reklam

31 Mayıs 2012 Perşembe

GENÇ YETENEKLERİN ESERLERİ SERGİDE

Sakarya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencileri eserlerini 31 Mayıs’ta düzenleyecekleri sergiyle yayınlayacak. Sergiye büyük katılım bekleniyor.

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi Resim ve Seramik Cam Sanatları öğrencileri görkemli bir sergiye imza atacak. Sakarya Güzel Sanatlar Derneği’nde gerçekleştirilecek olan sergide Güzel Sanatlar Fakültesi’nin başarılı ve yetenekli öğrencilerinin eserleri yer alacak.
Eserleri sergide yer alacak genç sanatçıların arasında Selen Çiftçioğlu Şenkaya, Cihan Yaman, Özlem Er, Fatoş Çelebi, Didem Keskin, Ayben Erbay, Merve Baltacı, Nuray Frengiz, Fikriye Bir, Zeynep Nazlı, Betül Ayşe Sarı, Cüneyt Şen, Gamze Kuden, Gül Sevilmiş, Kevser Akçıl yer alıyor. Sergi sanatçıların bir yıllık çalışmaları ziyaretçilerle buluşacak.

30 Mayıs 2012 Çarşamba

GALAXY S3 HAZİRAN'DA TÜRKİYE'DE

Vodafone, beklenen telefon Samsung Galaxy S33'ü, 4 Haziran'da satışa sunacak.



Samsung GALAXY S III için www.vodafone.com.tr adresinden ön talepleri toplamaya başladı.

Henüz piyasaya çıkmadan 10 milyon adet ön sipariş alan, Samsung'un insan odaklı son teknoloji cihazı Samsung GALAXY S III, Vodafone'un avantajlı fiyatları ile son kullanıcıya ulaşacak.

Akıllı telefon alanında global bilgi birikiminin verdiği güçle Türkiye pazarını ve müşterilerini yeni teknolojilerle buluşturan Vodafone, cihazın 32 GB'lık versiyonunu yaygın satış ağında abonelerine sunuyor.

THE GUARDIAN'IN ELEŞTİRİSİ BİLGİNER'İ MUTLU ETMEDİ!

İngiliz The Guardian gazetesinin tiyatro eleştirmeni, “Antonius ile Kleopatra” oyununu Londra’da Türkçe olarak sahneye koyan Haluk Bilginer’in oyunculuğuna kırık not verdi.


Londra’nın 1500 kişi kapasiteli açıkhava tiyatrosu Shakespeare’s Globe’da geçen cumartesi Türkçe sahnelenen ve bu açıdan bir ilk olan Oyun Atölyesi’nin “Antonius ile Kleopatra” yorumu, İngiliz The Guardian gazetesinden beş üzerinden üç yıldız aldı. The Guardian’ın tiyatro eleştirmeni Michael Billington, Antonius’u oynayan Haluk Bilginer’in performansında bir eksik olduğunu savunurken, Kleopatra rolündeki Zerrin Tekindor’u övdü.
Kemal Aydoğan’ın “canlı ve geleneksel bir prodüksiyona” imza attığı belirtilen yazıda, Tekindor’un dar beyaz elbisesi içinde,
Hedy Lamarr’ın canlandırdığı Delilah karakterini hatırlattığı ifade edildi. Tekindor’un, Kleopatra’nın duygularındaki tüm iniş çıkışları yansıtması da aynı şekilde övüldü.
Bilginer’in ise Antonius’un çökmekte olan heybetine uygun görünümünü ve Aktium bozgununda öfkesini sergileyişini beğenen yazar, buna karşın onun Kleopatra’ya “fiziksel bağlılığını tam yansıtamadığını” savundu.
Ayrıca Kevork Malikyan’ın oynadığı Enobarbus karakteri “tuhaf şekilde marjinal”, Mert Fırat’ın canlandırdığı Octavius ise “alışılmış soğukkanlı siyasetçi” olarak nitelendi.
Son cümlede, “Sanırım bu, özellikle Türkçe konuşanlar için bir prodüksiyondu. Onlar tiyatrolarının bu iki yıldızının bir araya gelmesinden heyecanlanmış görünüyorlardı” dendi.

Kıvanç Tatlıtuğ, daha önce “Aşk-ı Memnu”da, şimdilerde ise “Kuzey Güney” dizisinde birlikte rol aldığı Zerrin Tekindor’u bu özel gününde yalnız bırakmadı. Shakespeare’s Globe’da sahnelenen “Antonius ile Kleopatra” oyununu izleyenler arasında o da vardı.

28 Mayıs 2012 Pazartesi

TÜRKİYE CANNES'DAN ELİ BOŞ DÖNMEDİ

65. Cannes Film Festivali sona erdi. Michael Haneke 'Amour' filmiyle Altın Palmiye'yi kazanırken, Kısa Film dalında ödüle 'Sessiz' (Be Deng) ile Rezan Yeşilbaş değer görüldü.



16 Mayıs'ta başlayan 65. Cannes Film Festivali kapanış töreni ile sona erdi.  En İyi Film'e verilen Altın Palmiye ödülü usta yönetmen Michael Haneke'nin oldu. 'Amour' filmiyle ödülü kazanan Haneke uzun süre ayakta alkışlandı. Haneke, oyuncularına övgüde bulundu ve 30 yıllık eşine esprili bir dille 'bana katlandığın için teşekkür ederim' dedi. Törene damgasını vuran bir diğer film Cristian Mungiu'nun 'Beyond the Hills' adlı filmi oldu. En İyi Senaryo ödülü alan film başrol oyuncularına da ödül getirdi. En İyi erkek Oyuncu 'The Hunt'taki performnsıyla Mads Mikkelsen'in olurken, En İyi Yönetmen ödülü 'Post Tenebras Lux' ile Carlos Reygadas'a verildi.



EN İYİ KISA FİLM TÜRKİYE'DEN

Belçim Bilgin ve Cem Bender’in başrollerinde olduğu, daha önce Akbank Kısa Film yarışmasında en iyi film ödülü de alan film, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Müdürlüğü’nün desteğiyle Diyarbakır’da çekildi. filmin uluslararası yolculuğu NTV ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle gerçekleşti. Sessiz / Bê Deng, 1984 yılında Diyarbakır’da tutuklu olan kocasına, cezaevi koşullarında yasak olmasına rağmen yeni bir çift ayakkabı götürmeye çalışan Zeynep’in hikayesi sade ve yalın bir dille anlatılmaktadır.
Sessiz / Bê Deng Cannes’da kısa film kategorisinde bugüne dek Türkiye’den yarışan dördüncü film. Bundan önce Koza filmi ile Nuri Bilge Ceylan, Kıyıda filmiyle Ebru Ceylan ve Poyraz filmiyle Belma Baş festivalin yarışmalı bölümüne seçilmişti. 1939 yılından bu yana Cannes’da uzun metraj kategorisinde yarışan ve başarı elde eden toplam yedi filmimizin yönetmenleri, Yılmaz Güney, Nuri Bilge Ceylan ve Fatih Akın olmuştu.

27 Mayıs 2012 Pazar

MONACO GRAND PRİX'İ BEKLENTİLERİ BOŞA ÇIKARMADI

Formula 1 takviminin en çok beklenen yarışlarından Monco Grand Prixi şanına yakışır bir gün geçirdi.



Formula 1 Monaco Grand Prix’sini, Red Bull’un Avustralyalı pilotu Mark Webber kazandı.

Formula 1 sezonunun 6. ayağı olan Monaco Grand Prix’sinde yarışa ilk cepten başlayan Webber, 1:46:06.557’lik derecesiyle kariyerinin 8. galibiyetini elde etti. Bu sonuçla, Formula 1 tarihinde ilk kez ilk 6 ayağı farklı pilotlar kazanmış oldu.

Mercedes’in Alman pilotu Nico Rosberg yarışı ikinci sırada tamamlarken, Ferrari’nin İspanyol pilotu Fernando Alonso üçüncü sırada yer aldı.

Sıralama turlarında en iyi dereceyi elde etmesine karşın bir önceki ayak olan İspanya Grand Prix’sinde yaptığı kaza neticesinde 5 sıra geriden başlama cezası alan Mercedes pilotu Michael Schumacher ile McLaren pilotu Jenson Button yarışı tamamlayamadı.

