AYÇA VARLIER, DÜNYA TİYATROLAR GÜNÜNÜ KUTLUYOR

Yeni albümü “Elif” ve ilk klibi “Kumdan Kale” ile son günlerde gündem olan ödüllü oyuncu Ayça Varlıer , Dünya Tiyatrolar günü nedeniyle , düzenlenen çeşitli etkinliklere ve söyleşilere katılıyor.


Tiyatronun önemi konusundaki düşüncelerini dile getiren Ayça Varlıer : “Toplumuzun duyarlılığını,
hayallerini ve üretkenliğini besleyen, en önemli özelliği ise özgürce yapılması olan tiyatro sanat dalına,
zengin değerlere sahip olan ülkenin vatandaşları olarak gereken görevleri üstlenerek sahip cıkmalıyız .
27 Mart Dünya tiyatrolar günümüz kutlu olsun.” diyor…
Ayça Varlıer, Şubat ayında çıkan ilk solo albümünün dışında, üç yıldır kapalı gişe oynayan “Leyla’nın Evi”nde Roxy rolüyle de Tiyatro çalışmalarına devam ediyor.

JOHN LENNON'UN KANLI GÖZLÜĞÜ TWITTER'DA

Yoko Ono, John Lennon'un öldürüldüğü gün taktığı gözlüğün kanlı fotoğrafını Twitter'dan paylaştı.

1980 yılında silahlı saldırı sonucu öldürülen Beatles'ın efsane ismi John Lennon'ın eşi Yoko Ono, kocasının üzerinde kan lekesi bulunan gözlüğünün fotoğrafını twitter'da paylaştı.

Ono, şunları yazdı:

"John Lennon 8 Aralık 1980'de öldürüldüğünden beri, ABD'de 1 milyondan fazla insan silahla öldürüldü. Sevilen kişinin kaybedilmesi yıkıcı bir tecrübe. 33 yıldan sonra, oğlum Sean ve ben, seni hâlâ özlüyoruz."

BOĞAZİÇİ'NDE 'FESTİVALLERİN SİNEMASI' PANELİ

 

Boğaziçi Üniversitesi, Nuri Bilge Ceylan, Reha Erdem, Derviş Zaim, Barış Pirhasan, Pelin Esmer, Ezel Akay, Emin Alper, Seyfi Teoman gibi Türkiye ve dünya sinemasına mal olmuş birçok sinemacının yetiştiği bir okul olarak 150. kuruluş yılında sinema konulu çeşitli etkinliklere imza atacak.

 

150. Yıl etkinlikleri çerçevesinde Boğaziçi Üniversitesi, festivallerin çoğaldığı son dönemlerde sinemanın geçirdiği dönüşümü konu alan bir panele ev sahipliği yapacak. Türkiye sinemasının yükselmekte olduğu son dönemlerde bu alanı farklı kulvarlarda yaptıkları çalışmalarla geliştiren İstanbul Film Festivali Direktörü Azize Tan, Altyazı Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Fırat Yücel ve Mithat Alam Film Merkezi Direktörü Yamaç Okur bu panelde festivaller ve sinema ilişkisini tartışacaklar. Panelde ayrıca kendisi de bir okul işlevi gören İstanbul Film Festivali’nin Türk sinemasına katkısı ve festival dünyasındaki yeri masaya yatırılacak. 30 Mart-14 Nisan tarihleri arasında otuz ikincisi gerçekleştirilecek İstanbul Film Festivali’nin bu seneki programında öne çıkan temalar, filmler ve etkinlikler yine bu panelde konuşulacak konular arasında olacak.

 

Truman Show’un yönetmeni Peter Weir 12 Nisan’da Boğaziçi’nde

 

150. Yıl Kutlamaları sırasında Boğaziçi Üniversitesi İstanbul Film Festivali’yle yapılan ortaklık çerçevesinde 12 Nisan Cuma günü saat 16:00’da, Truman Show, Ölü Ozanlar Derneği gibi filmleriyle tanıdığımız yönetmen Peter Weir’i ağırlayacak. Ünlü yönetmen Mithat Alam Film Merkezi’nde bir “sinema dersi” verecek.

 

Boğaziçi Üniversitesi, Mithat Alam Film Merkezi ve Altyapı Dergisi gibi oluşumlara ön ayak olarak Türkiye’de çağdaş sinemanın gelişmesine ve yaygınlaşmasına sadece pratik anlamda değil düşünsel anlamda da önemli katkılarda bulunuyor.

 

İSMAİL DÜMBÜLLÜ ÖDÜLÜ ERKAN CAN'IN

İlki 1980-81 tiyatro sezonunda verilen İsmail Dümbüllü Ödülü’nün 33.sü bu yıl Erkan Can’a verilecek.

Erkan Can, ödülünü 27 Mart Çarşamba günü saat 13.00’de Müjdat Gezen Tiyatrosu’nda düzenlenecek törenle alacak.

 

LEYLA İLE MECNUN'UN SON ŞARKISI: YOKLUĞUNDA

Leyla ile Mecnun'un efsane olmaya aday olan 90. bölümünden yeni bir rock parçası doğdu

Dizinin dün akşam yayınlanan bölümünde Eylül ve Leyla tarafından terk edilen Yavuz ve Mecnun bir rock grubu kurdu. Grubun en renkli ismi ise hiç şüphesiz bas gitarist İsmail Abi oldu. Ve efsane grup ilk kez dinleyiciyle buluşan Yokluğunda parçasını söyledi.

Şarkının asıl mimarı ise yönetmen Onur Ünlü ve Fırat İkisivri'nin kurduğu Leyla The Band grubu. Sözlerini Ali Atay'ın Murat Onbul ile yazdığı Yokluğunda parçasının müziklerini ise yine Ali Atay yapmış. Yönetmen Onur Ünlü ise davulun başına geçmiş ve ortaya yine muhteşem bir Leyla İle Mecnun şarkısı çıkmış. İşte o parça ve efsane klip.

ÜNLÜLER TOÇEV İÇİN EŞYALARINI SATIYOR

TOÇEV, çocuklarına katkı sağlamak için ünlü isimlerin bir araya geldiği özel bir satış kampanyası düzenliyor

Morhipo.com’da 15 Mart 2013 Cuma günü saat 07:00’de başlayacak kampanya kapsamında cemiyet, moda ve sanat dünyasının önde gelen isimlerinden Kenan Doğulu, Kenan İmirzalıoğlu, Beyazıt Öztürk, Suzan Sabancı, Feryal Gülman, Demet Kutluay, Gül Evyap, Siren Ertan, Cemil İpekçi, Tan Sağtürk, Ebru Güzel’in özel eşyaları satışa sunulacak. Satışa sunulacak eşyalar arasında ünlüleri günlük hayatlarında kullandıkları, sahnede ya da çekimlerde giydikleri çok özel eşyaları bulunuyor.

Kampanya kapsamında Kenan Doğulu’nun şapka, kemer ve gözlüğü, Beyazıt Öztürk’ün kol saati, Siren Ertan’ın kol saati ve kendi tasarımı gömleği, Kenan İmirzalıoğlu’nun gözlük ve ceketi, Gül Evyap, Demet Kutluay, Feryal Gülman ve Suzan Sabancı’nın elbiseleri, Ebru Güzel ve Tan Sağtürk’ün çantaları, Cemil İpekçi’nin yastıklarının satılacak ve ürünler 4 gün boyunca satışta kalacak.

SAMSUNG GALAXY S4'Ü TANITTI

Samsung Galaxy S4 tanıtıldı .

İşte Galaxy S4'ün Kilit özellikleri;

Smart Scrool sayesinde eye tracking denilen gözle kontrol sistemi gelişmiş bir şekilde Galaxy S4 modelinde kullanılıyor. Ayrıca ekrana bakmadığınzı zamanlarda Galaxy S4'teki videolar Smart Pause sistemi sayesinde durduruluyor.

Dual Video Call desteği sayesinde hem ana kamera hem de ön kamerayı bir arada kullanabiliyorsunuz. Özellikle grup içerisinde etkili bir çoklu görüşme desteği sunduğu bir gerçek.

Group Play özelliği tanıtıldı. Pek çok Galaxy S4 birleşip, sanal 5.1 ya da 7.1 ses sistemi oluşturabilir, tüm şarkıları bir arada dinleyebilirsiniz. Toplamda 8 tane telefon birleşiyor ve hepsinde aynı şarkı Surround olarak çalabiliyor. Oldukça ilginç ve değişik bir özellik.

Samsung, S-Voice Car ile beraber sürücülere oldukça başarılı bir sesli asistan deneyimi sunuyor. Size gelen bildirimleri okuyabildiği gibi, mesajları da sesli olarak okuyabiliyor. Aracınızda Bluetooth desteği varsa, aracın hoparlörlerinden tüm bildirimleri duyabiliyorsunuz

Samsung Galaxy S4'te S-Voice Car modu da bulunuyor. Arabada telefon kullanımı çok daha rahat olacak.

S4'deki HomeSync özelliği ile NFC ve WiFi'yi tamamen verimli bir şekilde kullanıp, tüm cihazları telefondan yönetebiliyorsunuz.

Samsung S4'de Story Albüm özelliği dikkat çekiyor. Örneğin siz İstanbul'da yaşıyorsunuz ve tatile İzmir'e gittiniz. İzmir'den İstanbul'a geri döndüğünüzde telefon bunu algılıyor ve İzmir gezisi diye bir albüm oluşturabiliyor.

Samsung Galaxy S4'te Dual Camera özelliği bulunmakta. Böylece LG Optimus G Pro'daki gibi aynı anda iki kameradan da video kaydı alınabiliyor. Mesela çocuğunuzu video çekerken, kendinizi de görüntüleyebileceksiniz. Ayrıca Galaxy S4'te pek çok yeni kamera modu bulunuyor.

 

Samsung Galaxy S4, Smart Scroll, Smart Pause ve Floating Touch teknolojisi sayesinde Air View desteğine sahip.



Galaxy S4, gücünü 2600 mAh'lik bataryadan alacak

Samsung Galaxy S4, 2 GB RAM ve 3 farklı dahili hafıza seçeneği ile geliyor. 16 / 32 ve 64 GB'a ek olarak, 64 GB'a kadar microSD kart takılabilecek. Kullanılan RAM çift kanal LPDDR3 olacak.

Samsung Galaxy S4'te 13 Megapiksellik ana kamera ve 2 Megapiksellik ön kamera kullanılıyor.

Galaxy S4; LTE, a/b/g/n/ac WiFi, Bluetooth 4.0 ve MHL 2.0 bağlantıları destekleniyor.

Samsung Galaxy S4'te 5 inç Full HD Super AMOLED ekran kullanılıyor.

Samsung Galaxy S4'ün kalınlığı sadece 7.9 mm.

Galaxy S4, 130 gram ağırlığa sahip. Galaxy S3'ten 2 gram daha hafif.

Samsung; HomeSync, S-Translator ve Knox gibi yeni yazılımlarını tanıtıyor. Galaxy S4, özelleştirilen yazılımlarıyla dikkat çekecek.

Nisan ayının sonuna doğru satışa sunulacak.

VESTEL İLK TABLETİNİ ÜRETTİ

Vestel açıklamasına göre, Onyx Tablet PC, dayanıklıarka metal kabini, piyasadaki tek dayanıklı arka metal kabin olmaözelliği taşıyor. Vestel Smart Center teknolojisiyle uyumlu Onyx Tablet PC, işlemcisi, ekran çözünürlüğü ve kamerası ile kendi kategorisinin eniyisi olarak nitelendiriliyor.



Kullanıcılarına "Akıllı Ekranlar" teknolojisinden yararlanarak Vestel Smart TV'lerinebağlanma imkanı da sunan Vestel Onyx Tablet PC, tasarım ve teknolojideuygun fiyat arayan tüketiciler için Vestel satış noktalarında 249liradan satışa sunuldu.

GALAXY S3 YENİDEN DOĞUYOR

Samsung firması Galaxy S3'ü Hız aşırtıp tekrar piyasaya sürecek.

Samsung tarihinin en büyük başarılardan birine imza atan S3  Apple'a karşı kazanılmış zaferin canlı kanıtı. Firma bu manevi bağ nedeniyle de kola kolay S3 den vazgeçmiyor.



Samsung Firması yeni amiral gemisi Galaxy S4'ü piyasaya sürecek olmasına rağmen selefi Galaxy S3'ü bir kenara atmıyor. Yeni gelen haberlere göre şirket Galaxy S3'ü daha gelişmiş özellikleriyle beraber Galaxy S3 Plus olarak piyasaya sürecek.

Geçtiğimiz yılın amiral gemisi Galaxy S3, oldukça popüler olmuştu ve satış rekorları kırmıştı. Zaten Samsung, şimdiye kadar Galaxy S3'ün popülerliğini değerlendirerek benzer tasarımdaki cihazları piyasaya sürmüştü.

