şarkı;
Jehan Barbur'un güzel şarkısı "Seni Seviyorum"
Seni Seviyorum
Seni seviyorum
Seni özlüyorum
Tükendim içinde, biliyorum
Bitirdim kendimi, görüyorum
Seni unutamıyorum
Seni özlüyorum
Gel beni kurtar, düştüğümü görmeden

Gel beni kurtar, öldüğümü bilmeden
Gel beni kurtar, düştüğümü görmeden
Gel beni kurtar, vurulduğumu bilmeden
Ve elimde bir cinayet
Kalbimde kan lekesi
İzleri sildim evet
Üstünde cesetleri
Seni ben sevdim
Seni hep bildim
Gel beni kurtar, düştüğümü görmeden
Gel beni kurtar, boğulduğumu bilmeden
Ve elimde bir cinayet
Kalbimde kan lekesi
İzleri sildim evet
Üstünde cesetleri
Seni seviyorum
Seni özlüyorum
Şarkıyı Dinlemek İçin
<http://www.kavun.com/jehan-barbur>
Haram Geceler Cover
[youtube width="600" height="365" video_id="C9aqmzmrYoE"]
16 Haziran 2012 Cumartesi
YURT DIŞINDAN GETİRİLEN CEP TELEFONLARI 100 TL BEDELLE KAYIT EDİLECEK
Ticari mahiyette olmaksızın, yolcuların kendi kullanımları için yurt dışından getirdikleri cep telefonlarının kullanım izin harcı 100 TL olacak.

Elektronik kimlik bilgisinin kayıt altına alınması için yapılan başvuru sırasında harcın ödendiğine ilişkin belge aranacak ve harç ödenmeden kayıt işlemi yapılmayacak.
Yeminli mali müşavirlik ve serbest muhasebeci mali müşavirlik ruhsatları ile bağımsız denetçi yetkilendirme belgeleri ilk alındıklarında maktu harca tabi olacak. Denetim kuruluşları yetkilendirme belgeleri ise ilk alındığında maktu harca daha sonraki yıllarda, bağımsız denetim faaliyetlerinden elde edilen gayri safi iş hasılatı üzerinden hesaplanacak nispi harca tabi olacak.
GALAXY S3 NASIL SAKLANDI
Galaxy S III’e dair çalışmaların ilk etapta sadece birkaç kişinin girebildiği özel bir laboratuarda yapıldığı, prototiplerin ulaştırmasının da güvenli kutularda ve maskelenmiş paketlerde gerçekleştirildiği belirtildi. Görüntü ve çizim kullanımının kesinlikle yasak olduğu süreçte mühendisler bileşenleri tanımlamak ve sorunlar hakkında bilgi vermek için kelimeleri kullanmak zorunda kalmışlar.
Galaxy S III’ün personel tarafından sızdırılmasını engellemek amacıyla üç farklı prototipin hazırlandığı ve bunların hepsinin de nihai ürünmüşçesine detaylandırıldığı bilgisi de oldukça dikkat çekici. Tedarikçilere bu prototiplerin iletiminde kargo şirketleri tercih edilmezken, bu işi şirketin kendi elemanları gerçekleştirmiş. Samsung, Galaxy S III’e verdiği önemin ne denli büyük olduğunu bu güvenlik önlemleri sayesinde herkese bir kez daha göstermiş oldu.
NOKIA BİR PROJEYİ DAHA RAFA KALDIRDI

Nokia’nın geçen yıl ortaya attığı Meltemi projesi şirketin Linux kernelini temel alan Maemo işletim sistemi için çalışan yazılım mühendislerinin kaydırıldığı bir projeydi ve amaçlanan şey akıllı telefon tadında deneyim sunan ucuz cep telefonlarını hayata geçirmekti. Hatta Nokia bu proje için Smarterphone adlı yazılım projesi ekibini de bünyesine katmıştı.
Ne var ki, Nokia’nın dün açıkladığı yeniden yapılanma sürecinin bir sonucu olarak Meltemi’nin de askıya alındığı belirtildi. Meltemi Nokia’nın askıya aldığı ilk yazılım projesi değil. Şirket geçen yılın başlarında da yine Meltemi’nin temeli olan Maemo’nun üstüne kurulmuş MeeGo işletim sistemiyle ilgili çalışmaları askıya aldığını duyurmuş ve akıllı telefon stratejisini Windows Phone’a göre kurgulamıştı.
Görünen o ki, Nokia giriş seviyesi cep telefonu pazarında yer alan Asha serisi cihazlarda hâli hazırdaki S40′ı kullanmaya devam edecek. Bunun yanı sıra şirketin Windows Phone işletim sistemini daha ucuz fiyatlı cihazlarda sunmak için Microsoft ile ortak çalışmaları da sürmekteymiş.
VE BORUSAN BMW GRAN COUPE'Yİ SATIŞA SUNDU