Yarışı ilk sırada tamamlayan pilotlar ve dereceleri şöyle:

1. Mark Webber (Red Bull) 1:46:06.557

2. Nico Rosberg (Mercedes) 0.643

3. Fernando Alonso (Ferrari) 0.947

4. Sebastian Vettel (Red Bull) 1.343

5. Lewis Hamilton (McLaren) 4.101

6. Felipe Massa (Ferrari) 6.195

7. Paul di Resta (Force India) 41.537

8. Nico Hülkenberg (Force India) 42.562

9. Kimi Räikkönen (Lotus) 44.036

10. Bruno Senna (Williams) 44.516

Klasmanlarda son durum

Pilotlar Klasmanı

1.Fernando Alonso (İspanya) 76

2. Sebastian Vettel (Almanya) 73

3. Mark Webber (Avustralya) 73

4. Lewis Hamilton (İngiltere) 63

5. Nico Rosberg (Almanya) 59

Takım Klasmanı

1. Red Bull Racing 146

2. McLaren 108

3. Scuderia Ferrari 86

4. Lotus 86

5. Mercedes-AMG 61

CANNES'DA KİM NE ÖDÜL ALDI?

65. Cannes Film Festivali sona erdi. Michael Haneke 'Amour' filmiyle Altın Palmiye'yi kazandı.

İşte Ödüller ve Sahipleri;

 

Altın Palmiye: Michael Haneke - Amour

Jüri Büyük Ödülü: Matteo Garrone - Reality

En İyi Yönetmen: Carlos Reygadas - 'Post Tenebras Lux'

En İyi Erkek Oyuncu: Mads Mikkelsen -'The Hunt' (Thomas Vinterberg)

En İyi Kadın Oyuncu: Cosmina Stratan ve Cristina Flutur - 'Beyond the Hills' (Cristian Mungiu)

En İyi Senaryo: Cristian Mungiu - 'Beyond the Hills'

Jüri Özel Ödülü: Ken Loach - 'Angel's Share'

Altın Kamera (Camera d'Or): 'Beasts of the Southern Wild' (Yön: Benh Zeitlin)

Kısa Metraj: 'Sessiz' (Yön: Rezan Yeşilbaş)

 

KİMLER YARIŞMIŞTI

Altın Palmiye için yarışan filmler şöyle;

"Jacques Audiard'ın ''De Rouille et D'os'', Leos'un Carax'ın ''Holy Motors'', David Cronenberg'in ''Cosmopolis'', Lee Daniels'in ''The Paperboy'', Andrew Dominik'in ''Killing them softly'', Matteo Garrone'un ''Realty'', Michael Haneke'nin ''Love'', John Hillcoat'ın ''Lawless'', Hong Sangsoo'nun ''In another country'', Im Sangsoo'nun ''Taste of Money'', Abba Kiarostami'nin ''Like someone in Love'', Ken Loch'ın ''The angels share'', Sergei Loznitsa'nın ''In the fog'', Cristian Mungiu'nun ''Beyond the Hills'', Yousry Nasrallah'ın ''Baad el Mawkeaa'', Jeff Nichols'un ''Mud'', Alain Resnais'in ''Vous n'avez encore rien vu'', Carlos Reygadas'ın ''Post Tenebras Lux'', Walter Salles'in, ''On the Road'', Ulrich Seidl'in, ''Paradise: Love'', Thomas Vinterberg'in ''The Hunt''. Altın Palmiye jürisi Wes Anderson'ın son filmi 'Moonrise Kingdom'IN gösterimiyle açılan festivalin jüri başkanlığını İtalyan yönetmen Nanni Moretti yaptı. Filistinli oyuncu ve yönetmen Hiam Abbass, İngiliz yönetmen Andrea Arnold, Fransız oyuncu Emmanuelle Devos, Alman oyuncu Diane Kruger, İngiliz oyuncu Ewan Mc Gregor, ABD'li yapımcı Alexander Payne, Haitili yönetmen ve yapımcı Raoul Peck jürideki diğer isimlerdi. Festivalde 30'a yakın ülkeden 91 film gösterildi. Festivalin bu yılki logosu 1962'de hayatını kaybeden Hollywood'un efsanevi oyuncusu Marilyn Monroe'un siyah beyaz fotoğrafıydı.

 

 

DANİMARKA'NIN EUROVİSİON ADAYI SHERYL CROW RÜZGARI ESTİRDİ

Eurovision 2012 de 15. sırad çıkarak Danimarka'yı temsil eden Soluna Samay şarkısı ve tarzıyla Sheryl Crow'u hatırlattı. Aslında sahne alan birçok şarkıcı birilerini hatırlatıp puan alma çabası içindeydi.

Soluna Samay'ın benzeme çabaları puan almaya yetmeyince Danimarka sonuncu olmaktan kurtulamadı.

[youtube width="600" height="365" video_id="YgDrXm6tooU"]

 

[youtube width="600" height="365" video_id="dK9eLe8EQps&feature=BFa&list=TLltJE2dB9bys"]

26 Mayıs 2012 Cumartesi

SCHUMACHER EN İYİ ZAMANI YAPTI AMA POLE'U KAPAMADI

İspanya Grand Prix’sinde yaptığı kaza nedeniyle 5 sıra geriden başlama cezası alan Mercedes’in Alman pilotu Michael Schumacher, Monaco’daki sıralama turlarında en iyi dereceyi elde etmesine rağmen bu sebeple ilk cebin sahibi olamadı ve yerini, en iyi ikinci dereceyi elde eden Webber’e bıraktı.

[caption id="attachment_12279" align="aligncenter" width="560" caption="Monaco Grand Prix'i F1'in en heyecanlı yarışı olarak gösteriliyor."][/caption]

Böylece Formula 1 Monaco Grand Prix’sinde ilk cebin sahibi Red Bull’un Avustralyalı pilotu Mark Webber oldu.


Bir önceki ayak olan

Webber, son eleme turundaki 1:14.381’lik derecesiyle bir başka Mercedes pilotu Nico Rosberg’in önünde yer aldı ve yarışa ilk sırada başlama hakkını elde etti. Nico Rosberg 1:14.448 ile ikinci, McLaren pilotu Lewis Hamilton 1:14.583 ile üçüncü sırada yer aldı.

En iyi 10 derece ve sahipleri şöyle:

Pilot Takım
--------------------------------------------------------
1- Michael Schumacher Mercedes 1:14.301
2- Mark Webber Red Bull Racing-Renault 1:14.381
3- Nico Rosberg Mercedes 1:14.448
4- Lewis Hamilton McLaren-Mercedes 1:14.583
5- Romain Grosjean Lotus-Renault 1:14.639
6- Fernando Alonso Ferrari 1:14.948
7- Felipe Massa Ferrari 1:15.049
8- Kimi Räikkönen Lotus-Renault 1:15.199
9- Pastor Maldonado Williams-Renault 1:15.245
10- Sebastian Vettel Red Bull Racing-Renault -

 

YENİ I-PHONE'UN EN BÜYÜK DEĞİŞİKLİĞİ!

Hoparlörlerinden memnun olmayan iPad ve iPhone kullanıcıları, Apple'ın geliştirdiği yeni hoparlör sistemi sayesinde tatmin olacağa benziyor.


ABD Patent ve Marka Ofisi tarafından dün yayınlanan patente göre Apple, iOS cihazlar için yeni bir hoparlör sistemi geliştirdi.
Apple, nispeten küçük bir alanda olası ses kalitesini artırmak için bilindik hoparlör bileşenlerini yeniden tasarlayıp konumlandırıyor. Patent, bu yeniliğin kullanıcılara ne gibi avantajlar sağlayacağına dair özel bir ipucu vermese de Patently Apple'da yeni hoparlör konumlandırılmasının iOS cihazlara daha üstün kalitede ses sağlayacağına değinilmiş. (Hürriyet)

25 Mayıs 2012 Cuma

ECEVİT'İN ARABASI

Suskunlar Dizisinin çok konuşulan karakteri Ecevit aslında sanat danışmanın titiz çalışmasının zaferi.

Hem seçtiği kıyafetleri, hem stili  hem de kullandığı otomobillerle her hafta dizi kadar ilgi çekmeyi başaran Murat Yıldırım'ın kullandığı otomobiller de arama motorlarında dizi ile ilgili en çok arananlar arasında.

 



Ecevit'in kullandığı Mustang'in 2012 model olarak satılanının ortalama fiyatı 150.000 dolar. 5000CC ile 6000CC arasında değişen motor hacimlerine sahip araç 550hp den 10000hp ye kadar çıkabiliyor. Ford'un ürettiği gelmiş geçmiş en önemli otomobil olarak bilinen Mustang 40 yıldan uzun süredir üretiliyor.