Yeni Galaxy S3'ün pili daha da güçlendirilecek ve 2400 mAh pil olacak ve daha iyi bir görüntüye sahip olacak. Ayrıca Galaxy S3'ün Plus sürümünün kablosuz şarj teknolojisini kullanacağı söyleniyor.

KELEBEĞİN RÜYASI EKİBİNİN DUBAI HATIRASI!

Yılmaz Erdoğan’ın iki genç şairin hikayesini anlattığı “Kelebeğin Rüyası” filminin Dubai galası dün yapıldı.

Mert Fırat, Belçim Bilgin, Kıvanç Tatlıtuğ ve Yılmaz Erdoğan’ın katıldığı Dubai Mall’deki galada izdiham yaşandı. Özellikle Tatlıtuğ hayranları, Arapça dublajlı alarak gösterilen filmin ilk gösterimini ve ünlü oyuncuyu görme fırsatını kaçırmamak için alışveriş merkezine akın etti. Arap televizyon kanalları da röportaj için Belçim Bilgin ve Kıvanç Tatlıtuğ’u yakın takipteydi. Gala, filmin Facebook sayfasından da dakika dakika verildi.

FERİDUN DÜZAĞAÇ “FLU” İLE DÖNDÜ

Feridun Düzağaç, üç yıl ara verdikten sonra, DMC etiketiyle FLU albümünü yayımladı…

Uzun bir aradan sonra FLU albümü ile müzik dinleyicisini heyecanlandıran Feridun Düzağaç, kendi bestelerinin yanı sıra, ‘amatör zamanlarımdan kalma şarkıcılık özlemime göndermeler adına, sevdiğim ve bir anlamda kıskandığım’ dediği şarkıları da bu albümde sevenlerine sunuyor!

On şarkının yer aldığı FLU albümünde, 7 şarkının söz ve müziği Feridun Düzağaç’a ait.

Fikret Kızılok imzalı ‘Tek Başına’, söz ve müziği Şemi Diriker’e ait olan, Esmeray’dan dinlediğimiz ‘Unutama Beni’, bir Murat Hasarı şarkısı olan ‘Yaz’ ve Feridun Düzağaç’ın “baş eserim” dediği ‘Gönül’ de bu albümde yer alıyor…

Feridun Düzağaç, Can Alper ve Arıkan Sırakaya prodüktörlüğünde hazırlanan ‘FLU’nun mix&mastering’i Arıkan Sırakaya ve Cem Büyükuzun’a ait. Babajım Stüdyolarında kaydedilen albümün fotoğrafları ise Yağmur Kızılok imzasını taşıyor.

İskender Paydaş düzenlemesi ile albümde yer alan ve açılış şarkısı olan ‘Senin Yüzünden’ , yarım kalmış ve kenara bırakılmış bir şarkı iken, sanatçının twitter’da gördüğü ‘Senden sonra beni kim öptüyse senin yüzünden’ cümlesi ile yeniden hayat buluyor. Şarkı, aşkın sosyal medyadaki hafif meşrep yorumlarına göndermelerde bulunurken, Feridun Dūzağaç şöyle ekliyor;
'yazanın tek kaygısı var oysa,
aşkı böyle bilmesin çocuklar'

“Güzel bir filmin ortasında çalan şarkılar gibi..”
Feridun Düzağaç, yeni albümü FLU ile ilgili şunları dile getiriyor: “Flu, uzun ve seyri değişen bir sürecin sonu… Dinleyenlerinin ve sevenlerinin yüklediği anlama direnmeye ve onu görmezden gelmeye çalışan yorgun bir şarkı yazarının, ‘biraz durup dinlenmeli, belki de başka şarkılar söylenmeli' diye düşündüğü, kendi şarkılarını nadasa bırakmayı uygun bulduğu bir dönemin ardından "gönül dostu" dinleyicilere sunulan bir albüm…”

[youtuber youtube='http://www.youtube.com/watch?v=iELbQkqpZZo']

RYNO MOTOR GELECEĞİN TEKNOLOJİSİ

Kendini dengelemeli kişisel ulaşım araçları denildiği zaman, konuyla biraz ilgili olanların aklına hemen Solowheel, Honda U3-X , Uno ve Segway ’in arasındaki rekabet gelir. Bu tuhaf-küçük-elektrikli taşıt yarışına geçtiğimiz günlerde Portland merkezli Ryno Motors şirketi, kendi adını verdiği ’RYNO’ modeliyle dahil olmuş oldu. Bombardier’in EMBRİO konseptine benzer olarak RYNO’da da sadece bir tekerlek bulunmakta.



Ryno Motor, tek tekerlekli şehir içi pratik binek imajıyla hayatı kolaylaştırıyor. Elektrikli ulaşım aracının hızı 40 km/h olup menzili 48 km.

Rakiplerinden farklı olarak (özellikle de UNO’dan) RYNO, motorsikletlerin yerine alma amacı taşımamakta. Saatte maksimum 40 km hıza ulaşabilen ve menzili 48 km olup daha çok, kısa mesafelerde yapılan düşük hızlı gezintiler ve yayalar arasında kolayca dolaşmayı mümkün kılabilmesi için tasarlandı. Tasarımcılarının hiçbir şekilde scooterlarla aynı kategoride görmediği bu araç; boyut olarak onlardan daha küçük ve dar alanlarda daha iyi manevra kabiliyetine sahip olması ve çok daha ucuza projelendirilmesi sebebiyle tasarımcılarını haklı çıkartarak, yeterince farklı bir taşıt olduğunu kanıtlıyor.



İlk bakışta çok garip gözüküyor

“Lityum, Demir ve Fosfat Baratyaya Sahip”

Lityum, demir ve fosfat üçlüsünden oluşan batarya yapısına sahip olan RYNO, 1.5 saat gibi kısa bir süre içerisinde tamamen şarj olabilmekte.  57 kg ağırlığındaki RYNO -ki bu yaklaşık olarak ortalama bir sürücünün ağırlığına eşit- çok uzaklara taşınamasa da tek tekerleğinin yardımıyla asansöre koyup geceleri dairenize götürmenize olanak sağlıyor.

Tekerinin bi tam turuyla 2 m ilerleyen RYNO, 30°’den az eğime sahip yollarda kullanılmak için tasarlanmış. Tabi şirket kural meraklısı olmayan kullanıcılarını da unutmamış. Aracın hız ve eğim sınırlarını zorlayarak daha uzak noktalara gitmeye çalışır ya da bunun gibi araca zarar verecek herhangi bir girişimde bulunursanız RYNO’nun Oto Denge Sistemi sizi önce uyarıyor ve eğer bu uyarılara kulak asmazsanız geçici bir süre için aracın kontrolünü eline alıyor.

Tek tekerlekli motorsiklet olarak adlandırılan Ryno, şimdiden elektrik teknolojisi yenilikçi tasarım ile birşeltirerek geleceğin çözümü olma yolunda büyük bir adım atmış durumda.

İmkansız gibi gözükse de 40 km/h hıza ulaşıyor

Gelelim fiyatına..  RYNO Motors, şu anda ön üretim aşamasında bulunan ve sadece el işçiliği ürünü olacak olan ilk 50 adet motorun tanesini,  25.000$’dan satacağını duyurdu. Seri üretime başlanıldığında ise –ki bu en iyi ihtimalle gelecek sene- fiyatının aşağı yukarı 3500$ civarında olacağı tahmin ediliyor.

[youtuber error='Not a YouTube, Vimeo or Google Video URL: https://www.youtube.com/watch?v=Z1YoCfm7nxU&feature=youtube_gdata_player']

YENİ TOLEDO TÜRKİYE'DE SATIŞTA

Yeni Toledo Türkiye'de 1.2 lt TSI 105 hp ve 1.4 lt TSI DSG 122 hp olmak üzere iki benzinli ve 1.6 lt TDI CR 105 hp dizel motor seçenekleriyle sunuluyor. Toledo, 37 bin 500 TL'den başlayan fiyatlarla alınabiliyor.



SEAT'ın en başarılı model ailelerinden biri olan Toledo, tamamen yenilenmiş haliyle showroomlarda yerini aldı. Daha önceki nesillerinin sağladığı popülerlik ve gördüğü ilgiyle başarısını kanıtlayan Toledo, yeni nesliyle SEAT'ın modern tasarımı içerisindeki dinamizmi ve şıklığı, yüksek düzeyde verimli motor teknolojisiyle ve olağanüstü pratiklik, mükemmel işçilikle birleştiriyor. Türkiye'de ikisi benzinli ve bir dizel olmak üzere üç farklı motor seçeneğiyle sunulan Toledo, 37 bin 500 TL'den başlayan fiyatlarla alınabiliyor.

Şık tasarım pratik çözümlere imkan tanıyor; 550 litre bagaj hacmi

Çekici tasarım özellikleri ve pratiklik özellikleriyle büyük ilgili gören Toledo'nun yeni nesli, bu formülü kullanmaya devam ediyor. Net bir şekilde tanımlanmış yüzeyleri, hatları ve kenarlarıyla güçlü ve sağlam bir duruşa sahip Yeni SEAT Toledo, coupé görünümüyle dikkat çekiyor.

4,48 metre uzunluğuyla bir önceki nesilden dört santimetre daha uzun tasarlanan Yeni Toledo'da geleneksel bagaj kapağı yerine büyük, geniş açılan bir arka kapak ile sunuluyor. 2602 milimetrelik nispeten uzun dingil mesafesi ferah alan duygusu ve tüm yolcular için bol miktarda bacak mesafesi temin ediyor. Boyutlardaki bu artış otomobili konforlu ve ferah kılarken aynı zamanda, her türlü ihtiyaca cevap veren bir bagaj olanağı da sunuyor; 550 litrelik bagaj, kapağının açılış açısı ve düşük yükleme eşiği sayesinde yüklemeyi kolaylaştırıyor.

En yeni motorlarla sağlanan verimlilik

Bütünüyle yeni bir model olarak Toledo, Volkswagen grubunun en yeni motorlarını kullanıyor. Türkiye satışa sunulan 1.2 lt'lik TSI motora sahip versiyon, 105 hp güç üretirken 175 Nm'lik bir tork sağlıyor. 100km'de ortalama 5.4 lt yakıt tüketim değerine sahip bu versiyonun CO2 emisyonu ise km'de 125 gr.

Ailenin diğer benzinli ve 7 ileri DSG şanzımanla alınabilen versiyonu ise 1.4 litrelik TSI motora sahip. 122hp güç ve 200Nm tork oluşturan bu motor, 100km'de 5.8 litre yakıt tüketimi ve km'de 134 gr CO2 emisyon değerine sahip.

Türkiye'de satışa sunulan dizel motor seçeneği ise 1.6 litrelik common rail TDI üniteyle alınabiliyor. 105 hp güç üreten bu motor seçeneği 250Nm'lik tork değerine sahip. Yakıt tüketim değeri 100km'de 4.4 litre olan bu versiyonun CO2 emisyon değeri ise 114gr/km.

Standart donanım özellikleriyle de iddialı

Bütün SEAT Toledo'lar için geçerli olan standart güvenlik paketi, sürücü ve yolcu, ön ve yan hava yastıkları ve Style donanım paketinde perde hava yastıklarını içeriyor. Baz model ayrıca uzaktan kumandalı merkezi kilit, önde elektrikli camlar ile parçalı katlanır arka koltukları da kapsıyor. Daha kapsamlı donatılmış Reference ve Style versiyon, konfor ve tasarım itibari ile ilave ekstra özellikler içeriyor.

 

YENİ AURİS SATIŞLARI KARIŞTIRDI

Toyota'nın 2013 yılındaki yenilenme atağının ilk ürünü olarak Şubat ayından itibaren tüm Türkiye'de piyasaya sunulan Yeni Auris ilk ayda 1.037 adetlik satış ve yüzde 18,9'luk segment payı ile liderliğe uzandı. Çekici görünümü, dinamizmi ve keyif veren sürüş özellikleriyle gençleri ve genç aileleri hedefleyen Yeni Auris, "Bekle Hayat Geliyoruz Biz' sloganlı reklam filmiyle de büyük ilgi toplamıştı.



Toyota Pazarlama ve Satış A.Ş. CEO'su Ali Haydar Bozkurt, Yeni Auris'in başarılı satış performansının sürmesini beklediklerini belirterek' Yeni Auris'i İstanbul Autoshow'da ilk tanıttığımız andan itibaren yoğun müşteri talepleri almıştık. Piyasaya sunulduğu ilk ayında segmentinde en çok satış yapan otomobil olması bizleri şaşırtmadı. Araç bulunurluğu sağlamamız durumunda satış hedeflerimizi yukarı çekmeyi planlıyoruz. Yeni Auris gerek Avrupa'da gerekse de Türkiye'de segmentinin gözde modellerinden biri olacaktır' dedi.