Bu yılın en formda markaları arasında yer alan BMW, geçtiğimiz haftalarda duyurduğumuz 1.6 lt motorlu 3 Serisi için Türkiye’ye kasım ayı için randevu vermişken, gelen büyük talep üzerine Almanya’da üretim erkene çekildi ve vergi avantajlı sportif orta sınıf sedan için tarih 4 ay önceye çekildi.
Temmuz ayında başlayacak üretim sonrası ilk otomobillerin aynı ayın sonunda gelmesi beklenirken, 136 HP gücündeki 1.6 lt’lik benzinli turbo motorun görev yaptığı 316i’de üretilen güç arka tekerleklere 8 kademeli otomatik şanzıman üzerinden aktarılıyor. Otomobilin 39.943 Euro’luk başlangıç fiyatıyla siparişleri alınmaya başlandı.
Markanın lüks sınıftaki yepyeni temsilcisi 6 Gran Coupe de fiyat listesindeki yerini aldı. Audi A7 Sportback, Mercedes-Benz CLS ve Porsche Panamera gibi lüks ve sportif sedanlarla rekabet edecek olan 4 kapılı 6 Serisi için belirlenen başlangıç fiyatı 198.064 Euro.
15 Haziran 2012 Cuma
LEONARD COHEN KONSERİNİN BİLETLERİ SATIŞTA

Leonard Cohen, 2012 Old Ideas Dünya Turnesi kapsamında, 19 Eylül 2012 tarihinde sadece bir konser için İstanbul’a geliyor. AEG Live ve Purple Concerts organizasyonu ile gerçekleşecek etkinlik için biletler bugün satışa çıktı.
Leonard Cohen, 2012 Dünya Turnesi kapsamında vereceği konserlerinde “Dance Me To The End Of Love”, “Ain’t No Cure for Love”, “Bird on a Wire”, “Chelsea Hotel #2”, “Suzanne”, “Hallelujah” “So Long, Marianne”, “I’m Your Man”, “First We Take Manhattan” gibi unutulmaz şarkılarına da yer verecek.
HYUNDAI ÜST SINIFLARI DA ZORLAYACAK; HYUNDAİ İ40

Hyundai’nin doğadan ilham alarak hayat verdiği akıcı tasarım felsefesi, i40’ta da kendisini fazlasıyla belli ediyor. Markanın kimliğini taşıyan altıgen ön ızgara, şu an güncel model yelpazesinde bulunan i20, i30, ix35, Accent Blue ve Elantra’da olduğu gibi i40’ta da hemen dikkat çekiyor. Öndeki sis farlarına entegre LED gündüz farları, profilde yükselen ve sportif bir duruş kazandıran omuz çizgisi ve LED arka stoplar, i40’ın yüksek prestijini simgeliyor. Hyundai i40’ın tasarımındaki anahtar kelimeler “Modern Akıcılık” ve “Premium Esinti” olarak belirtiliyor. Akıcı tasarım anlayışı çerçevesinde, gövdeyi kanat tarzındaki detaylarla sofistike bir görünüme kavuşturan tasarım ekibi, i40’a aynı zamanda güçlü ve modern bir görünüm de kazandırdı.
Hyundai Motor Avrupa Tasarım Şefi Thomas Bürkle; “i40’ın tasarımında keskin, iddialı ve akıcı çizgiler kullandık. Tipik 3 boyutlu sedan anlayışının dışına çıkarak, i40 Sedan’a son derece dinamik bir görünüm kazandırdık. Alçak ve uzun tavan çizgisi ile coupe görünümüne kavuşan i40 Sedan, tasarımı ile de segmentinde farklılık yaratacak bir otomobil” diyerek i40’ı tanımlıyor.
Hyundai i40’ın dış tasarımındaki prestij ve dinamizm kabin içinde de devam ediyor. Çok fonksiyonlu direksiyon simidi ve Supervision gösterge paneli sayesinde sürücünün dikkati dağılmadan bir yolculuk yapılırken orta konsolda yüksek kalitede müzik sistemi, ergonomik konumlandırılan butonlar, elektronik çift bölgeli klima kontrol düğmeleri ve vites kolunun arkasında yokuş kalkış destek sistemi ile ön ve arka park sensörlerinin kontrol butonları yer alıyor.