 



Suskunlar da Ecevit'in kullandığı gri Mercedes ECoupe 250. E serisi Mercedes'in Coupe olan modeli. 2500CC motora sahip aracın satış fiyatı  100.000 Euro. 225hp lik araç ülkemizde fazlaca tercih edilen bir otomobil.

Ecevit'in fazlaca kullandığı Jeepi ise lüks bir arazi dinozoru. 3.0 lt 211 HP dizel ya da 5.5 lt 388 HP benzinli motor seçenekleri ile satılan G serisi Mercedes'e dinozor deme nedenimiz 40 yılı aşkın süredir aynı kasa ve şasi ile üretiliyor olması.

G 63 AMG’de 544 HP gücündeki çift turbo beslemeli V8 görev yaparken, 6.0 lt’lik çift turbo V12’nin görev yaptığı G 65 AMG 612 HP güç ve 1000 Nm maksimum tork ile gücün sınırlarını zorluyor.

Aracı zırhlı kullanmak isteyenler için özel yapım korumalı versiyonları da mevcut. İlk kez 1979 yılında yollara çıkan ve bir daha da tipini değiştirmeyen Mercedes G serisinin satış fiyatı 170.000 Euro ile 250.000 Euro arasında değişiyor.

 

 

 

NOKİA İÇİN IŞIK DOĞUDAN YÜKSELECEK

Yeni atağının meyvelerini toplamaya başlayan Nokia küllerinden doğacak. Zor günler geçiren Finlandiyalı üretici büyük bir kumar oynayarak tüm ümidini Windows Mobile'ın son sürümü Windows Phone'a bağlamıştı. Zaman zaman Microsoft-Nokia işbirliği ile ilgili iyi haberler geliyor. Ancak en somut haber Çin'den geldi.



Nokia Lumia 800c'nin de büyük katkısı sayesinde Windows Phone'un Çin pazarının yüzde 7'sini elde ederek, yüzde 6'ya sahip olan iPhone'u geride bıraktığını iddia etti Bel. Bu iddiaları kanıtlamak için öncelikle resmi verilerin gelmesini beklememiz gerekiyor fakat şu da bir gerçek ki dünya çapında Windows Phone'un fazla bir yeri yok ve az sayıda üretici akıllı ceplerinde Microsoft'un işletim sistemine yer veriyor.

 

24 Mayıs 2012 Perşembe

TÜRKİYE’NİN EN GÜÇLÜ 16 KADIN SESİ İKİNCİ KEZ BİR ARADA!

“16 Kadın Söylüyor” projesi ile başarılı bir satış grafiği yakalayan serinin ikincisi “16 Kadın Söylüyor 2” Türkiye’nin en popüler sanatçılarını bir araya getiriyor.


Türk Pop müziğinin, şarkıları ve yorumlarıyla önde gelen isimlerinin klasikleşmiş şarkıları ve son dönemin en güçlü HIT şarkıları, dinleyenlere kesintisiz bir müzik ziyafeti sunuyor... Türk Pop’unun divası Sezen Aksu ve unutulmaz şarkısı “Unuttun mu Beni” ile açılan albüm, Türk pop müziğinin bir başka büyük ismi Sıla’dan “Tam Da Bugün” ile devam ediyor. Nilüfer ve Şebnem Ferah düeti “Erkekler Ağlamaz”, Göksel’den “Çok Kötü Şeyler”, Ziynet Sali’den “Dolaşayım Damarlarında”, kendine has tarzı ile Nil Karaibrahimgil “Ne Garip Adam”, son dönemde müzik sektöründe genç nesilin temsilcileri olan Atiye ”Batum Türküsü” ile devam eden albüm; sırasıyla Kıvılcım, Öykü Gürman, İrem Candar, Özlem Tekin, Gökçe, Aylin Aslım, Ayşe Saran ve Mavi ile arşivlerdeki yerini alıyor!

1- Sezen Aksu-Unuttun Mu Beni
2- Sıla-Tam Da Bugün
3- Nilüfer & Şebnem Ferah-Erkekler Ağlamaz
4- Göksel-Çok Kötü Şeyler
5- Ziynet Sali-Dolaşayım Damarlarında
6- Nil Karaibrahimgil-Ne Garip Adam
7- Atiye-Batum Türküsü
8- Kıvılcım – Toprak
9- Öykü Gürman-Mavi
10- İrem Candar-Yoldan Geçen Adam
11- Özlem Tekin-Kimse Bilmez
12- Gökçe-Böğürtlenli Reçel
13- Aylin Aslım-Kızlar Anlar
14- Ayşe Saran-Yok Ki
15- Mavi-30

İSPANYOLLARIN EN BÜYÜK KORKUSU EUROVİSİON'U KAZANMAK

Eurovision'da İspanya’yı temsil eden Pastora Soler, ülkesinin yaşadığı ekonomik krizden dolayı yarışmayı kazanmaması yönünde yöneticiler tarafından istekte bulunulduğunu itiraf etti.



 

Soler, İspanya’da radyo istasyonuna yaptığı açıklamada,  ekonomik krizin güncel hayata nasıl etki ettiğini bir kez daha ortaya koydu. İspanyol şarkıcı, "TVE, benden Eurovision’u kazanmamı istemedi çünkü gelecek yıl festivali organize edecek parası yok" dedi.

İspanya Devlet Radyo ve Televizyon Kurumu’ndan (RTVE) yetkililerin kendisiyle yaptıkları konuşmalarda "Lütfen kazanma. Önce krizden, şu zor dönemden çıkmamız gerek" dediklerini anlatan Soler, ekonomik yetersizlikten dolayı sahnedeki şovunun bile kısıtlandığını kaydetti. Soler, "Bir piroteknik bile olmayacak" diyerek, "Her türlü özel efekt çok para tutuyor. İspanya ve TVE de harcama yapacak durumda değil. TVE’nin, benim sahnedeki hareketlerim için de harcayacak parası yok. Sürpriz olmayacak, sadece ışıklandırmayı biraz iyileştireceğiz. Bütçe yok, ekonomik kriz hissediliyor" şeklinde konuştu.Eurovision’da birinci olmasının çok zor olduğunu ifade ederek, ilk 5 veya 10’a girmenin bir başarı olacağını dile getirdi. Soler, kendisine göre Eurovision’un favorisinin Rusya ve İsveç olduğunu söyledi.

NURHAYAT'LI DACİA REKLAMI

Yalan Dünya dizisinin popüler karakteri Nurhayat’ı canlandıran Gupse Özay Daci'nın marka yüzü olacak. Büyük bir reklam kampanyasına başlayacak olan Duster ve Nurhayat  televizyon reklam kampanyalarının dışında dijital uygulamalara da imza atacak.



YAYINDAKİ REKLAM FİLMİNDE DİYALOGLAR

“ Böyle çeperi auralı bir araba bu fiyata olur mu caanım?”

“Yalnız o fiyat düşük. Onu yükseltin biraz.”

“Bu meşakkatli yolda alnımın akı gözümün feri olabilecek bir vasıta arıyorum caanım.”

“Yalnız dediğim gibi bir soran olursa bilmem kaç bin avro verdik, 32,900 TL’lik fiyatını hiç görmedik.”

“Ouu, Dacia mı o?”

WORLD TRUCKER TÜRKİYE POTANSİYELİNİ NİHAYET GÖRDÜ

Avrupa'nın en büyük kara yolu taşımacılığı filosuna sahip olan Türkiye'de her yıl milyonlarla ifade edilecek rakamlarla kamyon, hafif ticari araç ve yan sanayi ürünleri ile sarf malzemesi satılıyor.



Başta sürücüler olmak üzere tüm kamyonsever ve yol tutkunlarını online platformda bir araya getiren ve dünyanın en aktif topluluklarından olan Worldtrucker, artık Türkçe.
Türkçe Worldtrucker sayesinde Türkiye'deki tüm kamyon markalarının sürücüleri, tüm dünyadan sürücüler ve kamyonsever yol tutkunları ile aynı platformu kolayca paylaşabilecek. Tüm dünyada farklı dillerde internet tabanlı olarak çalışan Worldtrucker, kamyonlara ve yollarda geçen hayata tutkuyla bağlı herkesi bir araya getirirken hem bu meslek dalına olan ilgiyi arttırmayı hem de sektöre yeni sürücüler kazandırmayı hedefliyor.