Yeni Auris "Dinamik ve Eğlenceli'

Yeni Auris, Toyota'nın "Keen Look-Keskin Bakış' tarzı farları ve gündüz LED farları ile görsel bir zenginlik ortaya koyuyor. "Under Priority ? Öncelikli' ön ızgara ile birlikte Toyota'nın yeni tasarım anlayışı tam olarak Yeni Auris'te hayat bulurken, bu özellikler otomobilin agresif, cesur ve çekici kimliğini gözler önüne seriyor. Geliştirilmiş aerodinamik özellikleri ile Yeni Auris'in CVT şanzımana sahip olan 1,6 lt benzinli versiyonunda yakıt tüketimi 100 km'de ortalama yüzde 20 oranında azalarak 5,7 lt olarak ölçümlendi. 1,4 D-4D manuel şanzıman ile 1,4 D-4D multi mode şanzıman seçeneklerinde de ortalama yakıt tüketimi 4,2 lt'ye düşürülerek yaklaşık yüzde 10 oranında iyileştirme sağlandı. Yeni Auris iç mekanında çok daha ferah bir hacim sunmaya olanak tanırken güvenlik donanımları ile de Euro NCAP 2013 testlerinden 5 yıldız almaya hak kazandı. Araç içindeki multimedya uygulamalarıyla eğlenceli bir sürüşü de garantileyen Yeni Auris'te Toyota Touch ile yolculuklar çok daha keyifli bir hale geliyor. Yeni Auris'in kolay ve akıllı park sistemi olan SIPA (Simple ? Intelligent Park Assist) ile, ön ve arka yan tamponlar üzerinde bulunan sensörler kullanılarak sürücü çok daha dar alanlara otomatik olarak paralel park edebiliyor. Yeni Auris Türkiye'de tüm Toyota Plazalarda 40 bin 500 TL'den başlayan fiyatlar ile sunuluyor.

KIVANÇ TATLITUĞ DİZİLERDE KENDİNE YAZIK EDİYOR

"Kelebeğin Rüyası" filmi için basın mensuplarıyla gerçekleştiren söyleşiye Kıvanç Tatlıtuğ, Mert Fırat ve Yılmaz Erdoğan'ın katılımıyla keyfli bir sohbet oldu.



Gazetecilerin kendisine vakit ayırabilip ayıramadığı sorusunuysa Kıvanç Tatlıtuğ'un verdiği cevap Kuzey Güney'in bitmesiyle birlikte televizyona uzun bir süre ara vereceğine dair yorumlandı.

Kısır senaryolardan oluşan televizyon dizilerinde oyunculuğunu ileri taşısa da kalıcı eserler ortaya koyamayan Tatlıtuğ, Kelebeğin Rüyası ile yıllarca gündemde kalacak bir işe imza attı.

Gerçi diziler Tatlıtuğ'a hem şöhret hem de dünya starı olma yolunu açtı ancak diziler Tatlıtuğ için misyonunu tamamlamış olabilir.

Bu büyük yetenek artık sinema filmleriyle daha kalıcı eserler vermeli diye düşünüyoruz.

FORD'UN DEV MPV'Sİ TOURNEO İŞ BAŞINDA

Ford'un Avrupa'daki ürün odaklı dönüşümü, başlıca rakipleri arasında müşterilere en yeni portföyü sunmak üzere Cenevre Otomobil Fuarı'nda ivme kazanıyor. 2013 yılında piyasaya sürülecek olan yeni ürünler, Ford'un Avrupa'daki hacmini yüzde 40 oranında yenileyecek. Tamamen yeni olan Tourneo Courier'in Cenevre Otomobil Fuarı'nda küresel tanıtımı yapılacak; Avrupa'da 2014 yılı ortalarında piyasaya sürülecek ve Tourneo ailesini tamamlamış olacak.



Ford, kısa bir süre önce piyasaya sürülmüş olan Kuga'nın ardından, Avrupa'ya tamamen yeni EcoSport kompakt SUV'u tanıtıyor. Yakın bir gelecekte yeni nesil Ford Edge de ona katılacak.

Ford'un sesle aktive olan araç bağlantı sistemi SYNC'in 2013'teki kullanılabilirliği, 2012 yılında araç serisindeki yüzde 30 ile karşılaştırıldığında iki kat artarak, yüzde 60'a ulaşacak. Ford SYNC 2015 yılında her yeni Ford Avrupa aracında sunulacak. Total EcoBoost benzinli motor üretimi 2013-2015'ten itibaren yüzde 35 oranında artırılacak. Kısa bir süre önce piyasaya sürülmüş olan yeni Fiesta ve Kuga'nın yanı sıra, yakında pazara sunulacak olan EcoSport, Transit Connect ve Transit ile Ford, sadece 2013 yılında Avrupa'daki satış hacminin yüzde 40'ından fazlasını yenileyecek. Ford'un Avrupa, Ortadoğu ve Afrika İdari Başkan Yardımcısı Stephen Odell, "Bu, Ford Avrupa'nın şimdiye kadar üstlendiği en saldırgan ürün sunumu ve bunun gerçekleşmesi için Tek Ford küresel güçlerimizi geliştiriyoruz. Ekonomik açıdan en zorlu dönemlerde ürün yatırımını arttırarak Avrupa'daki işimizi dönüştürüyoruz' diyor.

Yeni Tourneo Courier ile ticari araç ailesi tamamlanıyor

Yenilikçi, fonksiyonel ve düşük işletme maliyetleri sunmak üzere tasarlanmış olan Tourneo serisi, olağanüstü esneklik ve konfor sunan akıllı, geniş iç mekan özelliklerine, sınıfında en iyi yakıt tasarrufunu hedefleyen etkili güç aktarım mekanizmalarına ve Ford'un sesle aktive olan araba bağlantı sistemi SYNC'in de aralarında bulunduğu en yeni akıllı teknolojilere sahip. Cenevre'de tanıtılan ve 2014 yılı ilk yarısında piyasaya sunulacak olan zarif ve kompakt Tourneo Courier, sınıfının lideri iç mekan ve güvenlik özellikleri sunuyor ve Ford'un hafif ticari segmentindeki ürün yelpazesini genişletiyor. Tourneo Connect ile birlikte, Avrupa otomobil fuarında yedi koltuklu ferah Grand Tourneo Connect de tanıtılacak. Tourneo Custom en üst düzeyde alan ve çok yönlülük sağlarken, iki uzunluk seçeneğiyle sunuluyor. Esnek ve pratik yepyeni EcoSport

Ford önümüzdeki altı yıl içerisinde, bu yılın başlarında tamamen yeni Kuga'nın piyasaya sürülmesiyle başlayan bir büyüme ile bir milyon adet SUV satmayı planlıyor. 2013 yılının ileriki dönemlerinde pazara çıkacak olan EcoSport SUV, modern tasarım ve akıllı teknolojiler sunuyor. EcoSport; aralarında sınıfında lider yakıt verimliliğini sağlaması beklenen ve Yılın Uluslararası Motoru seçilen 125 PS 1.0 litre EcoBoost benzinli motor, 110 PS 1.5 litre benzinli motor ve 90 PS 1.5 litre dizel seçeneğinin de yer aldığı bir motor gamı ile sunulacak.

Kompakt SUV'un geniş ön ızgarası, kısa kaputu ve eğimli ön direkleri spor ve çağdaş bir duygu uyandırırken, köşeli farları modern görünümünü güçlendiriyor. Avrupa'da küçük olan SUV pazarının 2013 yılında, bir yıl öncesine kıyasla yüzde 30 oranında büyüyeceği tahmin ediliyor ve SUV'lerin bölgede 2016 yılına kadar satılacak olan bütün Ford'ların onda birini oluşturması bekleniyor. Ford aynı zamanda, Amerika Birleşik Devletleri'nde ve diğer pazarlarda popüler, daha büyük ve daha rağbet gören bir cip olan yeni nesil Ford Edge'i de Avrupa'ya getirmeyi planlıyor.

SYNC ile bağlı

Ford aynı zamanda, geçtiğimiz yıl Avrupa'da B-MAX ile birlikte lanse edildikten sonra, Ford araçlarının yüzde 30'unda bulunan Ford SYNC'in sunulmasını da hızlandıracak. Teknolojinin 2013 yılında yeni Fiesta ve yeni Kuga ile kullanılabilir hale gelmesiyle beraber, bu rakam iki kat artarak yüzde 60'a ulaşacak ve yılın sonraki dönemlerinde yeni Transit Connect, yeni Tourneo Connect ve yeni Transit'in özelliklerinden biri haline gelecek. Cenevre'de Ford tarafından sergilenmekte olan 21 aracın 19'unda SYNC bulunuyor. Ford ayrıca, bir kaza sonrasında aracın içindekileri doğrudan yerel acil servis operatörlerine bağlayacak olan SYNC ile Acil Durum Yardımı'nı da tanıttı. Ford, 2015 yılında Avrupa'da satılan her Ford marka aracı SYNC ile birlikte sunacak. EcoBoost ile güçlendirilmiş

Ford'un küçük ama maharetli 1.0 litrelik EcoBoost benzinli motoru ilk kez 2012 yılında Focus'la tanıtıldı ve üretimi artık yeni B-MAX, yeni Fiesta, C-MAX ve Grand C-MAX'i kapsayacak şekilde genişletildi. Ford, 2013 yılında satılan bu modeller arasında her dört araçtan birinin 1.0 litrelik EcoBoost motorlu olacağını tahmin ediyor.

Ford'un ödül kazanmış EcoBoost teknolojisi; küçük boyutlu bir motordaki tüketimin harika bir performansla birlikte, daha büyük motorlara oranla yüzde 20 oranında azaltılması amacıyla doğrudan yakıt enjeksiyonunu, turbo şarjeri ve değişken supap zamanlamasını birleştiriyor. 1.0 litrelik EcoBoost, Ford'un 1.6 ve 2.0 litre dört silindirli çeşitlerinin de aralarında bulunduğu Avrupa EcoBoost ailesinin en ufak üyesi olma özelliğine sahip. 2013-2015'ten itibaren Ford Avrupa toplam EcoBoost benzinli motor üretimini yüzde 35 oranında artıracak, beş yıl içerisinde Avrupa'daki benzinli Ford motorların yüzde 50'sinden fazlası turbo şarjlı olacak. Cenevre'de sergilenmekte olan toplam 19 Ford araç EcoBoost ile güçlendirilmiş. Yılın ileriki dönemlerinde, Ford sıfır emisyonlu ilk batarya elektrikli yolcu aracı olan Focus Electric'i piyasaya sürecek; bunun ardından da, hibrit araba serileri yelpazesi gelecek. Ford Avrupa Ürün Geliştirme Başkan Yardımcısı Barb Samardzich, "Yakıt tasarrufu ve sürücülerin hareket halindeyken tam anlamıyla bağlı kalmalarına olanak tanıyan en yeni güç aktarım mekanizmaları ile donatılmış araçların çoğalmasıyla, müşterilerimize tam olarak istedikleri şeyi veriyoruz' diyor.

SKODA'DA AUDİ HAVASI ESİYOR

Skoda, Cenevre Otomobil Fuarı'nda Octavia ailesine katılan yeni Octavia Combi ve Octavia Combi 4x4 versiyonlarını tanıtırken, Fabia Combi ve Roomster Noir gibi özel modelleriyle de göz dolduruyor.

Tasarımlarında artan kalite gözden kaçmayan Skoda pek çok ayrıntısı ile Audi tasarımlarını andırıyor.



Çek üretici Skoda, yeni Octavia'nın ardından 2013 yılındaki yeni model atağını sürdürüyor. Skoda, geçtiğimiz ay tanıtımını yaptığı yeni Octavia'nın ardından, bu kez de Cenevre Otomobil Fuarı'nda yeni Octavia Combi ve Octavia 4X4'ün dünya lansmanlarını yaptı. Skoda, 2. Hall'de bulunan 2000 m2'lik standında "Markanın Kalbi" olarak nitelediği tüm Octavia ailesinin yanı sıra Fabia Combi Monte Carlo ve Roomster Noir gibi özel modelleriyle de dikkat çekti.

Octavia'nın, Skoda'nın en çok satılan modeli ve dolayısıyla da "Markanın Kalbi" olduğunu söyleyen Skoda CEO'su Winfried Vahland, "Yeni Octavia'yı tanıttıktan sadece birkaç hafta sonra, Cenevre'de bu kez yeni Octavia Combi ve Octavia Combi 4x4'ü tanıttık. Mükemmel tasarımı, rakipsiz iç mekan genişliği, yenilikçi güvenlik ve konfor donanımlarıyla sınıfının standartlarını belirleyen yeni Octavia ve diğer modern modellerimiz, zor pazarlarda markamızın konumunu güçlendirecek" dedi. 2013 yılında tam anlamıyla bir model atılımı yapacaklarını, bu yıl 8 yeni ve yenilenmiş model tanıtacaklarını kaydeden Vahland, "Markamızın uluslararası pazarlarda yayılmasını son sürat sürdüreceğiz ve bu ekonomik açıdan zor zamanlarda bile yeni modeller piyasaya sunacağız" ifadesini kullandı.