Sadece etkileyici görünümü ile değil, şaşırtıcı boyutları ile de segmentinde öne çıkan i40 Sedan, 2770 mm’lik dingil mesafesi, iç mekanda ise sınıfında en iyi baş (1025 mm), omuz (1455 mm) ve bacak (1170 mm) mesafesini sunuyor. Bu ölçülerle Hyundai i40 Sedan, D Segmentinde en ferah ve konforlu sürüşlerin vazgeçilmezi olmayı garanti ediyor. Hyundai i40’ın uzunluğu 4740 mm, genişliği 1815 mm ve yüksekliği de 1470 mm. 503 litre hacmindeki bagaj ise birçok eşyanın rahatlıkla yüklenmesine imkan tanıyor.
Hyundai i40 Türkiye’de 1.6 litre GDI direkt enjeksiyonlu benzinli ve 1.7 litre hacmindeki common-rail dizel motor seçenekleriyle satışa sunuldu. Hyundai’nin başarılı 1.6 GDI motoru 6300 d/d’de 135 PS maksimum güç ve 4850 d/d’de 164 Nm maksimum tork üretiyor. 6 ileri manuel şanzımanla ithal edilen i40, 100 km’de ortalama 5,6 litre yakıt tüketiyor ve 0’dan 100 km/s hıza 11,6 saniyede ulaşıyor.
Hyunda i40’ın diğer motor seçeneği olan 1.7 litre dizel ise 4000 d/d’de 136 PS maksimum güce ve 2000 ile 2500 d/d arasında üretilen 325 Nm’lik maksimum torka sahip. Sadece 6 kademeli otomatik şanzımanla satılan i40’ın 100 km’deki ortalama yakıt tüketimi 5,1 litre iken 0-100 km/s hızlanması ise 12 saniyede tamamlanıyor. Hyundai i40, iki motor seçeneğiyle de 197 km/s’lik maksimum hız sunuyor.
Euro NCAP’in yaptığı çarpışma testlerinde rakiplerinin yanı sıra bir üst segmentteki belirli otomobillerden bile daha yüksek puan alarak 5 yıldızın sahibi olan Hyundai i40’ta birçok aktif ve pasif güvenlik unsuru standart olarak sunuluyor. i40’ta EBD (Elektronik Fren Güç Dağılımı) ve HBA (Fren Destek Sistemi) destekli ABS frenler, TCS (Savrulma ve Patinaj Önleme Sistemi), ESP (Elektronik Denge Kontrol Programı), Hyundai’ye özgü VSM (Araç Stabilite Yönetim Programı), sürücü, ön yolcu, yan ve perde havayastıkları, sürücü diz havayastığı, acil fren sinyali, aktif gergili ön emniyet kemerlari ve aktif koltuk başlıkları gibi donanımlarla güvenlik maksimum seviyede.
Hyundai i40’ın 1.6 GDI motorlu versiyonu Prime paketiyle satılıyor. Tüm güvenlik donanımlarının yanı sıra deri direksiyon ve vites topuzu, elektrikli sürücü koltuğu ve bel destek ayarı, elektrik kumandalı ve sıkışma önleyicili ön ve arka camlar, kendiliğinden kararan iç dikiz aynası ve ayna üzerinde geri görüş kamera ekranı, bluetooth ve ses tanıma sistemi, otomatik hız sabitleyici, otomatik yanan farlar, yağmur sensörü, ön cam buz çözücü, arkada çocuk koltuğu ISOFIX bağlantısı, uzaktan kumandalı merkezi kilit ve alarm, anahtarsız giriş ve çalıştırma butonu, radyo/CD/MP3 çalar, USB, iPod ve harici bağlantı, viraj içini aydınlatan statik dönüş farları, elektrikli ısıtmalı katlanabilen dış aynalar, krom cam çerçeveleri ve kapı kolları, ön ve arka park sensörü standart olarak sunuluyor.
Hyundai i40 1.7 CRDi Otomatik ile alınan Executive paketindeyse tüm donanımlara ek olarak deri döşeme, ön ve arkada ısıtmalı koltuklar, havalandırmalı ön koltuklar, hafızalı sürücü koltuğu, ısıtmalı direksiyon simidi, kabin ön ısıtma sistemi, CD değiştirici, dahili amfi ve subwoofer, alüminyum görünümlü pedal grubu, UV korumalı camlar, karartılmış arka ve arka yan camlar, Xenon ön farlar, far yıkayıcı ve otomatik far yükseklik ayarı, krom radyatör ızgarası, panoramik cam tavan, akıllı park asistanı ve lastik basınç kontrol sistemi alınabiliyor.
Hyundai i40 Türkiye’de siyah inci, kristal beyaz, gümüş gri, füme, metalik mavi, kadife mavi ve bronz gövde renkleriyle satılıyor. Dış renk seçeneğine göre kabin içindeyse siyah ya da bej rengi alınabiliyor. Hyundai i40 1.6 GDI Prime’ın satış fiyatı 63 bin 900 TL iken i40 1.7 Otomatik Executive’ın satış fiyatı ise 108 bin 900 TL.
SİNEMA KANUNU DEĞİŞİYOR, PEKİ YAPILACAK DEĞİŞİKLİKLER NELER?