23 Mayıs 2012 Çarşamba

CANNES'DA HEM FIRTINA VARDI, HEM POLANSKI!

Fransa'daki fırtınalı havanın hakim olduğu Cannes Film Festivali'nin en önemli konuğu festivale 10  yıl sonra katılan ünlü yönetmen Roman Polanski oldu.

65. yılını kutlayan festivalde önceki günün esaslı konuklarından biri de Roman Polanski’ydi.
Daha önce, hakkında çekilen belgesel ‘Roman Polanski: A Film Memoir’daki röportajıyla festivale konuk olan yönetmen, dün ‘Tess’in yenilenmiş versiyonunu sunmak üzere Cannes’a geldi. Son olarak on yıl önce Piyanist´le kazandığı Altın Palmiye için Cannes´da bulunan Roman Polanski'nin hayatını anlatan bir filmde festivalde gösterildi.

Festivalin yarışmalı bölümünde ise 80’lerinde bir çiftin hikâyesini aktaran ‘Amour’, ‘The Hunt’, 89 yaşındaki auteur Alain Resnais’nın tiyatro aşkını gösterdiği yeni filmi ‘Vous n’avez encore rien vu’, Abbas Kiarostami’nin Japonya’da geçen ’Like Someone in Love’ı ve Hong Sangsoo’nun Isabelle Huppert’li ‘In Another Country’si dün görücüye çıkan Altın Palmiye adaylarıydı.

Festivalin geleneksel açıkhava partilerinin bazılarının ertelenmesine sebep olan rüzgâr ve yağmur dün de bir gösterim salonunun çatısını havaya uçurdu. Isabelle Huppert ve ‘The Hunt’tan Mads Mikkelsen, kırmızı halıda ıslandı.

22 Mayıs 2012 Salı

MOTOSİKLETLER İÇİN ÖZEL MUAYENE İSTASYONLARI GELİYOR

Ulaştırma Bakanlığı ve Tüvtürk’ün işbirliğiyle İstanbul’da iki yeni motosiklet muayene istasyonu kuruluyor.


Dünyada motosiklet kullanımı giderek artarken, Türkiye'de 1000 kişiye düşen motosiklet sayısı sadece 30. Kayıtlara göre ülkemizde toplam 2 milyon 483 bin motosiklet kullanıcısı var. Motosiklet kullanıcılarının artması hem trafiğin rahatlaması hem de çevre açısından oldukça önemli aslında. Üstelik akaryakıtın fiyatlarının da sürekli arttığını göz önünde bulundurursak ulaşım için motosiklet gayet güzel bir seçim oluyor. Fakat motosiklet kullanıcılarının muayene istasyonlarıyla ilgili bazı sıkıntıları var. motosiklet muayene istasyonlarının şehre uzak olması kullanıcıları zorluyor. Bu duruma seyirci kalmayan Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile Tüvturk yeni bir proje geliştirdi. Projeye göre Asya ve Avrupa yakasında iki noktada şehir merkezlerinde motosiklet muayene istasyonları kurulacak. İstanbul da başlatılacak olan proje Muğla, Antalya ve Mersin gibi motosiklet kullanımının yoğun olduğu güney illerinde kurulacak olan istasyonlarla geliştirilecek.

GALAXY S3 İPHONE 5 E GÖZ DAĞI VERİYOR

Android tabanlı telefonları kendine rakip olarak görmeyen S3 gözünü İphone'un koltuğuna dikti.   Her ne kadar gerçek satış rakamları ve başarı tüketiciler telefonu kullanmaya başladıktan sonra ortaya çıkacak olsa da, şu anda dünya genelinde ön siparişler 9 milyonu aşmış durumda.



 

Samsung halihazırda tam kapasite ile ayda 5 milyon telefon üretebiliyor. Şirket diğer Android telefonları kendine rakip olarak görmüyor - tek hedef iPhone'u geçebilmek. Bu doğrultuda Samsung, Galaxy S serisinin Android telefonların zirvesi olacağı görüşünde.

Şirketin bu görüşü o kadar da yersiz değil çünkü şu anda dünyada cep telefonu pazarının yüzde 30,6'sını elinde tutuyor. Akıllı telefon pazarının giderek büyüdüğü göz önüne alındığında sektörü ele geçirmenin önemi daha da artıyor.

Samsung, Galaxy S III için 29 Mayıs'ta eşi görülmemiş bir lansman yapacak ve telefon, dünya genelinde 100 operatörün desteğiyle piyasaya çıkacak.

21 Mayıs 2012 Pazartesi

ROLÜNE SINIR KOYDU!

Vücut filminde uyuşturucu bağımlısı bir film yıldızını canlandıran Hatice Aslan, Cinedergi'ye konuştu. "Sinemada yaş sınırım yok" diyen Aslan, "Daha çılgın roller istiyorum" diyor.

Hatice Aslan, bu hafta vizyona giren Vücut filminde uyuşturucu bağımlısı eski bir hayat kadınını canlandırıyor. Aslan filmdeki rolünü ve sinemayla ilgili düşüncelerini Cinedergi'ye anlattı. İşte Aslan'ın açıklamaları:

-  Yılmaz’ı okuduğum zaman onun o saflığı basitliği o kadar hoşuma gitti ki iddiasız ve basit bir anlatım. Zaten senaryoya ister istemez çok bağlanıyorsun baştan sona okuduğun zaman. Leyla’nın durumu, kadın oyunculara fırsat verilmemesi her bir oyuncunun burada ilişkilenmesi, derin ve hoş bir şekilde işlenmesi beni çok çekti. Oyuncu olduğumuz için biz de sonuçta insanı işliyoruz. Bunun bu kadar güzel ve kolay bir şekilde önümüze sunulması çok hoşuma gitti. Geriye sadece oynamak kalıyor. Sonradan Mustafa’yla da tanışınca daha bir farklı sevdim, farklı bir dünyaydı. Şimdiye kadar tanıştığım ve çalıştığım yönetmenlerden farklıydı. Mustafa’nın sinema dünyasında küp bir penceresi olduğuna inanıyorum. Nereden bakarsan başka türlü bir durum var. Başka bir yüreği var, ikinci filmi gerçekten ben de çok merak ediyorum.

- Rolüm bir film oyuncusu. Sonuçta oyuncuyuz ve sinema dilinde anlatılıyor her şey. Ve ben bu yüzden bunun bir cesaret olduğunu düşünmüyorum olması gereken zaten bu. Bu örneği hep veriyorum; bir doktorun “Ben doktorum böbrek ameliyatına girerim ama yumurtalık ameliyatına girmem” demesi gibi bir şey. Ben oyuncuyum tabiî ki sevdiğim her şeyde oynamaya devam edeceğim. Bunda da mesela çıplaklık var göğüs de görülebilirdi ama ister istemez bir sınır koymak durumunda kaldım. Üç Maymun’da da göğüs gözüküyordu. Mustafa’yla da konuştum. Mustafa da “Sen istersen olur” dedi ama film gerektiriyorsa yapalım ama her defasında da “Ne oluyor” denmesin diye yapmadık. O da sağ olsun güzel bir şekilde bunu ayarladı.

- Aslında çok fazla bir gözlemin içine girmedim açıkçası. Oyunculuk denen şey zaten bütün günlük yaşamında etrafında olan her şeyden bir şeyler toplamak demek, buna hayvanlar ve tüm canlılar da dahil. Sürekli malzeme topluyorum ve bu topladıklarımı bir yerde biriktirerek, empati kurarak kendi içimde de özümsüyorum ve olabildiğince bir senaryonun içinde görüyorum. Mesela bu rolde bir film yıldızını örneklemedim doğrudan. Leyla’nın kendi içerisindeki dünyadan çıkmaya çalıştım. Sadece hapla ilgili bir şeyler çalıştım. Çünkü içki ve sigarayla aram pek iyi olmadığı için hap alındığında kafanın ne derece güzel olduğu hakkında bir fikrim yok. Doktorumla çok çalıştık bu konuda. Uyuşturucuyla arası iyi olan birini izledim; içtiklerinde nasıl davranıyorlar, neler yapıyorlar... Bazen çok mutlu bazen içine kapalı. Her hapın farklı yan etkileri var. Üzüntülü olduğu zaman da, mutlu olduğu zaman da hap alıyor bu kadın. Hepsinin ayrı bir hapı var öyle bir hayat çizmiş kendine ve kaybolmak istiyor dışlandığı için.