Pratik ve geniş bir aile otomobili

Octavia'nın yeni Combi versiyonu, mükemmel tasarımı, rakipsiz iç mekan genişliği, fonksiyonelliği, yenilikçi güvenlik ve konfor donanımları, ekonomik motor seçeneklerinin yanında markanın "tek kelimeyle akıllıca" diye tanımlanacak pratik çözümlerini sunmasıyla iddialı. Baştan sona yeniden tasarlanan Octavia Combi, önceki nesillerine göre daha dinamik bir görüntüye sahip ve yeni Octavia gibi yolda benzersiz, rafine ve sağlam bir duruş sergiliyor.

Yeni Octavia Combi, bir önceki nesline göre 90 mm daha uzun ve 45 mm daha geniş hale geldi. Aracın dingil mesafesi 11 cm kadar artarken, bu da iç mekan genişliğinde yeni bir rekora imza atmasını sağladı. Arka koltuklardaki yolculara 73 mm daha fazla diz mesafesi sunan araç, bu konuda sınıfının lideri haline getirdi. Bagaj kapasitesi 610 litre olurken, arka koltuk sırtlıkları yatırıldığında bu alan 1.740 litreye çıkabiliyor. Araçta bir dolu "akıllıca" detay da bulunuyor. Yeni Skoda Octavia'da sunulan pratik yeniliklere ek olarak Combi versiyonunda arka koltuk sırtlıklarının bagaj kapağından yatırılabilmesi gibi ek özellikler dikkat çekiyor. Bu fonksiyon, bagaj kapağından uzun nesnelerin araca yüklenmesinde büyük kolaylık sağlıyor. Ayrıca ayarlanabilir ve çıkartılabilir bagaj zemininin altında, bagaj perdesi ve tavan çıtalarının konulabileceği özel gözler de bulunmakta.

Yeni motorları sayesinde önceki nesline oranla yüzde 17 daha az yakıt tüketimine sahip yeni Octavia Combi, 4 benzinli ve 4 dizel motor seçeneği sunuyor.

Fuardaki Skoda standında ayrıca Octavia Combi'nin tamamen yeni geliştirilmiş dört tekerlekten çekiş sistemi ve 5. nesil Haldex kavrama sistemiyle donatılmış 4×4 versiyonu da sergileniyor.

Motorsporları geçmişinden esinlenildi

Skoda, Cenevre Otomobil Fuarı'nda özel tasarım modelleriyle de ilgi çekti. Fabia Combi Monte Carlo ve Roomster Noire, ilk kez bu fuarda yerini aldı.

Fabia Monte Carlo gibi, Fabia Combi Monte Carlo da markanın 112 yıllık motorsporları geçmişindeki başarıları simgeliyor. Spor süspansiyonlara sahip bu versiyon, ayrıca siyah plastik gövde koruyucuları, özel siyah 16 inçlik jantlar, siyah orta sütunlar, karartılmış farlar, entegre arka tavan spoilerı gibi unsurlarla sportifliğini vurguluyor. İçerideyse özel spor koltuklar, siyah tavan döşemesi ve metal pedal kiti mevcut.

Özel seri Roomster Noire da, karartılmış camlar, siyah 16 inçlik jantlar, karartılmış far ve sis lambaları, siyah radyatör ızgarası, ön tamponun altında siyah spoiler ve arkada da siyah difüzör gibi ayrıntılarla donatılmış. İç kısımda da siyah ve kırmızı karışımlı spor koltuklar ve metal pedal kiti var.

WOLKSVAGEN CROSSOVER YERİNE CROSS POLO GETİRİYOR

Piyasada birbiri ardına popüler olan crossoverlar alt orta sınıf otomobillere rakip olunca Wolksvagen harekete geçti. Özellikle Daci'nın mevcut karoser ve şasi üzerinde ufak değişiklerle piyasa sürdüğü yüksek konumlandırılmış modellerdeki başarısı Türkiye için de daha çok tercih edilen bir segment yarattı.

 

CROSS POLO

Aslında Avrupa'da 1990'lı yıllardan beri Polo'nun yükseltilmiş ve farklı aksesuarlarla donatılmış versiyonları satılıyordu. Bu kez WV işi biraz daha ciddiye aldı ve aksesuarın ötesinde neredeyse yeni bir tasarım izlenimi verdiği Polo'yu tanıttı.



Polo'nun motor ve karoser olarak kendini ispatlamış bir model olması aracın piyasadaki başarısını artırıyor. Ayrıca üretimdeki en ekonomik dizellerden biri olan 1,2TDI ise tercih nedeni olarak öne çıkıyor.



Cross Polo 17" jantları, tavan rayları, bel altı korumalı bariyer şeridi ve sadece Cross polo için tasarlanmış sis farları ve tamponlarıyla oldukça farklı bir hava yakalamış.

Araç standart Polo'dan 4 cm daha yukarıda konumlanmış görüntüsü ile artık başka  bir otomobil olacak.

BAŞKA BİR SÜRPRİZ DE SEDAN POLO

Bu arada Türkiye'nin en çok satan B sınıfı araçlarından Polo yeni bir sürprizle Sedan modelini de ülkemize getirebilir. Polo Classic olarak 2000 yılında aracın yakaladığı başarı hala dillere destan. Mevcut motor seçeneklerinden 1,2TSI ve 1,2TDI ile satışa sunulması olası olan model Jetta'nın küçük kardeşi olarak WV'in elini güçlendirebilir.



(Bugün Polo alacak olanların da da güle güle binmelerini diliyoruz)

YAMAHA ENDURO'DAN BAŞLAMA FIRSATI SUNUYOR

Motobike Expo 2013'de Yamaha'nın 125CC ile yarattığı ürünler hayli dikkat çekiciydi. YBR serisi ile en çok satan commuterlardan birisi, YZF R125 ile küçük ama büyük gibi Racer davranışını ve WR125'leri ile de üst sınıf bir Enduro'nun ve Super Moto'nun boyutlarını 125cc ile ile ulaşılabilir hale getirmişler.



WR 125 LER

2 Adet 125 CC lik Endurodan biri Süper Moto diğeri araziye çıkmaya hazır tam bir enduro.

Motor kısmına gözünüz takılmasa rahatlıkla 600-700CC olduklarını düşünebilirsiniz. Su soğutmalı ve 6 vites seçeneklerinin yanı sıra 8.000-9.000 fiyat aralığı da bu kalitede motosikletler için fena sayılmaz.

Yüksek performanslı motor

Yakıt enjeksiyonlu, sıvı-soğutmalı, 4-zamanlı SOHC motor size güçlü serbest devir performansı ve yüksek devirli beygir gücü sunmakta, şehrin sokaklarında veya kıvrımlı arka yollarda evinizde gibi hissetmenizi sağlamaktadır. 6 hızlı vites kutusunun eklenmesi, gücün daima sizde olmasını sağlamaktadır.


Tam boy Supermoto tasarımı
Paranızın karşılığı olarak makineden en üst seviyede faydalanmanızı sağlamak için, WR125X çok daha büyük kapasiteli bir motosikletin fiziksel kişiliğini sunan tam boy Supermoto tasarımıyla birlikte gelmektedir. Yamaha'nın radikal, özgün, yeni nesil tarzıyla kaplanan bu motosiklet, her trafik lambasında başların size doğru dönmesini garanti etmektedir.

Supermoto jantlar
Bir motosiklette en üst faydayı sağlamak için, tüm kontrolün sizde olduğunu bilmeniz gerekir. WR125X Supermoto, yüksek çekiş seviyeleri sağlayan spor tekerler ve 17 inç ön ve arka jantların üzerinde gitmektedir. 140 kesitli arka tekerlek WR125X'e ciddi büyük motosiklet görüntüsü ve olağanüstü viraj alma yeteneği vermektedir.

Sürüş konforu
Sürüş esnasında, öndeki teleskopik çatallar ve bağlantı sistemli süspansiyona sahip arkadaki salınım kolu en kötü tümsekleri bile sorun olmaktan çıkarmaktadır. Hafif frenleme sistemi, tüm arazi türlerinde süper hassas süspansiyon için yaysız ağırlığı düşük tutmaktadır.

Tam güvenilirlik için geniş disk frenler
WR125X'in güçlü motor ve Supermoto tarzının kombinasyonu, sınırlarını test etmeniz için size yalvarmaktadır. Mükemmel frenleme kombinasyonu ve hisle birleştirilmiş muazzam durdurma gücü için WR125X, ø 298 mm ön ve ø 220 mm arka disk fren kullanmaktadır.

Yarışçı tarzı ayaklıklar
Yamaha'yı, performansının yanı sıra soy ağacı için de tercih edersiniz. WR125X'teki ayaklıklar, bir çok kez kazandığımız MX Dünya Şampiyonluğu geleneğimize bir selamdır ve off-road yarış motosikletlerimizden geliştirilmiştir. Hafif tasarım, özellikle off-road sürüşü yaparken çok önemli olduğu üzere, botun tabanına gereken miktarda destek ve tutuş sağlamaktadır.

GALAXY S4 DONANIM OLARAK NOTE2'YE YAKIN

14 Mart'ta tanıtılacak GT-I9500 kod adlı Galaxy S4 ile ilgili yeni bilgiler sızıyor.


Galaxy S4'ün AnTuTu performansı ortaya çıktı.

AnTuTu'nun çıkardığı özellik tablosuna göre Samsung Galaxy S4, 1.8 GHz hızında çalışan Exynos 5 Octa işlemcisinden gücünü alıyor. 4 çekirdeği ARM Cortex A15 mimarisinden gücünü alan çekirdeklere ek olarak, 1.2 GHz hızında çalışan 4 adet ARM Cortex A7 çekirdeği bulunuyor. Diğer düşük performanslı 4 çekirdek ise düşük güç tüketimi için kullanılacak.

Performans ve donanım olarak diğer Galaxy modellerinden kendisine en yakın olanı Note 2; zira Note2 de de 2gb ram ve 1,6ghz 4 çekirdekli işlemci bulunuyor.



2 GB RAM, 4.99 inç büyüklüğünde Full HD Super AMOLED ekran, 13 Megapiksel ana kamera, 2.1 Megapiksel ön kamera gibi özelliklere sahip olan Galaxy S4, testlere göre grafik işlemci olarak PowerVR SGX544 MP'yi kullanıyor. MP4 ya da MP8 olması beklenen grafik birimi, en yeni nesil çözümlerden biri değil. Samsung, özellikle Mali-T6xx tabanlı grafik birimi bekleyenleri Galaxy S4 ile üzebilir.
Testlerdeki cihazların farklı prototipler olabileceğini, donanımların asıl cihazlara göre farklı olabilme ihtimallerinin yüksek olduğunu okurlarımıza hatırlatalım.
AnTuTu'da 24894 puan almayı başaran Galaxy S4, Nexus 4 ve LG Optimus G gibi Snapdragon S4 Pro işlemcilerini kullanan ve ekran çözünürlüğü daha düşük olan cihazları geride bıraktığı görülüyor. Snapdragon S4 Pro işlemcili Xperia Z ve Snapdragon 600 işlemcisini kullanan HTC One modellerinin henüz AnTuTu test veritabanına eklenmediğini de belirtelim.

CENEVRE'DE YILIN OTOMOBİLİ GOLF

İsviçre'nin Cenevre şehrinde bu hafta başlayan otomobil fuarında yılın otomobili seçildi.



Bu arada Volkswagen Golf, 414 oyla yılın otomobili seçildi. Toyota GT-86 adıyla da satılan Subaru BRZ 202 oyla ikinci, Volvo V40 ise 189 üçüncü sırada yer aldı.

Değerlendirmeyi yapan jürinin başkanı ve İsveçli ekonomi gazetesi Dagens Industri’de otomobil eksperi olan Hakan Matson: Golf VII yaptığımız hassas testlerde inanılmaz sonuçlara imza attı. Bu modern araç yüksek kalite ve güvenlikle birlikte, oldukça başarılı bir sürüş performansına sahip. ‘Yılın Otomobili Ödülü’, birden fazla kategoride, tüketicilerin mükemmellik kriterlerini karşılamalıydı.Bu yüzden jürilerimiz finalistleri belirlerken adayları ciddi ve ayrıntılı testlerden geçirerek, tüketicilerin önem verdikleri satın alma kriterlerini göz önünde bulundurdu.’ dedi.

GOLF'ÜN TARİHİ

1 Golf I (1974-1983)
2 Golf II (1983-1991)
3 Golf III (1991-1998)
4 Golf IV (1997-2003)
5 Golf V (2003-2009)
6 Golf VI (2009-2012 )

7 Golf VII (2012-günümüz)

SENSİZ OLMAZ...