Canlı yayında soruları yanıtlayan Bakan Günay, "Umut ediyorum ki bu yasama dönemi sona ermeden bu tasarıyı Bakanlar Kurulu’na getirebileceğim, gelecek dönem yasalaşması için önemli bir yol kat etmiş olacağız" diye konuştu ve devam etti: "2005’te çıkan bir destek kanunu vardı. Sektörü daha geniş kapsayan Türkiye Sinema Kanunu yapmayı düşünüyoruz. Destek konularını da biraz daha ihtisaslaşmaya çalışıyoruz. Ortak yapımlarla ilgili destek imkanı yoktu. Bu yüzden Japonlarla Azerilerle bazı ülkelerle ortak tarihi film yapımı konusunda elimiz kolumuz bağlıydı. Hem kendi yapım hem de uluslararası yapımlarda destek kapısını açan bir çalışma yapıyoruz. Yürümeyen bir Danışma Kurulu vardı. Türkiye Sineması Strateji Kurulu oluşturmayı hedefliyoruz. Her yıl en az bir kez toplanacak. Sektörün bütün taraflarını içerecek. Bir vizyon saptama toplantısı yapılacaktır. Geri ödemeler konusunda sinema sektörünü bazı haksız belgeler üretmeye zorlayan bir süreç var. Bunu ortadan kaldıracak ve daha gerçekçi bir geri ödeme süreci getirecek, geri ödeme yükümlülüğünü hafifletecek bir çalışma düşünüyoruz. 2005 yılında bu yasa çıkarken Türkiye sineması çok emekleme döneminde bile değildi, doğum sancıları çekiyordu. 10’un altında film üretiyorduk, yerli film seyircimiz 5 binin altındaydı. Yerli film seyircimiz 20 milyonun üzerine çıktı. Film sayısı 60-70’lere çıkabildi, önemli ödüller almaya başladı."
TELİF HAKLARI ELE ALINACAK
Günay, telif hakları konusundaki bir soru üzerine ise “27 Haziran’da telif hakları konusunda bir çalıştay yapacağız. Düzenlemeyi eş zamanlı olarak önce Bakanlar Kurulu’na sonra da Meclis’e götürmeye çalışacağız” diye konuştu.
Bakan Günay, tartışmalar yaratan tiyatro düzenlemesiyle ilgili olarak, “Sanat alanlarında çalışanların memur rehavetinden çıkarak daha verimli olacağı, daha yeteneklerinin, performanslarının öne çıkacağı bir düzen içinde çalışmalarını sağlamak istiyoruz. Hazırlıklarımızı olgunlaştırmaya çalışıyoruz. Emekliliği gelmiş arkadaşlarımızı emekliliğe özendirecek, daha sonra da yeteneği ve performansı öne çıkaran bir düzen yapmaya çalışıyoruz. Katiyen halka sanat götürmek konusunda geri adım atmayacağız. Daha kitleselleşmiş bir model oluşturmaya çalışıyoruz. Özel sanat girişimlerini özendirmeye çalışıyoruz” dedi.
NOKIA'DA NELER OLUYOR?