JAMES BOND, FRAGMAN'DA TÜRKİYE'Yİ ES GEÇTİ!

Adana ve İstanbul'da bir kısım sahneleri çekilen son James Bond filmi Skyfall'ın ilk fragmanı yayınlandı. Fragman Türkiye'yi hayal kırıklığına uğrattı.

Çekimlerinin bir bölümü Adana ve İstanbul'da gerçekleştirilen son James Bond filmi Skyfall'ın ilk fragmanı yayınlandı.

Aksiyon dolu ilk fragmanda Türkiye'den hiç bir görüntüye yer verilmedi.

İşte James Bond'un son filmi Skyfall'ın ilk fragmanı:

[youtube width="600" height="365" video_id="24mTIE4D9JM"]

CHRYSLER SATIŞ MEMNUNİYETİ YAŞIYOR

Yirmi beş aydır satışlarını devamlı arttıran ve bu yılın ilk çeyreğinde, bir önceki yıla oranla yüzde 34’lik satış artışı sağlayan Chrysler Grubu, özellikle güçlü olduğu büyük araçlarda da çıtayı giderek yükseltiyor.


Fiat ile olan birleşmenin ve sinerjinin doğal sonuçlarından biri de, küçük araçlarda Fiat'ın, büyük araçlarda ise Chrysler'in uzmanlaşması idi. Son bir buçuk yılda piyasaya çıkan yeni ürünlere bakıldığında bu iş bölümünün başarılı sonuçlar verdiği görülüyor.

5.7 lt'lik, 360 HP gücündeki V8 HEMI motor, 530 Nm'lik müthiş torku ile, yaklaşık üç ton ağırlığındaki bu araç için sadece yeterli bir performans değil, keyifli bir sürüş de sağlıyor. Manuel modu da olan 6 kademeli otomatik şanzımanın, motorun gücünü dört tekerleğe aktarması başarılı. Sürekli 4 tekerlekten çekişli olan aracı, ağır zemin ve çekme koşullarında bir düğmeye dokunarak "low" moduna almak mümkün. Bu gücün tüketim olarak karşılığı 17.0/100 km ortalamasında.

Citadel adlı en üst versiyonda Durango, aklınıza gelebilecek her türlü lüksü sunuyor. Isıtmalı ve hafızalı deri koltuklar, ısıtmalı deri direksiyon, elektronik klima, navigasyon sistemi, geri görüş kamerası, açılır tavan, video sistemi, otomatik xenon farlar ve silecekler, ışıklı ve sesli kör nokta uyarısı, yol bilgisayarlı, adaptif hız sabitleme sistemi, uzaktan kumandalı motor çalıştırma, alüminyum alaşım jantlar, iç mekandaki kaliteli malzemeler ve işçilik aracı taçlandırıyor. Sürüş kalitesi ilk kilometrelerden itibaren kendini hissettiriyor.



Jeep Grand Cherokee ile aynı (ve fakat uzatılmış) platformu paylaşıyor. Daimler ile ortaklık günlerinden miras kalan bu mimari aynı zamanda Mercedes-Benz GL'nin genlerini taşıyor. Sonradan uyarlanmış değil, baştan ağır görevler için ve dört çekere göre tasarlanmış bir yapı. Ön ve arkadaki bağımsız süspansiyon sistemi otomobili andıran bir sürüş keyfi sağlayabiliyor. Güney Ontario'da, kışın karlı ve buzlu zeminlerde kullandığım araçla araziden asfalta geçerken sürüş keyfini hep korudum. Sonuçta Durango, aslında sadece asfaltta kullanılan pek çok hafif SUV ya da CUV'lerin yer aldığı kalabalık bir piyasada, gerçek anlamda bir arazi aracı ve aynı zamanda yüksek performans ve konfor arayanlar için iyi bir seçenek. Benim test ettiğim Citadel versiyonunun fiyatı, opsiyonları ile birlikte yaklaşık 60.000 dolar ve bu da, aracın kalitesi ve özelliklerine göre uygun. Motor ve karoser büyüklüğü, muhtemel vergiler ve de yakıt tüketimi itibariyle düşündüğümüzde bu aracı Türkiye'ye ithal etmek ve kullanmak epey cesaret gerektiriyor.(OTOHABER.COM.TR)

 

20 Mayıs 2012 Pazar

FATİH AKIN'A FİLM ÇEKMESİNİ ORMAN BAKANI TAVSİYE ETMİŞ

Fatih Akın 2008'de Yaşamın Kıyısında'yı çekerken yaşadığı olaylar sonucu çekmeye karar verdiği "Cennetteki Çöplük'ün hikayesi Cannes'da anlattı.



 

Yönetmen Fatih Akın, 2008’de Cannes’da yarışan Yaşamın Kıyısında filminin çekimleri için Karadeniz’de bulunduğu sırada cennet gibi doğanın içine dev bir çöplük yapıldığını görünce deyim yerindeyse aklını kaçıracak gibi olur ve bu durumu kabullenemeyeceğini fark eder. Hemen yerel yönetimle temasa geçen ünlü yönetmen Trabzon’un Çamburnu köyündeki çöplüğün kaldırılması için ne gerekiyorsa yapılması için yetkililere çağrıda bulunur. Bu çağrısı karşılıksız da kalmaz; zamanın Çevre Bakanı Osman Pepe bir süre sonra Fatih Akın’la görüşür ve “Sen ne uğraşıyorsun bu işlerle, git filmin çek” der. Pepe’nin Akın’a çekmesini tavsiye ettiği film hangisidir tam olarak bilinmiyor, ama Fatih Akın bu sözleri kendine şiar edinir ve Çamburnu’ndaki çöplüğün ve bu çöplüğün kaldırılması için mücadele eden köylülerin belgeselini çekmeye karar verir. İşte bu belgeselin Cannes’daki gösterimi öncesinde Gece Gündüz programı için bir röportaj yaptığımız Fatih Akın şimdi soruyor: “Ben buradayım, Osman Pepe nerede şimdi?”. Tabii Fatih Akın’ın söyledikleri bununla sınırlı değil. Yönetmen, Yekta Kopan’a verdiği röportajda kişisel dünyasından, belgesel sinemacılığına ve çevre sorunlarına dair gerçekten çok önemli açıklamalarda bulundu.Gece Gündüz’ü kaçırmamanızı tavsiye ederim bu anlamda.

Fatih Akın Cannes’da yalnız değil bu arada. Yanında Çamburnu beldesinin Belediye Başkanı Hüseyin Alioğlu ve filme çok emeği geçmiş Bünyamin Seyrekbasan da var. Üstelik Akın gerek Alioğlu’nu, gerekse Bünyamin beyi her gittiği yere götürüyor ve onların her yerde seslerini duyurabilmeleri için elinden geleni yapıyor. “Zaten bundan sonraki bütün festivallere de siz gidin” diyor onlara. Yeni filmine başlayacağı için meşgul olacağını bahane ediyor ama bir yandan da onları daha aktif olmaları için teşvik ediyor sanki.

Cennetteki Çöplük ile konuşurken Fatih Akın özellikle Bünyamin beyin ona ne kadar yardımcı olduğunun da altını çizerek yol arkadaşını taltif etmekten geri kalmıyor: “Bünyamin bey aslında fotoğrafçı ve hayatını düğünlerde falan video çekerek kazanıyor. Ama bu cep telefonları ve dijital kameralardan sonra işsiz kalmış. Boş vakti de olduğu için sağolsun bana çok yardım etti. Filmin %70’ini onun çektiği görüntülerden oluşturdum” diyor. Gerçekten de filmin afişine baktığımda Bünyamin Seyrekbasan’ın görüntü yönetmeni sıfatıyla yer aldığını görüyor ve içimden “Helal olsun, ikisine de” diyorum. Ama en çok da Fatih Akın’a. Bakmayın, kolay değildir sinema dünyasında bu derece önemsenen bir figürün egolarını bu kadar geriye itip de sözcüsü olduğu davayı öne ıkarması. Hele gece saatlerinde filmin şerefine verilen ve 300 – 400 kişilik bir grubun eğlendiği plaj partisinde kendisini deniz kıyısında Çamburnu sakinleriyle hala çevre sorunlarını konuştuğunu görünce saygım da hayranlığım da bir kat daha artıyor.