Şarkıda geçtiği gibi: Anlamak çözmeye yetmez. Sensiz olmaz, sensiz olmaz…

Evet, her gün bir yerlerde birileri ölürken başka bir yerde birileri doğuyor. Ama özellikle son birkaç aydır kendimi bir dizi insanın sırayla öldüğü bir korku filminde gibi hissediyorum. Öyle ki haberi duyduğumda verdiğim “Yok artık!” tepkisinden sonra “Şimdi sıra kimde?” sorusu belirdi aklımda… Aslında hep “Ölümlü dünya!” diyoruz ama yine de aldığımız her haberde buna alışmak çok zor oluyor, sanki varlığını ilk defa öğrenmişiz gibi en başa dönüyoruz. Bu da insanların “biricik” liğinden kaynaklanıyor. İşte o da “biricik” bir insandı, Türkiye’nin Müslüm Baba’sıydı…

Kendisine saygım sonsuz olmakla beraber sıkı bir Müslüm Gürses dinleyicisi olduğumu söyleyemem. Arabesk müzik yapan başka sanatçılar olduğu halde sadece Müslüm Baba “damar” gelirdi bana. Sanırım kendini jiletleyen hayranlarının ve onun şarkıyı konuşurcasına sakin söyleme şeklinin bunda epey payı var. Dediğim gibi genelde dinlediğim bir sanatçı değildi kendisi ama dört sene önce bir arkadaşım sayesinde başka bir açıdan bakarak tanıştım kendisiyle.

Arkadaşım kendisinden hiç beklenilmeyecek şekilde sıkı bir Müslüm Gürses hayranıydı ve bunu öğrenme şeklimden de birazdan bahsedeceğim. Bu arada hiç beklenilmeyecek derken genel olarak dinlediği diğer sanatçı veya grupların arabesk tarzla hiçbir yakınlığı yoktu kaldı ki bence “damar”ın diğer adı olan Müslüm Baba! Neyse, işte bir gün onun evinde albümlerden fotoğraflara bakarken daha önce hiç görmediğim babasını gösterdi ve ondan bahsetmeye başladı. Babasını o daha bebekken kaybetmiş… Ben fotoğraflara ve anlattıklarına dalmıştım ki odada yükselen Sensiz Olmaz şarkısıyla kendime geldim. Bülent Ortaçgil’ den beklerken Müslüm Baba’nın yorumdan dinliyordum. Sonra arkadaşıma baktım, gözleri dolmuştu bir hayli kaptırmıştı kendini. Oturdu, eşlik etmeye başladı.

Filmlerde olur ya, o an kafamda bir ampul belirdi, “Onu babasının yerine koymuş meğer.” diye içimden geçirirken arkadaşım “Ben babamı hiç tanımadım, sesi nasıldı bilmem ama en azından Müslüm Babam var.” dedi. Böyle girdi Müslüm Gürses benim hayatıma ve bilmem neden bu durumu hiç sorgulamadım, “Niye başkası değil de o?” demedim, sadece ne zaman dinlesem boğazım gıcıklanır.

Arkadaşımda geçirdiğim o gün onca insanın bu adama neden bu kadar bağlı olduğunu “kendimce” anladım. Kimbilir benim anlayamadığım daha neler vardır… Ama bu konuda bildiğim tek şey sadece belli bir kitleye hitap edermiş gibi görünen Müslüm Baba’nın aslında herkesin hayatına, bir şekilde, en az bir kere dokunduğu. Neredeyse onu hiç dinlemeyen benim bile...

 

Başak SULTAN

SEZEN AKSU, FAHİR ATAKOĞLU VE ARA DİNKJIAN AYNI SAHNEDE!

Bu yıl dördüncüsü gerçekleştirilen “Avea Sıra Dışı Müzik” Konserleri dünyaca ünlü İran asıllı grup ‘NİYAZ’, minimalist müziğin yaratıcısı ‘MICHAEL NYMAN, Grammy ödüllü TOMATITO’dan sonra yine unutulmaz bir konser ile müzik severlere sıra dışı deneyimler yaşatmaya devam ediyor.

Besteci, söz yazarı, icracı ve prodüktör olarak Türkiye’de popüler müziğin gelmiş geçmiş en önemli ismi Sezen Aksu’yu, müzik dünyasının iki dev ismi Fahir Atakoğlu ve Ara Dinkjian ile ilk defa bir araya getirecek olan Avea Sıra Dışı Müzik konserleri, 16 ve 18 Mart’ta unutulmayacak konserlere daha imza atmaya hazırlanıyor.

Müzik hayatlarının farklı dönemlerinde ortak çalışmalar da yapmış olan bu üçlü, aynı coğrafyadan yetişmiş müzisyenler olarak sizleri değişik müzik türleri, renkleri ve tatları arasında sihirli bir yolculuğa çıkaracak.

4. Avea Sıra Dışı Müzik Konserleri kapsamında, Sezen Aksu, Fahir Atakoğlu ve Ara Dinkjian üçlüsünün konseri, Vaye İletişim Organizasyonu ile 16 Mart Cumartesi akşamı İstanbul Kongre Merkezi Harbiye Oditoryumu’nda, 18 Mart Pazartesi akşamı ise Congressium Ankara’da gerçekleştirilecek.
16 Mart – İstanbul Kongre Merkezi, Harbiye Oditoryumu
180.00 TL – 70TL
Etkinlik Saati: 20.30

18 Mart – Ankara Congressium
150.00 TL -60 TL
Etkinlik saati: 20.30

DACIA ÇOK HIZLI BÜYÜYOR;YENİ LOGAN MCV

2006 yılındaki lansmanından bu yana, Logan MCV yaklaşık kırk ülkede yaklaşık olarak 340 bin adet satış gerçekleştirdi. Bu güçlü satış rakamlarından aldığı güç ile Dacia, Yeni Logan, Yeni Sandero ve Yeni Sandero Stepway'in hemen ardından Yeni Logan MCV'yi pazara sunuyor.

Tıpkı Yeni Logan ve Yeni Sandero gibi, Yeni Logan MCV de sağlam bir karoserinin çağdaş stili ve çekici bir iç mekana sahip. Cömert ve işlevsel, iç hacmi geniş (beş yetişkinin rahatça oturabileceği beş koltuk) ve 573 litrelik bagaj hacmi.

Yeni Logan MCV ile, Dacia her zamanki gibi özgün, birçok pazarda ilgi gören model olarak aynı fiyata daha fazla özellik sunuyor. Yeni Dacia Logan MCV maksimum konfor, güvenlik (yan hava yastıkları ve ESC) konforlu sürüş ve 2/3-1/3 ayrı/katlanabilen arka sıra gibi özellikler sunuyor.

Gelişmiş yeni ekipmanlar arasında MediaNav multimedya sistemi, hız limitörü ile sürüş kontrolü, arka park sensörleri ve bir Eco Mode fonksiyonu yer alıyor. Yeni motorlar ?dizel ve TCe 90 benzinli - sürüş keyfinin yanı sıra düşük yakıt tasarrufu ve CO2 salımı sağlıyor.

Yeni Dacia Logan LCV siparişleri 2013 yılının ikinci çeyreğinde açılıyor.

Duster Aventure1 limited edition

Duster Aventure1, tavan barlarına takılı spot ışıkları, topografik haritalı garmin satnav ve kauçuk iç mekan paspasları ile her şeyden uzaklaşmak isteyen kullanıcılara yönelik son derece orijinal bir off-road aracıdır.

Alışılagelmişin dışına çıkmak için Duster Aventure iki renk seçeneği ile sunuluyor: Buzul Beyazı ve İnci Siyahı; her ikisi de özel dış görünüm dekoru ve döşeme detayları ile vurgulanıyor.

Duster'ı bu denli büyük bir pazar başarısına dönüştüren stil, iç mekan genişliği ve off-road nitelikleri gibi tüm özelliklerle birlikte Duster Aventure 1 kullanıcılarına, son derece çekici bir fiyata sıra dışı bir görünüme sahip olmalarını sağlayacak.

Dacia Duster Aventure1 limited edition Nisan 2013'den itibaren 16'dan fazla ülkede satışa çıkacak.

"Dacia, Yeni Logan MCV ve Duster Aventure1 ile pazarda devrim niteliğinde ve hem yalınlığae hem de cömertliğe vurgu yapan bir strateji ile hareket ediyor. 2 milyon 300 bin müşteri kazandıran bu strateji sayesinde ulaşılabilir fiyatlı Dacia, yeni modelleri ile hem daha fazla ekipman hem de daha iyi tasarımlar sunuyor.'

Arnaud Deboeuf, giriş programı direktörü

YENİ Dacia LOGAN MCV, MODERN VE İŞLEVSEL BİR STATION

Aile otomobili

Dacia, aile araçları sınıfını, düşük fiyata sunulan büyük bir station araç olan Yeni Logan MCV ile genişletiyor. Lodgy'den sonra, modüler 5/7 koltuklu MPV ve 5 koltuklu ticari aracı olan Dokker hem özel hem de ticari kullanıma uygun olarak tasarlandı. Yeni Logan MCV ayrıca Dacia'nın geniş, pratik araçlar alanındaki güvenilirliğini de artırıyor

Bu ferah beş koltuklu station araç konforlu, pratik, geniş bir otomobil (hem yolcu hacmi hem de bagaj hacmi açısından) arayan sürücüler için günlük kullanım ve keyifli bir sürüş için dizayn edildi. Çekici tasarımı ve modern özellikleri Dacia otomobillerin en yeni kuşağına yapılan değerli bir katkı oluşturmasını sağlıyor. Dizel versiyonları ortalama 100 km2'de 3.8 litre gibi düşük yakıt tüketimi sunuyor.

Sağlam, çekici tasarım

Yeni Logan MCV, güç ve sağlamlık konusundaki vurgusuyla birlikte Dacia'nın yeni tasarım kimliğini taşıyor.

Cömert ve enerjik dış tasarım

Yeni Logan MCV, çekici tasarımıyla gurur duyuyor ve rekor derecede yükleme kapasitesi (bagaj hacmi 573 litre) ve cömert boyutlar (4.49 metre uzunluk, Yeni Sandero'dan 430 mm daha uzun), 2.7 m uzunluğunda olan malzemeleri taşıma olanağı sunuyor.

Yeni Logan MCV'nin görünümü artık daha dinamik. Yeni dizayn, Logan MCV'yi modern tarz trendine uygun hale getirirken geniş iç mekanından ödün verilmemiş. Yeni Logan MCV büyük bir araç, ve büyük olmaktan da gurur duyan bir araç!'

David Durand, giriş programı tasarım direktörü

Dışarıdan bakıldığında Yeni Dacia Logan MCV, enerjik bir görünüme sahip. tasarım özellikleri, güç ve sağlamlık çağrıştırıyor. Arka far ünitesinin üzerindeki siyah maske güç izlenimini vurguluyor.

Geniş, işlevsel ve akıl dolu iç mekan

Dıştan gözalıcı ve heybetli görünen Yeni Logan MCV, iç mekanda yüksek düzeyde kaliteye sahip. Dacia tasarım ekibi, Yeni Logan MCV'nin iç mekanının işlevsellik açısından müşteri gereksinimlerini karşılamasına büyük özen gösterdi. Ayarlanabilen sürücü koltuğu ve direksiyon simidi ile konforlu bir sürüş sağlıyor. Ergonomik iç mekanda ise tüm kumandalar direksiyon üzerinde veya çok yakınında yer alıyor.

Aracın iç mekan düzenlemesi son derece akılcı çözümler sunuyor: ön ve arka kapılardaki gözler, küçük cepler gibi detaylar sayesinde sürekli el altında olan, erişimi rahat, 16 litreden fazla saklama alanı mevcut. Bagaj bölmesi aparatı ilave yükleme imkanı sunacak şekilde sert bir malzemeden yapıldı. Tüm versiyonlarda standart olan kullanımı kolay 2/3-1/3 oranında katlanır/yatar arka koltuk sırası maksimum sevide çok yünlülük sunuyor.

Aynı fiyata daha fazla özellik

Dacia'nın daha düşük fiyata daha fazlasını sunma anlayışına uygun biçimde yeni olan tüm işlevsel, %100 kolay kullanımlı ekipmanlar Lodgy, Dokker, Yeni Logan ve Yeni Sandero'da olduğu gibi Yeni Logan MCV'de de sunuluyor.

MEDIA NAV 7 inç dokunmatik ekrana sahip, eksiksiz bir multimedya sistemidir. Bu sistem yardımıyla sorunsuz bir şekilde Bluetooth® teknolojisi ve 2D satnav ve 3d ekran üzerinden tüm navigasyon işlemleri gerçekleştirilebiliyor. Kişisel cihazlar da usb veya jak konektörüne rahatlıkla bağlanabiliyor.