Apple’ın iPhone ve Google’ın Android tabanlı akıllı telefonların egemen olduğu ağır rekabet ortamında tutunmaya çalışan Nokia, ‘piyasadaki rekabetin, akıllı telefon işlemlerini beklediklerinden çok daha geniş kapsamlı bir seviyeye taşıdığını, faaliyet işlemlerinin tahmin edilenden çok daha fazla olacağını” ifade etti.
Nokia, gelecek yılın sonuna kadar 10 bin personelin çıkarılmasıyla, maliyetlerini 1.6 milyar euro kısacağını belirtti. Şirket, geçtiğimiz yıl 14 bin çalışanının işine son vermişti. Nokia, tasarruf edilecek paranın 1 milyar euroluk kısmını, yeniden yapılandırma işlemlerine harcayacakları bilgisini verdi.
Nokia CEO’su Stephen Elop, “Planlanan bu azaltımlar, Nokia’nun uzun dönem rekabetçi gücünü korumamız için gerekli” açıklamasında bulundu.
YÖNETİM KADROSU DA DEĞİŞİYOR
Nokia, binlerce çalışanın görevine son verecek olmasının yanı sıra, yönetim kadrosunda da önemli revizyona gidecek. Piyasa birimi başkan yardımcısı Niclas Savander, akıllı telefon birimi başkanı Mary McDowell ve kısa süre önce göre göreve atanan pazarlama şefi Jerri DeVard, bu ay sonunda görevlerini terk edecek. Bu isimlerin yerlerine sırasıyla Chris Weber, Timo Toikkanen ve Tuula Rytila getirilecek.
İşten çıkarmalar ve yeniden yapılandırma ile yaşadığı kan kaybını durdurmaya çalışan Nokia, bu yılın ilk mali döneminde elinde sadece 4.87 milyar euro nakit bulunduruyordu. Bu miktar, 2011’in dördüncü çeyreğinden bu yana 709 milyon euroluk bir azalışa işaret ederken, bir yıl önce aynı döneme oranla yüzde 24 düşüş yaşandı. Nokia’nın kredi notu, kredi derecelendirme kuruluşları Standard & Poor’s ve Moody’s tarafından da düşürüldü.
Nokia, yaşadığı düşüşü bir nebze azaltabilmek için sahip olduğu lüks cep telefonu markası Vertu’tu özel sermaye şirketi EQT’ya açıklanmayan bir fiyata sattı.
CEO BEKLENENİ VEREMEDİ
Olli-Pekka Kallasvuo’nun koltuğuna Eylül 2010’da getirilen Elop, Nokia’nın geçmişte kalan başarısını yeniden canlandırmak amacıyla ilk olarak Microsoft’la işbirliğine gitti ve akıllı telefonlarının işletim sistemi için Windows Phone’u tercih etti. Nisan ayında, şirketin küresel satış gücünden sorumlu Colin Giles’ın görevini bırakacağı açıklandı.
Giles’ın gitmesiyle personel azaltımı hızlanan Nokia, Elop’un CEO’luğa geldiği günden bu yana yakşaşık 40 bin çalışanının işine son verdi. 2012’in ilk çeyreğinin sonunda, Nokia’nın 122 bin çalışanı bulunuyordu. Bu rakamın 53 bini, mobil cihazlar bölümünde görevli. Nokia’nın hisse değeri, düşmeye devam ederek bugün 2.53 doları gördü. Şirketin hisse değeri, 2010’dan bu yana neredeyse yarı yarıya azaldı.
14 Haziran 2012 Perşembe
HONDA HRV'DE POLEN FİLTRESİ VAR MI? HONDA HRV'NİN POLEN FİLTRESİ NEREDE?
İyi çalışmalar,
Otomobil bölümünüze bir sorum var. Ben internetten Honda HRV için polen filtresi sipariş. Ürün elime geldi. Honda HRV polen filtresi için 30 TL ödedim. Ancak filtreyi takacak yer bulamıyorum. Kaputun altında sadece hava filtresi var. Acaba benim aracımda polen filtresi olmama olasılığı var mı?
Teşekkür ederim.
Murat Coşkun/ Antalya
Selam Murat Bey
Honda HRV ler Türkiye'ye 2000 yılında ithal edilmeye başladı ve 2006 sonuna kadar da ithal edildi. Hatta 2007 Ocak ayında son HRV'ler 44.500 TL lik kampanya ile bitti. 2000- 2006 yılları arasına ülkemize giren tüm HRV'ler klima standart olarak sunulmuştu. Kliması olan tüm HRV'lerde de kapalı devre filitre sistemi var. Yani polen filtresi mevcut değil. Serviste değiştirmek yerine kendiniz değiştirmeyi tercih etmişsiniz, bu sizin takdiriniz. Ama keşke önce telefonla servise sorsaydınız.
Madem Polen Filtresi konusu ile ilgili bir soru soruldu, CRV'nin filtresinin değişimini anlatmış olalım.
Bu montaj sırasında ekstra dikkatli olmanız gerekiyor. Çünkü bu filtrelerde filtre yönüne de dikkat etmelisiniz. Gelelim filtrenin yerine. Torpido gözünü açıyoruz. Açtıktan sonra tam açılması için iki yandan bastırarak serbest kalmasını sağlıyoruz. Serbest kalan torpido gözünü yerinden çıkarabiliriz. Tam torpido gözünün arkasında, yere paralel olarak dikdörtgen kapak göreceksiniz. Bu kapak polen filtresi kapağıdır. Dikkatlice bastırıp çekiyoruz. Şimdi çıkardığımız filtrenin yönüne dikkat ederek yenisini de aynı şekilde takabiliriz.