 

Son olarak Fatih Akın’ın yakında yeniden sete çıkacağını ve daha önce “aşk” ve “ölüm” bölümlerini çektiği üçlemesinin son ayağı olan “şeytan”ı çekeceğini belirteyim ve tüm röportajı haftabaşında Gece Gündüz’de izleyebileceğinizi belirterek noktayı koyayım.(ntvmsnbc.com)

KAMYONLARIN FERRARİSİ

Dünyanın en hızlı hibrid kamyonu olan Volvo Mean Green, ABD'de bulunan bir hava alanında kendi hız rekorunu kırmayı deneyecek.



Volvo tarafından üretilen Mean Green, dünyanın en hızlı hibrid kamyonu olarak birçok hız rekorunu elinde bulunduruyor. Uluslararası hız standartları olan kalkış 500 metre, kalkış 1 kilometre ve hareket halindeyken 1 kilometrede gibi rekorların sahibi Mean Greenline, bu sefer kendisiyle yarışacak.
ABD'de bulunan Utah'daki Wendover Havaalanı'nda gerçekleştirilecek denemede hedef, 260 km/s üzerinde bir hıza ulaşmak. Bu deneme ile ilgili Volvo Kamyon Kuzey Amerika Satış ve Pazarlama Başkanı Ron Huibers yaptığı açıklamada; "Teknoloji ve yenilik işimizin özü. Mean Green Volvo'nun teknik kabiliyetlerini ve sürekli olarak yeni gelişen teknolojilere odaklandığını gösteren çok iyi bir örnek. Mühendislerimiz dünya çapında, Londra'nın çift katlı otobüsleri de dâhil olmak üzere yüzlerce Volvo otobüse güç sağlayan, Volvo hibrid tahrik sisteminin aynısını kullanarak, dünyanın en hızlı hibrid kamyonunu geliştirdiler" dedi.
Hız için inşa edilen Mean Green'e gelecek olursak; Orta Amerika Kamyon Show'da Volvo Hibrid Teknolojisi uzmanları, bu kamyona Volvo'nun hibrid aktarma organlarını dünya standartlarında bir kamyon şasisi gereklerine uygun olarak adapte etmiş. Mühendisler daha sonra, yüksek ayarlı Volvo D16 motor ve hibrid elektrik motoru ile modifiye Volvo'nun otomatikleştirilmiş şanzımanı I-Shift'i kullanarak Mean Green'i yapılandırmış.
Mean Green'in sahibi ve sürücüsü Boije Ovebrink açıklamasında; "Sonuç olarak Mean Green, geleneksel dizel motorlardaki gecikme yaşanmadan ışık hızıyla kalkış sağlayabiliyor. Tıpkı ses efekti olmayan bir şampanya mantarı gibi. İlk birkaç saniye yenilenebilir likit dizel ile çalışan dizel motor devreye girinceye kadar kamyon hafif bir ıslık sesi çıkartıyor, ardından patlayıcı bir güç aktarmaya başlıyor" dedi.
Mean Green, toplamda 2.100 beygir gücü ve yaklaşık 6.780 Nm tork gücü sunuyor. Bu gücün 200 beygir ve 1200 Nm torku elektrik motorundan geliyor. Maksimum hıza ulaşmak için aerodinamik de çok önemli bir rol oynuyor. Bu nedenle Volvo teknisyenleri, Kuzey Amerika'nın Volvo VN kabinini seçip, optimum aerodinamik tasarımı elde etmek için şekillendirmiş.

19 Mayıs 2012 Cumartesi

TÜRKİYE'DE ÇEKİLEN JAMES BOND'UN AFİŞLERİ YAYIMLANDI

Daniel Craig beyazperdenin en uzun soluklu serisinin 23. macerası 'Skyfall'la 007 James Bond olarak bir kez daha seyircinin karşısına çıkıyor.



Filmde ayrıca Javier Bardem, Ralph Fiennes, Naomie Harris, Bérénice Marlohe ve Ben Whishaw’un yanı sıra, Albert Finney ve ‘M.’ rolünde Judi Dench de yer alıyor.

Sam Mendes’in yönettiği filmde, Bond’un M’e karşı sadakati sınanacaktır, çünkü M geçmişiyle yüzleşmeye başlar. MI6 saldırıya uğrayınca, kişisel bedeli ne olursa olsun 007’nin tehdidi bulup yok etmesi gerekecek.

BONO FACEBOOK'DAN SERVET KAZANDI

U2'nun solisti Bono Facebook milyarderi oldu! Hisseleri 90 milyon dolara aldı 1.5 milyar dolar oldu..



U2'nun solisti Bono Facebook milyarderi oldu
900 milyon aktif kullanıcısı ile dünyanın en büyük sosyal medya platformu Facebook, bugün internet tarihinin en büyük halka arzını yapmaya hazırlanıyor.

900 milyon aktif kullanıcısı ile dünyanın en kalabalık ve büyük sosyal medya platformu Facebook, bugün internet tarihinin en büyük halka arzını yapmaya hazırlanıyor.

Hürriyet'in haberine göre, Bugünkü halka arz sonucunda şirket, piyasadan 16 milyar dolar gelir sağlamanın yanısıra 104 milyar dolarlık piyasa değerine ulaşmış olacak. Bu önemli süreç, şirketi sekiz yıl önce kuran ve en büyük hissedarı olan 28 yaşındaki Mark Zuckerberg’in servetini 24 milyar dolara yükseltirken Zuckerberg’i de dünyanın en zengin 15’inci kişisi yapacak. Sadece Zuckerberg değil Facebook’un halka arzı sonrası hem çalışanları dolar milyoneri olacak hem de aralarında U2’nun solisti Bono’nun da bulunduğu bir grup Facebook hissedarını da milyarder yapacak.

 

18 milyar dolar arttı

Bugün Wall Street, dünyayı Facebook hissesi almaya çağırırken, şirketin hisselerin değerinin 104 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Bugün yapacağı halka arz girişiminden daha önce belirlediği hisse satış miktarını yoğun talep üzerine yüzde 25 artıran Facebook, hisse senedi başına 28-35 dolar aralığını 34-38 dolara çıkaracağını açıkladı. Böylece ABD borsasına 337 milyon hisse yerine 421 milyon Facebook hissesi satışa konulacak. Facebook böylece hisse senedi satışından 12 milyar 100 milyon dolar yerine yaklaşık 16 milyar dolar elde etmeyi planlıyor. Şirketin piyasa değeri de buna bağlı olarak 104 milyar dolara ulaşacak. Bu değer Ford ve Boeing gibi iki devin toplam değerinden bile daha yüksek olmasıyla dikkat çekiyor.

 

2009’da yüzde 2.3 hisse aldı

Halka arz öncesinde, Facebook geçmişte hissesi olan bir çok kişiyi milyarder yaparken, bunların içinde en dikkat çekeni ise ünlü rock grubu U2’nin solisti Bono. Bono’nun sahibi olduğu Elevation Partners şirketinin 2009’da 90 milyon dolara aldığı yüzde 2.3’lük Facebook hissesi halka arzla birlikte yaklaşık 1.5 milyar dolarlık değere yükselecek. 1.5 milyar dolarlık Facebook hissesinin dışındaki yatırımları ve müzikten kazandığı paralar Bono’yu dünyanın en zengin sanatçısı haline getirecek.

 

Grafiti sanatçısı da hissedar

Daha önce bu ünvan yaklaşık 1 milyar dolarlık servetiyle Sir Paul McCartney’e aitti. Diğer taraftan grafiti sanatçısı olan David Choe’nin ise Facebook’un ofislerini boyaması karşılığında aldığı hisselerin değeri de 500 milyon dolara yükselecek. Zuckerberg’in babası Edward ise daha önce oğluna verdiği borç para karşılığında bugün 76 milyon dolar değerinde hisseye sahip olmuş durumda.

YILIN CADISI: EZGİ MOLA

Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali dün gece ödül töreniyle sona erdi. Genç Cadı Ödülü Ezgi Mola’ya, FIPRESCI Ödülü ise Şilili yönetmen Francisca Silva’nın 'Ivan’ın Kadını' filmine verildi.



15.Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali dün gece ödül töreniyle sona erdi. Kızılırmak Sineması’nda yapılan tören, festivalin 15 yıllık tarihini özetleyen çok özel arşiv görüntüleriyle başladı.