Dacia Plug&Radio, son derece kolay kullanımlı ve verimli bir multimedya çözümü. Ön panelde yer alan ekranında üç satır halinde bilgi sunuyor. Dacia Plug&Radio sistemi radyodan, MP3-uyumlu CD çalardan, Bluetooth® teknolojisinden ve usb ya da jak konektörlerinden oluşuyor.

Hız sınırlayıcılı seyir kumandası, ayarı ve hız ayarı direksiyon simidi üzerindeki kumandalarla yapılabiliyor.

Arka parka sensörlerı, arka tamponda yer alan sensörler, arkadaki engeller konusunda sürücüyü uyarıyor.

Hidrolik direksiyon, daha fazla konfor ve sürüş keyfi için tüm versiyonlarda standart.

Daha iyi ekonomi/performans için yeni motorlar

Tıpkı Yeni Logan ve Yeni Sandero'da olduğu gibi Yeni Logan MCV'de iki motor seçeneği ile sunuluyor: 1.2 16v 75bg, hem fiyatı hem de bakım maliyetleri açısından ekonomiktir. Ayrıca yepyeni TCe 90 motoru ise üç silindirli, turbo benzinli bir motor olup Renault Grubu'nun motor konusundaki kusursuzluğunu temsil ediyor. TCe 90 ise tüy sıklet bir mucizedir; ağırlığı aynı güce sahip alışılmış bir motordan 15 kg daha hafiftir. Söz konusu motor çevik bir hızlanma sunuyor ve sürüş keyfini yakıt ekonomisi (5 litre/100 km2,) ve düşük CO2 salımları (116 g / km2) ile birleştiriyor.

Düşük yakıt tüketiminin rekor düzeyde olan 573 litrelik yükleme hacmiyle birleştiren Yeni Logan MCV, yakıt ekonomisi ile yük kapasitesi arasındaki en iyi oranı sunuyor. Bu şekilde bütçesini düşünen ve iyi bir taşıma kapasitesi arayan müşteriler için en iyi teklif haline geliyor.

Yeni Logan MCV aynı zamanda 66 kW (90 bg) veya 55 kW (75 bg) güce sahip iki Euro 5 1.5 dCi dizel motor seçeneği ile sunuluyor. 1.5 dCi motoru Renault Grubu'nun en çok satan motoru olup, güvenilirliği, performansı ve çevreye duyarlı özellikleri ile biliniyor. Yakın zaman önce gerçekleştirilen optimizasyon çalışmaları neticesinde, bu segmentte halen en düşük olan yakıt tüketimi (3.8 litre/100 km2) ve düşük salımın (99 g CO2 / km2) yanısıra hızlanma daha da iyileştirildi.

Dacia, aynı zamanda LPG'yi dizel yakıta ekonomik bir alternatif olarak sunmaya devam ediyor. Yeni Logan MCV bazı ülkelerde çift yakıtlı (benzin/LPG) 1.2 16v 75 motor ile satılıyor; böylece LPG modunda daha düşük bakım maliyeti ve daha düşük CO2 salımları (120 g /km2) ortaya çıkıyor. Tüm Dacia LPG araçlarına olduğu sürücü, benzin ve LPG arasında seçim yapmak için çok basit bir mekanizmaya sahip. Litre fiyatı 1?'dan az olan LPG, benzine oranla çok daha ekonomik bir tercih. Yaklaşık her 10 Dacia'dan 1'i (Pitesti tesisinde üretilen) LPG ile çalışıyor; bu da Dacia'nın pazara rekabetçi yüksek teknolojiler getirme çabasının bir sonucudur.

Daha da fazla yakıt ekonomisi için Eco Mode

Eco Mode fonksiyonu (bazı motorlarda) ile sürücü istediği her an optimize yakıt ekonomisi tercihinde bulunabilir. Eco Mode belirli motor ve iklim Kumanda parametrelerini sürücüye ve yolcuya göre ayarlıyor. Alışılmış sürüş stili ve yol koşullarına bağlı olarak Eco Mode sayesinde hem yakıt hem de CO2 salımlarında yüzde yüzde 10'a varan tasarruf sağlanabiliyor.

Yeni Logan MCV sayesinde, Dacia'nın en uygun tercih olduğu bir kez daha ortaya çıkıyor: ekonomi / performans oranı daha iyi, fiyat / genişlik oranı rakipsiz ve fiyatı her zamanki gibi çok cazip.

Güvenlik; temel bir özellik

Yeni Logan MCV, Yeni Logan ve Yeni Sandero gibi geliştirilmiş kapsamlı güvenlik özellikleri içeriyor.

Aktif güvenlik

Elektronik stabilite kontrolü (ESC), Avrupa yönetmeliklerine uygun olarak bütün Euro 5 versiyonlarında standart olarak sunuluyor. Engellerden kaçınma, virajlada hakimiyeti kaybetme, ve kaygan yol yüzeyleri gibi zor koşullar altında araç stabilitesini sağlıyor. ABS, Acil Durum Fren Yardımı (EBA) ile geliştirildi; bu yardım, frenlemenin başlangıcından ABS'nin devreye girdiği noktaya kadar maksimum fren basıncını uygulamak için hidrolik sistemi otomatik olarak ayarlıyor.

Pasif güvenlik

Maksimum koruma için, Yeni Logan MCV sürücü ve ön yolcu hava yastıklarına ek olarak Avrupa'da bütün versiyonlarda hem sürücü hem de yolcu için sesli ve görsel emniyet kemeri uyarısı bulunuyor. Çocuk ve bebek koltuklarının hızlı ve sorunsuz biçimde yerleştirilmesi için iki dış arka koltukta Isofix bağlantılar bulunuyor. Tampon ve bagaj alanı da şekil, sağlamlık ve kalınlık açısından optimum düzeyde çarpma enerjisini almak ve önden çarpma durumunda yayaların olabildiğince korunması için özel olarak dizayn edildi.

Dacia DUSTER AVENTURE, GÖZ ALICI BİR OFF-ROAD ARACI

Dayanıklılığa gönderme yapan güçlü tasarımı ile, Duster, sağlam ve çekici bir SUV arayan sürücüleri büyüledi. Duster Aventure1 limited edition bir adım daha giderek, her şeyden uzaklaşmak isteyen sürücüler için uzaklaşabilmenin çekiciliğini ve eğlenceyi çağrıştırıyor.

Her yere giden araç dış çizgileri

Gösterişli olmadan, Dacia Duster Aventure1 olağanüstü özgün bir tasarıma sahip: tavan çubuğuna monte edilmiş spot lambalar3, ön ve arka kaydırma plakaları, arka farlardaki siyah maskeler, çekme halkası ve krikonun bulunduğu yerleri göstermek için kırmızı oklar ve "Duster' yazılı yan korumalar. Özel çıkartmalarla aracın maceracı amacı vurgulanıyor ve Duster'ın üstünlük sağladığı motorsporları etkinliklerinin ruhunu yansıtılıyor.



Duster Aventure1 limited edition Ambiance versiyonunu temel alıyor ve iki renk seçeneği ile sunuluyor: Buzul Beyazı ve İnci Siyahı.

Ayrıca parlak beyaz çerçeveli özel radyatör ızgarası, 16' jantlar, UV, kırılma, parlama ve ısıya karşı korumalı renkli camları içeren kaplama.

Dayanıklı, pratik iç mekan

Duster'ın başarı hikayesinde önemli bir yer tutan geniş, konforlu iç mekan beyaz üst dikiş, pusula motifi, ve Duster imzasını içeren özel bir döşeme ile geliştirildi. Parlak siyah konsol, dış tasarım ayrıntılarını yansıtıyor. Klima çerçeveleri, direksiyon simidi ve kapı kolları beyaz rengi ile kontrast oluşturuyor.

Olağanüstü Dış Mekan İşlevselliği

Duster Aventure1 limited edition SUV, her türlü yol koşuşuna uygunluğu ile 4x4 ve 4x2 versiyonu bulunuyor. Kontrol paneline yarı entegre olan garmin satnav sistemi içeriyor4. Bu araç içi gps ünitesi, sağlam ve su geçirmez tasarımıyla öne çıkıyor ve ömür boyu ücretsiz güncelleme sunan ve 45 ülkeli Avrupa harita sistemi, ayrıca nadir gidilen yollara sapıldığında gerekli olan bir topografik harita. Bu yeni limited edition, 2012 yılında garmin ile başlatılan ortaklığın, Paris Otomobil Fuarı'nda tanıtılan garmin limited edition'ın ardından, ikinci aşamayı oluşturuyor.

 

EURASIA MOTO BIKE EXPO 2013 FUARI VE HONDA

Eurasia Motobike 2013 sezonun ilk fuarı olarak düzenlendi. Özellikle aksesuar ve motosiklet kıyafet ve güvenlik ekipmanları oldukça uygun fiyatlardan satışa sunulmuştu. Kimi markaların astronomik fiyatları ürünleri elit bir kesime hitap ederken uygun fiyatlı markalar da kaliteden yoksundu.



Tüm motosiklet stantlarını defalarca gezdik. Basın davetini kaçırdığımız için fotoğraf çekebilmek için stantların tenhalaşmasını beklemek durumunda kaldık. Ancak Honda standı bir türlü sakinleşmiyordu. Katılımcılar Honda'da bir motordan inip diğerine biniyorlar, hangisine sevdalanacakları konusunda kararsız kalıyorlardı.

NEDEN HONDA STANDI

Öncelikle Honda'yı fiyat politikası nedeniyle tebrik etmek, Honda'nın hakkını Honda'ya teslim etmek gerek. Honda Motosiklet'in Türkiye'de motosiklet satarak para kazanmanın ötesinde bir derdi var. Honda motosiklet kullanımı yaygınlaştırmak, motosiklet meraklılarına pek çok alternatif sunma derdinde. 

Türkiye gerçekleri düşünüldüğünde motosiklet kullanmaya hevesli yaşlı grubunun ekonomik imkanları göz önünde bulundurularak 5.000 TL'nin altında modellerin pazara sunulması markanın "motosiklet kültürü" derdini ortaya koyuyor. Olayın can alıcı tarafı pahalı motosikletleri herkes üretiyor. Televizyon programlarında bir atölyede 10.000 dolardan başlayan motosiklet üreten ustalar, kalfalar görüyoruz. Kaliteli ve yıllarca kullanılacak bir motosikleti bu fiyatlara üretip satabilmek ise gerçekten ustalık isteyen bir maharet.

Honda Türkiye'nin 5.000 TL nin altında 6 modeli;

NF 110    3,450 TL (CUB)

CB125ACE  3,150 TL (COMMUTER)

CB125E   3,650 TL  (COMMUTER)

CBF150 4,800 TL (COMMUTER)

Fizy 3,530 TL    (SCOOTER)

Spacy 4,400 TL (SCOOTER)

 

Honda Türkiye'nin 5.000 - 10.000 TL arası 6 modeli;

CBR 125   6,910 TL  (SUPER SPORT/RACER)

CBR 250  9,910 TL (SUPER SPORT/RACER)

CRF250L 9,990 TL (ON-OFF)

PS150  6,900 TL (SCOOTER)

PCX 6,110 TL (SCOOTER)

Honda Türkiye'nin 10.000 TL altında toplam   12 motosiklet modeli var.

Hepsi de yıllarca kullanılabilecek türden birbirinden güzel ve sağlam motosikletler.



Honda Türkiye'ye ülkemizin gerçeklerini bildiği ve fiyatlamayı bu şekilde yaptığı için birer motosiklet sever olarak ayrıca teşekkür ediyoruz.

BİR MOTOSİKLET EFSANESİ GOLD WING

İster motosiklete yeni başlayın, ister yeniden motorcu olacak olun Honda standına gidince birden fazla motosiklet düşü kuruyorsunuz. O modelden inip diğerine oturuyor ve soluğu 68.000 TL lik Gold Wing'in deri koltuğu üzerinde alıyorsunuz.

Gold Wing olayı ise ayrı bir başlık. Honda'nın pahalı motosiklet yapmanın marifet olmadığını gösterircesine "Eğer pahalı olacaksa bunun gibi olmalı" vecizesinin sözsüz hali. Kendisi 400 kilonun üzerindeki cüssesi 6 silindirli Boxer motoru ile gereksiz pahalı motorların hepsine bir cevap gibi; Gold Wing; iki tekerlek üzerinde dünyayı taşıyan dev.

BİR KAÇ HONDA HAYALİ DE BİZ KURDUK

Bir süredir motor binmeye ara vermiş, orta yaşlı otomobil editörleri olarak kaskımız ve tüm ekipmanımızla yeniden motor binmek için uygun zamanı beklerken Honda bir kaç modeli ile "O gün bugündür" dedi.