Kolay gelsin.
Gazetepress.com Otomobil Editörü
Mehmet Fatih
MERVE İNCE’NİN KISA METRAJ FİLMİ “GASSAL” ALMANYA’DAN ÖDÜLLE DÖNDÜ

8. Uluslarası Detmold Kısa Festivali 7-10 Haziran tarihleri arasında gerçekleşti. Festivalde Beuys, Dürer gibi sanatçıların yer aldığı sergiler, video enstalasyonlar, çerçeve programlar, konserler, partiler ve film workshopları yer aldı.
58 ülkeden 3500 kişinin başvurduğu festivalde 200 film gösterilmeye hak kazandı. 5000 seyircinin katılımıyla gerçekleşen festivalde özel seyirci ödülü Türkiye’den Gassal adlı filmle katılan Merve İnce’ye verildi. Festival kapanışta 2. Kez gösterilen Gassal ile sona erdi.
Ana kadrosunun başında dört kadının olduğu Gassal hem ekibiyle hem de konusuyla tam bir kadın filmi… İlk filmini çeken Merve İnce’nin yazıp yönettiği filmin, yapımcılığını Melis Berkman üstlendi. Filmin baş karakteri olan Gassal’ı, Almanya ve Türkiye’de pek çok başarılı yapımda rol alan ve Fatih Akın’ın Yaşamın Kıyısında filmiyle uluslararası arenada da ses getiren Nursel Köse canladırıyor. Filmin görüntü yönetmeniyse Türkiye’de bu mesleğin bir kadın olarak öncüsü addedilen Deniz Eyüboğlu…
Gassal uğradığı tecavüz sonucu bir kız çocuk sahibi olan, sonrasın da ise kendini kızına ve tanrıya adayan Demet'in dramanı ve içinde yaşadığı gerilimi anlatıyor. Demet karakteri sahip olduğu çizgi ile Türk sinemasında yer alan kalıplaşmış “kadın” karakterlerinden farklı bir karakter olarak karşımıza çıkıyor.
MERCEDES A45 AMG İLE UYGUN FİYATA PERFORMANS SUNACAK
A45 AMG direkt olarak Audi RS3 ve BMW M135i'nin rakibi olmaya geliyor. Aracın motoru İngiltere Brixworth'da AMG mühendisleri tarafından geliştirilecek.
Araçta 2.0 litre hacminde 4 silindirli,turboşarjlı,330 hp gücünde ve 400 nm torka sahip bir motor kullanılacak.
7 ileri çift kavramalı güncel seri ve hızlı otomatik şanzımanla rakiplerinden geri olmadığını gösteriyor. Ayrıca bu otomobilin 4 çeker versiyonu da olacak.
Otomobilin 0-100km/s hızlanmasının 5,3 saniye.