Festival boyunca neredeyse her ânı görüntüleyen KA Fotoğraf Geliştirme Atölyesi’nin kareleri eşliğinde 15.Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nin 10-17 Mayıs 2012 tarihleri arasındaki bir haftalık yolculuğu özetlendi. Bu özette neler yoktu ki: Sinema yazarı Atilla Dorsay’ın festival programını tanıttığı basın toplantısından, onlarca sanatçının sahneye çıktığı açılış törenine, festival mekanlarındaki söyleşilerden ekibin ofis içindeki telaşına kadar her şey fotoğraflara yansımıştı.

Kapanış töreninde festival sponsorlarına teşekkür edildi ve plaketleri verildi. Sokak müzisyenlerinden oluşan Masala’nın ezgileri de törene eşlik etti.

 

Gecenin en coşkulu anları ödüllerdi. 15. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nin Kısa Film Yarışması’nda dereceye giren filmlere ödülleri verildi. Yarışmanın seçici kurulundan Pelin Aytemiz, birinciliğin İstanbul’dan Bilgi Diren Güneş’in “Eyvah Babam Emekli Oldu” adlı filmine verildiğini açıkladı. Yarışmanın ikincisi Adana’dan Canan Doğramacı’nın “Ronahi” ve üçüncüsü de yine İstanbul’dan Perihan Türkdoğan’ın “Rıfat” adlı filmleri oldu. Kısa Film Yarışmasında birinci seçilen film kapanış töreninde gösterildi ve seyircilerden büyük alkış aldı.

Gecenin ikinci ödülü, festivalin bu yıl dördüncü kez verdiği “Genç Cadı” ödülüydü. Türkiye sinemasında genç kadın oyuncuları desteklemek için verilen ödülün bu seneki sahibi, Ezgi Mola oldu. Ödülünü almak üzere Ankara’ya gelemeyen Ezgi Mola bir video-mektupla Ankaralılara seslendi.(NTVMSNBC.COM)

 

 

 

18 Mayıs 2012 Cuma

DONNA SUMMER HAYATINI KAYBETTİ

Ailesi tarafından yapılan açıklamada, ünlü şarkıcının 63 yaşında Florida'da hayatını kaybettiği belirtilerek, “Yetenek dolu Donna Summer Sudano'yu kaybettik” denildi.



‘SON DANS’
‘Son dans, aşk için son dans, evet bu benim romantik bir gece için son şansım.’

Donna Summer bu sözlerle ‘Last Dans’ dediği yıllarda herkese “Diskonun kraliçesi benim” sinyalleri vermişti bile. Takvimler 1979’u gösterdiğinde ise Hot Stuff yerini pekiştirmiş ve artık ‘Disko Kraliçesi’ dendiğinde akla tek isim geliyordu. Donna Summer.

Güçlü sesiyle ve müziğiye Madonna, Michael Jackson gibi pop müziğin önemli isimlerinin de ilham kaynağı oldu.

Alçakgönüllülüğüyle de bilinen Summer “Ben sıradan biriyim sadece sıradışı şeyler yaptım” sözleriyle anlattı başarısını. “Love to love you baby”, “Last Dance”, “Hot Stuff” ya da “On the Radio” gibi hit şarkılarıyla 5 Grammy ödülü alan yıldız, daha sonraki yıllarda bir televizyona yaptığı açıklamada, “Böyle bir başarı yakaladıktan sonra ne yapacağımı bilmiyordum. Ne yapacağım konusunda hiçbir işaret yoktu. Kendimi umutsuz ve depresyonda hissettim. İlaçlar almaya başladım” demişti. Donna Summer, “Sonunda dua ederek, yaşam sevincini yeniden yakaladım” ifadesini de kullanmıştı.

YEN ALBÜM İÇİN ÇALIŞIYORDU
Çok erken bir yaşta; 63 yaşında akciğer kanserine yenik düştü kraliçe. Halbuki Summer yeni albümü için çalışmalarını hızla sürdürüyordu. Müzikseverlere ve hayranlarına yepyeni şarkılarıyla bir kez daha seslenecekti.

Ölümüyle ilgili ailesi tarafından yapılan açıklamada, ünlü şarkıcının 63 yaşında Florida'da hayatını kaybettiği belirtilerek, "Yetenek dolu Donna Summer Sudano'yu kaybettik" belirtildi.

“HER ŞEYİ GERÇEKTEN SEN DEĞİŞTİRDİN”
Ünlü şarkıcının ölümü sosyal paylaşım sitesi Twitter'da da büyük yankı buldu.

Ünlü isimler Donna Summer'ın beklenmedik ölümüyle ilgili üzütülerini şu sözlerle belirttiler...

Mary J. Blige
“Huzur içinde yat. Her şeyi gerçekten sen değiştirdin” diye yazarken,

La Toya Jackson
“Donna Summer'ın ailesi ve yakınlarına başsağlığı dilerim. Onu çok özleyeceğiz. O gerçekten disko kraliçesiydi”

JanetJackson
"Biz Donna Summer özleyeceğim! O güzel sesi ve inanılmaz bir yetenek ile müzik dünyasını değiştirdi."

Kelly Osbourne
"Disko kraliçesi vefat etmiş olabilir ama Donna Summer mirası sonsuza kadar yaşayacak!"

Kelly Rowland
"Donna Summer. Efsane sesi! Onun ruhu! Huzur içinde yat! Sen gerçekten banim ilham kaynağım oldun! Seni seviyorum!"

Gloria Estefan
"Donna Summer gibi sanatçılar dünya müziğini etkilemiştir! Bir dönemin sonuna geldik. dualar onun için... Onu özleyeceğim!"

Kaynak : http://www.gazeteport.com.tr/haber/95633/disko-muziginin-kralicesi-oldu#ixzz1vGI3D3Kb

UÇAN ARABA TÜRKİYE'DE

FG Havacılık Turizm Tic. Ltd. Şti, Alman Auto-Gyro firmasının Türkiye temsilciliğini alarak Gyro-Plane tipindeki hava araçlarından MTO Sport, Calidus ve Cavalon modellerini Türkiye’ye getirdi.



FG Havacılık Genel müdürü Vedat Sarıkaya, araçların tanıtımı dolayısıyla düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, 4,6 metre x 1,9 metre x 2,8 metre ebatlarında olan Cavalon model Gyroplane’nin saatte 145 kilometre hız yapabildiğini, 100 litrelik yakıtla azami 8 saat uçabildiğini ve 14 bin 500 feet yüksekliğe çıkabildiğini anlattı.

2 kişilik olarak tasarlanan araçların 200 kilometre mesafede 15 litre kurşunsuz benzin tükettiğini belirten Sarıkaya, işletim maliyeti açısından kara araçlarından çok daha ekonomik olduğunu ifade etti.

MTO Sport, Calidus ve Cavalon modellerinin iniş ve kalkış için 200-250 metre uzunluğunda bir piste ihtiyaç duyduğunu anlatan Sarıkaya, ”İstanbul trafiğine alternatif bir araç. Son derece güvenli ve hafif olan Gyroplane’ler, aracın motoru havadayken herhangi bir sebepten dolayı durduğunda planör özelliği ile havada süzülebiliyor” dedi.

DURAN DURAN İÇİN SIRADA TÜRKİYE VAR

Tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de büyük bir hayran kitlesine sahip olan Duran Duran, MAP İletişim’in organizasyonu ile 9 Temmuz Pazartesi günü Maçka Küçükçiftlik Park’da müzikseverlerle buluşacak. Ayrıca “Club House” bölümünden konseri izleyecek İstanbullu müzikseverleri, konser öncesinde Çin mutfağının vazgeçilmez mekânı Dragon Restaurant’ın eşsiz lezzetleri ve limtisiz yerli ve yabancı içecek servisi ile keyifli dakikalar bekliyor. Konser biletleri Biletix’ten satışa sunulmaya başladı.



Temmuz’da Londra’da yapılacak Olimpiyatların açılış konserinde “Ana Sanatçı” olarak sahne alacak efsane grup; son yıllarda MTV, Brit Awards, Ivor Novellos, Spanish Ondas, Q Magazine ve GQ Dergisi gibi birbirinden prestijli 6 kurumdan “Yaşam Boyu Başarı Ödülü” kazanarak muhteşem bir geri dönüş yaptı.

Duran Duran son albümleri “All You Need Is Now” için Grammy ödüllü yapımcı Mark Ronson bir araya geldi. 80’lerden bu yana video klipleri ayrı bir boyuta taşıyan 30 senelik efsane grubun son albümlerinden “Girl Panic” parçasının klibinde Naomi Campbell, Eva Herzigova, Cindy Crawford, Helena Christensen ve Yasmin Le Bon yer alıyor.