Öncelikle 250CC'lik CBR 250 her açıdan ömürlük bir motosiklet. Tasarımı hafifliği, ekonomik ve güçlü motoru ve en çok da 10.000 TL nin altında kalması için fazlaca uğraşılmış fiyat...



Daha sonra Naked Honda'lar arasında üzerine oturmazsanız küsecek bir NC700 vardı. O da 19.000 liralık fiyatı ve 2 silindir ve 670cc motoru fiyatı ile ömürlük bir olduğunu söylüyordu.

Üzerine oturduğunuz anda ayaklarınızın yere güvenle basması ve daha dik oturma konumu ile orta yaş için ideal bir motosiklet. Performans olarak ise otoyolda ve trafikte sürücüsünü asla ezdirmeyecek güçlü bir makineye sahip. Tasarım zaten Japon mühendislerinin ne kadar zevkli ve ileri görüşlü olduğunu yansıtır nitelikte.

MOTOBİKE 2013 İLE MOTOSİKLET SEZONU AÇILDI

Motosiklet tutkunlarının heyecanla beklediği Eurasia Motobike Expo 2013, 28 Şubat ? 3 Mart tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi'nde ziyaretçilerini ağırlayacak. Fuarın gözde markası Honda ise dokuzuncu salonda 630 metrekarelik standında en yeni dört modelini görücüye çıkartırken toplam 23 modelin yanısıra ilk kez bir ATV modelini de tanıtacak. Honda standı, kişisel mobilitede hareket özgürlüğü sağlayan U3-X gösterileri ile de ziyaretçilerine keyifli anlar yaşatacak.



Honda standında sergilenecek modeller arasında yer alan yeni CRF250L, hem trafikte, hem de off-road'da kullanılmak üzere, iki amaçlı tasarlanmış bir model olarak dikkat çekiyor. Cub motosikletlerin yaratıcısı olan Honda'nın 55 yıllık Cub deneyiminin ürünü olan WING-go modeli de Türkiye'de ilk kez motosikletseverlerin beğenisine sunulacak. WING-go modelinin yanısıra, efsane supersport CBR600RR'ın yeni versiyonu, ve yeni commuter CB125 Ace'de Türkiye'deki motosiklet tutkunlarıyla ilk kez buluşmaya hazırlanıyor. Honda bu seneki fuarda ilk kez bir ATV modelini de ziyaretçilerin beğenisine sunacak.



Honda Standında gerçekleştirilen basın açılışı sırasında konuşma yapan Honda Türkiye Direktörü İsmail Sümer, konuşmasında şunları söyledi: "Honda Türkiye olarak bizim de Türkiye'de gerçekleştirmek istediğimiz "Rüyalarımız" var. En büyük hedefimiz, Türkiye'de motosikletin günlük yaşantıda kullanımının geliştirilmesidir. Türkiye, milli gelir, iklim ve coğrafi şartlar açısından motosiklet kullanımına oldukça elverişli bir ülkedir. Fakat diğer ülkelerle karşılaştırıldığında Türkiye'de motosiklet sahibi olma oranı oldukça düşüktür. Bunun en büyük nedeni, ülkemizdeki "motosiklet tehlikelidir' düşüncesidir. Honda olarak birçok ülkede bu imajı değiştirmek için çalışmalar gerçekleştirdik. Bu çalışmalar sonucunda motosiklet sektörünün gelişmesinde büyük katkılarımız oldu.'



Konuşmasına motosiklet kullanımının yararlarını ayrıntılı olarak açıklayan Sümer, motosiklet kullanımının geliştirilmesi durumunda ülke ekonomisine ne kadar katkıda bulunulabileceğini ve kullanıcıların ne gibi avantajlar elde edebileceğini de açıkladı. Sümer, konuşmasına şu sözlerle devam etti: "Motosiklet kullanarak planladığınız saatte, hedeflediğiniz yere rahatça ulaşabilirsiniz. Trafik sıkışıklığının oluşturduğu stres ve gerginliği de böylece azaltabilirsiniz. Şimdiye kadar 3 saatte kat ettiğiniz yolu 1 saatte kat edebilirsiniz. Kazandığınız 2 saati de ailenize ayırabilir, hobilerinizi yapabilir veya arkadaşlarınız ile buluşabilirsiniz. Bunun dışında motosiklet kullanarak ulaşım giderlerinizden de tasarruf edebilirsiniz.

Hepinizin bildiği gibi büyük şehirlerde hava kirliliği hepimiz için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Eğer otomobillerin sadece 3'te birinin yerine motosiklet kullanılırsa, CO2 egzoz gazı salınımını da yaklaşık 3'te bir azaltmak mümkündür.



Çocuklarımıza ve torunlarımıza daha güzel bir Türkiye bırakabilmek için, motosiklet kullanımını yaygınlaştırmanın etkili bir sonuç vereceği inancındayım.'

Honda, güvenli sürüşe gösterdiği önemi, Motobike 2013 fuarında da vurgulamaya devam ediyor. Honda standını ziyaret eden motosikletseverler, kurulduğu 2005 yılından beri 10.000'den fazla sürücüye güvenli sürüş eğitimi veren Honda Motosiklet Eğitim Merkezi hakkında bilgi alma ve yeni dönem eğitimlerine kayıt olma imkanını yakalayacaklar. Ziyaretçiler ayrıca Türkiye'de ilk kez Honda tarafından hayata geçirilen ve müşterilerine motosiklet satın aldığı anda temel güvenli sürüş eğitimi vermeyi amaçlayan 4S bayi ağı hakkında detaylı bilgiye de sahip olacaklar.



Kişisel Mobilite'de Devrim: U3-X

Honda'nın ASIMO robot araştırmaları ile geliştirdiği kişisel mobilite cihazı U3-X, dünyanın her yöne hareket sağlayan ilk sürüş sistemi olarak dikkat çekiyor. Tıpkı insan yürüyüşü gibi ileri, geri, yana ve çapraz olmak üzere tüm yönlerde serbest hareket edebilen U3-X'te hız ve yönün ayarlanması için sürücünün vücut ağırlığını değiştirmesi yeterli oluyor. Kullanıcı bedeniyle eğildiği sırada hareket, dönüş ve durma eylemlerinin gerçekleştirilmesini mümkün kılıyor.



Ayrıca, kompakt boyutlu ve tek tekerlekli sürüşe sahip U3-X, sürücünün ayak dayanaklarından zemine kolaylıkla ulaşmasını sağlayarak ve sürücüyü diğer insanlar veya yayalarla hemen hemen aynı göz seviyesinde konumlandırarak, hem kullanıcısına hem de çevredeki diğer insanlara dost olacak şekilde tasarlanan U3-X, fuar kapsamındaki gösterilerle ziyaretçilerin nefesini kesmeye hazırlanıyor.

ANGRY BİRDS ÇİZGİ FİLMİ GELİYOR

Finlandiyalı oyun geliştiricisi Rovio, Angry Birds sayesinde daha uzun yıllar büyük paralar kazanacak gibi görünüyor. Dünya genelinde yüz milyonlarca mobil ve sosyal medya kullanıcısı tarafından oynana oyun, Mart ayında çizgi film olarak televizyonlarda belirecek.



İnternette dünyanın dört bir yanındaki takipçileri tarafından takip edilebilecek olan çizgi film, ilk olarak Ukrayna’da televizyonlarda gösterilecek. Rovio’nun ileride anlaşma yapacağı televizyon kanallarını artırması bekleniyor.

Rovio, Aralık 2012’de Angry Birds’ün filminin çekileceğini duyurmuştu. Ancak çocukların sinemaya koşuşturması için üç yıl daha beklemesi gerekiyor.

KELEBEĞİN GÖZÜ OSCAR'DA

Los Angeles’da gala yapan ‘Kelebeğin Rüyası’ ekibi Gördüğü ilgiden memnun. Yılmaz Erdoğan “Yorumlar güzel. Bu film, sinemamıza, Oscar kapısının aralanmasında katkı yapabilir” dedi.



Los Angeles'da düzenlenen Türk Film Festivali’ne Yılmaz Erdoğan’ın yapımcılığını ve yönetmenliğini üstlendiği ‘Kelebeğin Rüyası’ damgasını vurdu. Gala öncesinde soruları cevaplandıran Yılmaz Erdoğan ve oyuncu eşi Belçim Bilgin Erdoğan, Los Angeles gibi dünya sinemasının kalbi olan bir şehirde ve tarihi bir sinema salonunda gala yapmanın büyük onur nedeni olduğunu söyledi. Son yıllarda Türk sinemasında artık gözle görülen büyük bir değişim olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “Filmimin özellikle tarihi Mısır Tiyatrosu’nda gösterilmesi onur verdi. Türk sinemasının sesinin Hollywood’da duyulması artık ülke filmciliği adına bir fırsat. Böyle festivallerin sürekliliği ileride bizlere Hollywood dünyası için daha da büyük kapıları açacaktır” diye konuştu. Sanatçı sözlerini şöyle sürdürdü: Edebiyatın, şiirin, şairlerin eğlenceli tarafını aktarmaya çalıştım, güzel yorumlar alıyoruz. Umut güzel. Bu film, Oscar kapısını açabilir.

FİLM 5 GÜNDE 800 BİN İZLEYİCİYE ULAŞTI

İlk 3 günü 430 bin 819 seyirci ile karşılayan film, ilk haftasını da 803 bin 766 seyirci ile bitirdi. Film eş zamanlı olarak Avrupa’da da gösterime girdi. ‘Kelebeğin Rüyası’, 14 Mart’ta da tüm Ortadoğu’da seyirciyle buluşacak. Oyuncular 12 Mart salı günü görkemli bir gala için Dubai’de olacak. 1941 yılının Türkiye’sini, İkinci Dünya Savaşı dönemi günlerini yansıtan film, iki genç şairin hayatla ve aşkla olan mücadelesini anlatıyor.

GAME OF THRONES 3. SEZON BAŞLIYOR

Nihayet beklenen an geldi. Game of Thrones, üçüncü sezonuyla ABD yayınından 24 saat sonra 1 Nisan’da CNBC-e’de ekrana geliyor!

Dizinin ikinci sezon final bölümünde; Tyrion gözlerini açtığında durumun değiştiğini farketmişti. Kral Joffrey ise etrafındakileri ödüllendirirken çok bonkör olmadığı ortaya çıkmıştı. Bu arada Brienne, Jaime’yi susturmuş; Arya, Jaquen’den bir hediye almış ve Jon, kendisini Qhorin’e ispat etmişti.

 

“Ejderha Kanatlanıyor” ve Game Of Thrones, özlemi sona eriyor...

 

Game Of Thrones’un “A Storm of Swords” kitabının yalnızca yarısını konu alan üçüncü sezon, 10 bölümden oluşuyor. Yeni sezonda, bir Yabanıl olarak hayata gelen ve Gece Nöbetçileri tarafından büyütülüp, onlardan biri olduktan sonra da sözünü bozup Yabanıllar’a katılan ilginç ve acımasız karakter, Mance Rayder’i görüyoruz.

 

“Rome” dizisinden tadığımız Ciarán Hinds, Mancs Rayder karakterine canlandırırken 60’ların kült dizisi “The Avengers”ın Emma Peel karakterini canlandıran Diana Rigg’i, Kral’ın yeni eşi Margaery ve erkek kardeşi Loras Tyrell’in büyük annesi Olenna Tyrell rolünde izleyeceğiz.

 

Yeni sezonda, Daenerys bir yolculuğa hazırlanırken Ed Stark’ın infaz sahnesinin etkisini aratmayacak olaylara şahit olunacak ve Westeros semalarında kışın soğuk rüzgarları tüm hiddetiyle esmeye başlayacak. Siz “Kış”a ne kadar hazırlandınız?

 

SUBARU FORESTER YENİDEN DOĞDU

SUV karakteri ile spor otomobil kavramını harmanlayarak yeniden yorumlayan Forester, sahip olduğu güçlü 4x4 özellikleri, Subaru’ya özgü Boxer motoru ve sürekli simetrik dört çeker özelliği ile 4. nesliyle yollara çıkmaya hazırlanıyor. Mayıs ayında Türkiye’de satış sunulacak olan Forester, yeni nesil Boxer motoru ve yeni CVT şanzımanıyla daha sportif sürüş performansını yüzde 10’un üzerinde daha düşük yakıt tüketimi ile sunuyor.



Subaru, fuarda ayrıca markayı geleceğe taşıyacak yeni teknoloji ürünü SUBARU VIZIV “Vision for Innovation” konseptini de gün yüzüne çıkarıyor. Subaru’nun fuardaki bir başka yeniliği ise, Lineartronic (CVT) Şanzımanla Boxer Dizel Motorun ilk kez bir arada sunulduğu Outback modeli olacak.

Otomotiv sektörünün en önemli etkinliklerinden biri olan Cenevre Fuarı 7 Mart tarihinde otomobil tutkunlarına kapılarını açarken, Türkiye’de Mayıs ayından itibaren satışa sunulacak olan Yeni Forester fuarda Subaru standının en önemli yeniliği olacak.