AMG tarafından tasarlanan ön tampon ızgarası, geniş ön çamurluklar, karbon fiber aynalar, geniş kapı eşikleri, tavan spoileri, difüzör, krom kuyruk boruları ile süslenmiş bir arka tampon ile oldukça kaslı ve çarpıcı bir tasarıma sahip.
Araç 2013'de piyasaya sürülecek ve ülkelere göre değişiklik gösteren vergiler hariç fiyatı 40.000 Euro olacak.
13 Haziran 2012 Çarşamba
ANDROİD 4.0 I NASIL YÜKLERİM
Holo Launcher, Android 4.0 "Ice Cream Sandwich"de bulunan birçok özelliği ücretsiz olarak önünüze getiriyor. Üstelik telefonunuzu da çok fazla yavaşlatmıyor.vAndroid 2.2 ve üzeri ile çalışabilen Holo Launcher, size ICS hissini vermeyi başarıyor. Holo Launcher ile klasörlere ve kısayollara uzun dokunarak düzenlemeniz, kaydırılabilir bir dock'a sahip olmanız, giriş ekranından parmak hareketleri ile uygulama çalıştırmanız, çalışan uygulamaların ön izlemelerine göz atmanız mümkün.
Holo Launcher, ICS simgeleri, logoları, menüleri gibi öğeleri de beraberinde getiriyor.
12 Haziran 2012 Salı
PEUGEOT 301 İLE YENİDEN GELİYOR! İŞTE 301'İN FİYATI

Uzak doğulu üreticilerin üt üste başarılı hamlelerine bu kez cevap Fransa'dan geldi.
Peugeot 301 Markanın yeni pazarlara girme iddiasını ortaya koyuyor. Araç, titiz, zor beğenen ve hem erişilebilir hem de prestijli kompakt sedan arayışında olan geniş bir müşteri kitlesine yönelik olarak özel bir şekilde tasarlandı.
Yeni Peugeot 301’in basın mensupları için ilk gösterimi Paris Otomobil Fuarı’nın Basın Günleri’nde yapılacak. Yeni Peugeot 301’in halka yönelik dünya prömiyeri, 1 Kasım 2012 tarihinde Türkiye’de düzenlenecek İstanbul Auto Show Fuarı’nda gerçekleştirilecek. Aynı anda Türkiye’de ve ardından Orta ve Doğu Avrupa, Rusya, Ukrayna, Yunanistan, Mağrip, Orta Doğu, Körfez ve Afrika ülkeleri ile bazı Güney Amerika pazarları gibi çok sayıda başka ülkede satışa sunulacak.

Peugeot’nun tüm dünyada satış hacmi açısından zamanla en önemli modellerinden biri olacak Peugeot 301, sınıfının merkezinde konumlanıyor. Araç, satışa sunulacağı farklı pazarların beklentilerine uyarlanmış olan modern bir tasarım ve standartlar sunuyor.
Böylece, 301 hem duygulara hitap eden hem de dayanıklılık sergileyen güçlü karakterli tasarımı ve modern görünüşü ile Peugeot’nun en yeni tasarım kodlarını üzerinde barındırıyor. Otomobilin tasarımı Peugeot’nun en üst kalite kriterlerinin bir araya getirilmesiyle sürekli olarak bu hedef doğrultusunda yönlendirilmiştir.
Peugeot 301, sıcak ülkeler, soğuk ülkeler, bozuk yol koşulları gibi en zorlu kullanım şartlarına uyum gösterecek şekilde geliştirildi.
4,44 m uzunluğundaki araç, rakiplerinin bir adım önüne geçmesini sağlayan özgün ve cömert mimarisi ile fark ediliyor. Böylelikle sınıfında referans özellikler sunuyor:
[caption id="attachment_17627" align="aligncenter" width="480"]