Yeni Forester 240 beygir gücündeki turbo motoru ve S modunda yer alan 8 ileri CVT şanzımanı ile spor otomobillerin sürüş zevkinin 4x4 bir SUV’da da yaşanabileceğini ispatlıyor. Yeni Forester daha sportif sürüş performansını yüzde 10’un üzerinde daha düşük yakıt tüketimi ile sunuyor. Yepyeni bir AWD kontrol sistemine sahip olan Forester’da, standart olarak yer alacak olan “X-MODE” sistemi ile her koşulda sürekli denge sağlanıyor. Yeni Forester Türkiye pazarında Mayıs ayından itibaren satışa sunulacak.

Fuarda ayrıca, Subaru’nun gelecekteki “Vision for Innovation” konseptini yansıtan “VIZIV Konsept”i yenilik meraklılarının beğenisine sunulurken, Boxer Dizel motorun CVT şanzıman ilk kez ile buluştuğu Subaru Outback de boy gösterecek.

Yeni nesil özellikler ile gerçek bir SUV: Yeni Forester

Subaru standında yeni SUBARU FORESTER modelinin Avrupa lansmanı gerçekleştirilecek. Gerçek bir SUV karakteri ile spor otomobil kavramını harmanlayarak yeniden yorumlayan Forester, 240 beygir gücündeki turbo motoru ve 6 ileri CVT şanzımanı ile spor otomobillerin sürüş zevkini 4x4 bir SUV’da da yaşanabileceğini ispatlıyor. Yepyeni bir AWD kontrol sistemine sahip olan Forester’da “X-MODE” sistemi ile tüm her koşulda sürekli denge sağlıyor.

Değişik ihtiyaç ve tercihlere göre farklı donanım paketlerine sahip olan Yeni Forester, hem motorunun inanılmaz gücü hem de özel süspansiyonları ile spor otomobilleri aratmayan bir performans vaat ediyor.

Yenilenen Forester daha iyi bir aerodinamiklik ve işlevsellik özelliklerinin yanı sıra SUV bir aracın güçlü ve çarpıcı görünümü korunarak tasarlandı. Aracın ön yüzünde “Sportiflik” ve “Rahatlık” vurgusunu ön planda tutuyor.

 

Yeni Forester’ın Güç Aktarma Organları: Simetrik AWD, X-Mode ve SI-DRIVE

Subaru’nun ünlü simetrik AWD aktarma organı, aracın performasını daha da artırmak için daha da geliştirildi. X-Mode adı verilen yeni kontrol ayarı, kötü yol koşullarında bile sağlam bir arazi performansı sağlıyor. X-Mode sürücüye tüm yol koşullarında güven sağlayarak Forester’ın sürüş keyfini artırıyor.

2012 Avrupa Yeni Araç Değerlendirme Programı’ndan (Euro NCAP) güvenlik performansı testinde en yüksek puanı kazanan model Türkiye’de Mayıs ayında 2.0i Elegance, 2.0i Premium ve 2.0 XT versiyonları ile satışa sunulacak.

 

 

EURASIA MOTO BIKE EXPO MOTOSİKLET FUARI BUGÜN AÇILDI

Eurasia Moto Bike Expo Motosiklet Fuarı CNR Expo'da açıldı. Sektörün önde gelen motosiklet firmaları ve aksesuar grupları ile bisiklet ürün grupları fuarda olacak.



28 Şubat- 3 Mart Tarihleri arasında açık kalacak fuar için biletler hafta içi: 10 TL hafta sonu:20 tl olacak.

2013 yılı motosiklet ve bisiklet sezonun açılışı, MOTED, MOTODER ve BİSED' in desteğiyle düzenlenen Eurasia Moto Bike Expo Fuarı'nda gerçekleşiyor.

Motosiklet, bisiklet klüplerinin ve derneklerinin de katkıda bulunduğu fuar, Dünya Fuar Yapım Ltd. Şti. tarafından 28 Şubat - 03 Mart 2013 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezin'de ziyaretçilerine kapılarını açtı. Fuarda motosiklet ve bisikletlerin yanı sıra kasklar, sürücü giysileri, gözlükler, montlar, eldivenler, botlar, çizmeler, lastikler, modifiye ve performans kitleri, özel yağlar ve katkı maddeleri dahil, pek çok aksesuar ve ekipmanları sergilenmektedir.

Türkiye'nin Motosiklet ve Bisiklet Fuarı Eurasia Moto Bike Expo, özel gösterileri ve özel çekilişleri ile yine fuara renk katıyor.

 

GELMEYEN BAHAR'IN GALASI 7 MART’TA

Emrah Erdoğan’ın yazıp yönettiği, yapımcılığını Yağmur Yapım’ın üstlendiği 8 Mart’ta sinemaseverlerle buluşacak olan “Gelmeyen Bahar” filminin galası, 7 Mart Perşembe akşamı saat 20:00’de Trump Towers, Cinemaximum’da gerçekleşecek.

Başrollerini Orhan Alkaya, Ayten Uncuoğlu, Beyza Şekerci, Turgay Tanülkü ve Kerem Kupacı’nın paylaştığı filmde Hasan Küçükçetin, Duygu Keser, Gürkan Tavukçuoğlu, Ayşe Kökçü, Mert Öner, Emre Büyükpınar, Caner Kadayıfçı, Emre Cilasin, Cem Avnayim, Aylin Tunceli, Pelin Bölükbaş, Meral Asiltürk, Abidin Yerebakan, Mana Alkoy, Seher Terzi gibi önemli oyuncular yer alıyor.

Töre ve töre cinayetleri, kadına karşı baskı ve şiddet gibi konuları işleyen “Gelmeyen Bahar” filmi, imkansız bir aşk yüzünden savrulan insanların hikayesini beyazperdeye taşıyor.

YAŞAMIN TA KENDİSİ

 

 Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa V. Koç ve Setur’un alternatif turlar programı Sedventure’ın danışmanı ünlü fotoğrafçı Süha Derbent’in vahşi doğa fotoğraflarından oluşan ‘Yaşamın Ta Kendisi Fotoğraf Sergisi’, 27 Şubat - 27 Mart 2013 tarihleri arasında İstanbul Atlı Spor Kulübü’nde sanatseverlerin beğenisine sunulacak.

Pazartesi günleri dışında haftanın her günü 11.00-19:00 saatleri arasında sanatseverlere açık olacak ‘Yaşamın Ta Kendisi Fotoğraf Sergisi’nde yer alan fotoğrafların satışından elde edilen gelir ise Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı’na bağışlanacak.

 

Mustafa V. Koç, “Disiplin ve sabır vahşi dünyada yaşamın ta kendisi”

 

İstanbul Atlı Spor Kulübü’ndeki ‘Yaşamın Ta Kendisi Fotoğraf Sergisi’nin açılışına ünlü vahşi yaşam fotoğrafçısı Süha Derbent ile ev sahipliği yapan Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa V. Koç, 2006 yılından bu yana birlikte gerçekleştirdikleri turlarda çektikleri vahşi doğa fotoğraflarını bu sergi ile bir araya getirmekten ötürü duydukları memnuniyeti dile getirdi. Mustafa V. Koç, 2006 yılında başlayan düzenli Afrika yolculuklarının sonunda 2010 yılında ‘Karşılaşmalar’ adlı sergisini açtığını ve aynı adlı kitabını yayınladığını hatırlattı. Bu kez ise Sedventure programına katılan ve vahşi doğada fotoğraf çekme imkanı bulan kişilere ilham vermek için Süha Derbent ile bir araya geldiklerini anlatan Mustafa V. Koç, “Afrika inanılmaz gizemli bir yer, vahşi doğa fotoğrafçılığı, insanın doğa ile bire bir bütünleştiği bir atmosfer” dedi.

 

Mustafa V. Koç, “ Vahşi doğa fotoğrafçılığı benim için meditasyon”

 

Fotoğrafçılık merakının 1980’lerde üniversite yıllarında amatör şekilde başladığını söyleyen Mustafa V. Koç, Afrika’ya ilk kez 2006 yılında gittiğini ve çok etkilendiğini belirtti. Fotoğraftan iyi bir sonuç alınması isteniyorsa, tamamen hayvanların yaşadığı ortama riayet edilip, disiplinli ve sabırlı bir şekilde fotoğrafları çekmek gerektiğini belirten Mustafa V. Koç, “Vahşi doğa fotoğrafçılığında doğayla özdeşleşmek mantığı bana ciddi bir haz veriyor, vahşi doğa fotoğrafçılığı benim için adeta bir meditasyon. Süha Derbent ile seyahatlerimiz sırasında vahşi doğadaki hayvanların mükemmellik derecesindeki yeteneklerine ve doğanın eşsiz dengesine hayran oldum” diye konuştu. Afrika’da bugüne kadar; Kenya, Tanzanya ve Botsvana’ya gittiğini belirten Mustafa V. Koç fotoğrafları arasında seçim yapmanın güç olduğunu, ama zorluk derecesine baktığında en zorlu çekimin leoparı çekmek olduğunu aktardı. Leoparın tabiatı gereği çok fazla ortalıkla dolaşmayan gizemli bir hayvan olduğuna değinen Mustafa V. Koç, “Leoparı bulmak ve doğru anı yakalamak gerçekten çok zor” dedi. Mustafa V. Koç fotoğraf çekerken en keyif aldığı fotoğrafın ise aslanların yavruları ve de bir zebra sürüsünün nehirden su içerken yakaladığı görüntü olduğunu söyledi.

 

Süha Derbent, “Vahşi doğa güç, estetik, liderlik, iş birliği, denge, risk yönetimi, strateji demek”

 

Koç Topluluğu şirketlerinden Setur’un alternatif turlar programı Sedventure’ın danışmanı Süha Derbent ise, program kapsamında vahşi doğada fotoğraf çekme heyecanını yaşamak isteyen birçok isim ile bugüne kadar çok sayıda vahşi doğa fotoğrafı turuna katıldığını belirtti. Mustafa V. Koç ile gerçekleştirdikleri seyahatlerdeki fotoğrafları sergiliyor olmanın kendisi için çok anlamlı ve özel olduğunu anlatan Süha Derbent, “Yaşamın Ta Kendisi, Mustafa V. Koç ile ilk ortak sergimiz. Mustafa Bey, Sedventure’ın kuruluşunda da çok büyük destek verdi. Vahşi doğada fotoğraf çekmenin gizemi, yaşattığı keyif, heyecanını aktarmamıza isim babalığı da yaptı. Bu serginin tüm doğaseverlere ilham ve cesaret vermesini diliyorum” dedi.

 

Üstün Özbey, “Vahşi doğa seyahatleri doğanın en yalın haline dokunmanızı sağlıyor”

 

Setur Genel Müdürü Üstün Özbey, Sedventure programı ile bugüne kadar birçok kişiye özel, doğa ve fotoğraf seyahati düzenlediklerini belirtirken, “Yaptığımız seyahatlerin ardından pek çok katılımcılarımız sergi açtı ve bu sayı giderek artıyor” dedi. Üstün Özbey, Sedventure programı ile vahşi yaşam fotoğrafçısı Süha Derbent ile modern zamanın temposundan bunalan günümüz insanını sıradanın dışına çıkarmak, hakiki olana, doğanın en yalın haline birlikte dokunabilmek, o çok özel anları sonsuz kılmak adına yola çıktıklarını söyledi.

 

LOS ANGELES TÜRK FİLMLERİ FESTİVALİ BAŞLADI

Los Angeles Türk Film Festivali'nin ikincisi, bugün Kelebeğin Rüyası filminin gösterimi ile başlıyor.



Yönetmen Semih Kaplanoğlu'nun başkanlık yapacağı festivalde Bir Dilim Hayat, Bir Kurabiye Masalı, Buhar, Here's Johnny, Kadife Çoraplar, Mesut, Sonra, Tepki, Upside Down isimli filmler yarışacak. Festival 3 Mart'a kadar devam edecek.

YENİ NISSAN NOTE ÇOK ÇEKİCİ

2014 Nissan Note Cenevre’de Görücüye Çıktı.



Nissan, pazarın yeni alanlarına cesur tasarım ve heyecan verici teknolojiler sunma geleneğini devam ettiriyor. Tasarım ve teknolojiyi bir arada sunan yeni Nissan Note, Cenevre Otomobil Fuarı’nda ilk kez görücüye çıkıyor.



Yeni Note’un 2 benzinli motor alternatifi üç silindirli ve 12 valfe sahip 1.1988 cc. seride ayrıca 98 hp güç üreten yenilikçi 1.2 litre DIG-S motor ile 90 hp güç, 95 gr/km CO2 emisyonuna sahip ve 3.6 lt/100 km’lik birleşik yakıt ekonomisi sunan 1.5 litre turbo dizel motor bulunmakta.