- Arka koltuklarda rekor oturma alanı (2,65 metrelik aks mesafesi)
- 506 litrelik (VDA 210) rekor bagaj hacmi
- Her durumda sürüş keyfi sağlayan, Peugeot’nun bilgi birikiminden kaynaklanan üstün konfor seviyesiyle bağlantılı güvenli sürüş özellikleri,
- Mevcut çok sayıda güvenlik donanımı: ESP, ABS, 4’e kadar varan hava yastığı, acil fren yardımı, ISOFIX, vs.
Aynı şekilde, son nesil benzinli ve dizel motor seçenekleri, 72 hp ile 115 hp arasında değişen güçler, manuel veya otomatik vites kutularıyla birlikte hedef pazarların beklentilerine göre uyarlandı :
- 1.2 l VTi 53 kW (72 hp) (1)
- 1.6 l HDi 68 kW (92 hp)
- 1.6 l VTi 85 kW (115 hp)
Modernliğin sembolü 301 böylece, sürüş keyfi ve düşük yakıt tüketimini birleştiren teknolojisi sayesinde, 208’den sonra, Peugeot ürün gamının yeni benzinli 3 silindirli (1.2 l VTi) motor gamından yararlanacak ikinci modeli olacak.
301, kabinde mükemmel bir konfor düzeyi sağlayan, elektronik klima, Bluetooth eller serbest kit ve USB bağlantılı MP3 – radyo çalar, uzaktan kumandalı bagaj kapağı ve arka park yardımı gibi modern donanımları bir araya getiriyor.
Yeni Peugeot 301, yüksek sürüş keyfi sunan emniyetli ve güvenilir bir aile otomobili olarak dikkat çekiyor. Bu özellikler hali hazırda Peugeot’yu hedeflediği çok sayıda ülkede başarılı kılan özellikler. Gerçekten de Peugeot 100 yıldan daha uzun geçmişi olan köklü bir otomobil üreticisi ve otomobil dünyasında dikkat çekmiş ve hala dikkat çeken çok sayıda sedan modelin tasarımcısı (404, 504, 305, 405, 406, 407, 408, 508) konumunda bulunuyor.
Avrupa’da Vigo (İspanya) Fabrikası’nda üretilen Yeni Peugeot 301’in basın mensupları için ilk gösterimi Paris Otomobil Fuarı’nın Basın Günleri’nde yapılacak. Yeni Peugeot 301’in halka yönelik dünya prömiyeri, 1 Kasım 2012 tarihinde Türkiye’de düzenlenecek İstanbul Auto Show Fuarı’nda gerçekleştirilecek. Aynı anda Türkiye’de ve ardından Orta ve Doğu Avrupa, Rusya, Ukrayna, Yunanistan, Mağrip, Orta Doğu, Körfez ve Afrika ülkeleri ve bazı Güney Amerika pazarları gibi çok sayıda ülkede satışa sunulacak.
301 Access - 1.2 lt VTi 72 hp - 5 ileri man. | 29.990 | *Beklenen Fiyat |
301 Access - 1.6 lt HDi 92 hp - 5 ileri man. | 38.350 | |
301 Active - 1.2 lt VTi 72 hp - 5 ileri man. | 32.000 | *Beklenen Fiyat |
301 Active - 1.6 lt VTi 115 hp - 5 ileri man. | 34.050 | |
301 Active - 1.6 lt HDi 92 hp - 5 ileri man. | 39.450 | |
301 Allure - 1.6 lt VTi 115 hp - 5 ileri otomatik | 39.300 | |
301 Allure - 1.6 lt VTi 115 hp - 5 ileri man. | 36.800 | |
301 Allure - 1.6 lt HDi 92 hp - 5 ileri man. | 42.200 |