Konserde hem yeni hem de klasik parçalarına yer verecekler

Duran Duran, tüm dünyada büyük ses getiren “All You Need Is Now” albümünün tanıtım turnesi kapsamında gerçekleştireceği konserde, yeni albüm parçalarının yanı sıra Wild Boys, Girls On Film, Rio, Planet Earth, Hungry Like The Wolf, The Reflex, Notorious, Come Undone ve Ordinary World gibi 80’li ve 90’lı yıllara damgasını vuran efsane parçalarına da yer verecek.

Efsane grup tam kadro sahnede

9 Temmuz gecesi, Simon Le Bon (vokal), John Taylor (bas gitar), Nick Rhodes (klavye) ve Roger Taylor’dan (davul) oluşan efsane gruba gitarist Dom Brown da eşlik edecek.

CANNES'DAN ELİ BOŞ DÖNMEDİ!

Nuri Bilge Ceylan'a, Cannes Film Festivali kapsamında Yönetmenler Birliği'nce "Altın Fayton" ödülü verildi.

Fransa'daki Sinema Yönetmen ve Yapımcıları Derneği, Cannes Film Festivali'ne paralel bir etkinlikte, Nuri Bilge Ceylan'a, ''2012 Carossee d'or'' (Altın Fayton) sinema ödülü takdim edildi. Ünlü yönetmen ödül karşısında "Bu ödül benim için çok anlamlı. Çünkü ödülü yönetmenler veriyor. Yönetmenler zor beğenen insanlardır. Dolayısıyla bu ödül benim için çok anlamlı. Bana oy verenlere teşekkür ediyorum" dedi. Törenden nce Ceylan'ın Mayıs Sıkıntısı filmi gösterildi. Ceylan, geçen yıl ''Bir Zamanlar Anadolu'da'' filmiyle Cannes Film Festivali'nde jüri büyük ödülüne sahip olmuştu. Ünlü yönetmen, 2008 yılında da ''Üç Maymun'' filmiyle yine aynı festivalde, ''En iyi yönetmen'' ödülünü kazanmıştı.

17 Mayıs 2012 Perşembe

CANNES HIZLI BAŞLADI

Dünyanın en önemli sinema etkinliklerinden 65. Cannes Film Festivali dün akşam başladı.



Amerikalı yönetmen Wes Anderson'un 'Moonrise Kingdom' filminin gösterimiyle açılan festivalin jüri başkanı İtalyan Nanni Moretti, açılıştan önce yaptığı konuşmada, ''Dünyanın en önemli film festivalinin jüri başkanlığını üstlenmenin kendisi için büyük bir onur, ayrıcalık ve sorumluluk olduğunu'' söyledi.

Festivalde, ''Altın Palmiye'' için 4 bin 300 film arasından seçilen 22 film yarışacak.

İŞTE CAPTİVA'NIN YENİ YÜZÜ

Türkiye piyasasında Fiyat-Performans açısından en iyi SUV'lardan biri olarak öne çıkan Chevrolet Captiva yeni yüzüyle kullanıcısına merhaba diyor.

[caption id="attachment_14901" align="aligncenter" width="638" caption="Baz donanım seviyesi LT’de ABS, ESP, sürücü, yolcu, yan ve perde havayastıkları, hız sabitleyici, 3’üncü koltuk sırası, otomatik klima, 17 inçlik alaşım jantlar, eğim iniş kontrol sistemi, açılabilir cam tavan ve deri-kumaş kombinasyonlu döşemeler standart olarak sunuluyor. LTZ’de ise elektrikli sürücü koltuğu, ısıtmalı ön koltuklar, 19 inçlik alaşım jantlar, koyu renkli arka camlar, gümüş renkli karoser eklentileri ve deri döşeme gibi özellikler standart donanımda yer alıyor."][/caption]

Chevrolet’nin Türkiye’de imajını ve satışlarını arttıran modellerin başında gelen Chevrolet Captiva, iki farklı donanım paketi ve yenilenmiş yüzüyle satışa sunuldu. Yapılan değişiklikler; ön bölümde daha köşeli hale gelen farlar, çamurluklar ve büyüyen ön ızgaraya uyum sağlayan kaputla birlikte yeni ön tampon olarak sıralanabilir. Profilden bakıldığında sunulan yeni jantlarla birlikte ön çamurluklardaki hava çıkışlarının da şekil değiştirdiği görülüyor.

Makyaj öncesinde 150 HP gücünde olan 2.0 lt’lik dizel artık 163 HP güce ulaşırken, 6 kademeli otomatik şanzımanın görev yaptığı Captiva, 7.7 lt/100 km ortalama tüketim değerine sahip. Makyajın getirdiği en büyük değişiklik olarak şimdiye kadar 4 tekerlekten çekişli olarak satılan aracın bundan böyle sadece önden çekişli olarak ithal ediliyor olmasını söyleyebiliriz. LT ve LTZ olmak üzere iki farklı donanım paketinin sunulduğu makyajlı Captiva’nın başlangıç fiyatı LT donanımında 85.650 TL iken LTZ’de 96.950 TL olarak belirlenmiş.

 

 

49. ANTALYA ALTIN PORTAKAL FİLM FESTİVALİ'NİN AFİŞİ

Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Antalya Kültür Sanat Vakfı (AKSAV) işbirliğiyle 6 – 12 Ekim 2012 tarihlerinde düzenlenecek 49. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali için yapılan afiş yarışmasında ödül alan afişler belli oldu.



Yarışmada dereceye giren tasarımlar Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın ve AKSAV Yönetim Kurulu üyelerinin katıldığı basın toplantısında açıklandı.

49. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin tanıtım materyallerinde kullanılacak afişin belirlenmesi için yapılan yarışmada birincilik ödülüne yarışmaya “Kara Grafik” rumuzuyla başvuran Yusuf Kara’nın tasarımı değer görüldü.

[caption id="attachment_14907" align="aligncenter" width="600" caption="Yarışmada ikinciliği Bilecik Üniversitesi Bozüyük Meslek Yüksek Okulu Grafik Tasarımı Bölümü öğrencisi Yunus İnci elde ederken; üçüncülüğe Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Reklamcılık ve Halkla İlişkiler Bölümü mezunu grafik sanatçısı Metin Erdoğan’ın afişi seçildi. Yarışmanın birincilik ödülü 5 bin, ikincilik ödülü 2 bin, üçüncülük ödülü bin TL olarak belirlenmişti. Yusuf Kara’nın birincilik ödülüne değer görülen afişi 49. Festivalin tanıtım materyallerinde kullanılacak. Ödüllü afişlerle birlikte sergilenmeye değer görülen 49 afiş, festival programı kapsamında açılacak sergide sinemaseverlerle buluşacak."][/caption]

ntvmsbnc.com

'CLİO 4' SATIŞ İÇİN EYLÜL'Ü BEKLİYOR

Fluence ZE ile otomotiv sektöründe prestij kazanan Renault, bu önemli yeniliğin yanında, küçük sınıftaki başarılı temsilcisi Clio'yu da dördüncü nesliyle sonbahardaki Paris Otomobil Fuarı'nda tanıtmaya hazırlanıyor.



Yeni Clio'nun alışılmış Renault çizgilerinin dışında daha çok Alman tasarımını hatırlatan bir görüntüsü var.

16 Mayıs 2012 Çarşamba

BU DA KADINLARA ÖZEL!

Gelişen otomobil dünyası kadınlara da yer açtı. Fakat bu kez durumu biraz abarttı!

Kadınlara özel dizayn edilen otomobillerde pek çok detay göze çarpıyor. Kimi aynayı seyir halinde makyaja olanak sağlayan görüş açısına yerleştirirken kimi renkler konusunda kadınların zevklerine öncelik veriyor. Fakat hiçbir otomobil markası bu denli kadınlar konusunda cömert davranmamıştı. Bir otomobil fuarında çekilen bu fotoğraf bir otomobilden çok kuaförde bulunan makyaj masalarını andırıyor. Fotoğraf ise sosyal medyada kadınlar tarafından büyük ilgi görüyor.

BURHAN DOĞANÇAY'A YAŞAM BOYU ONUR ÖDÜLÜ

Turgut Pura Vakfı Yaşam Boyu Başarı ve Onur Ödülü’ne layık görülen Burhan Doğançay ödülünü Bodrum’daki evinde aldı.


 Bu yıl ilk kez verilecek olan Yaşam Boyu Başarı ve Onur Ödülü için belirlenen ilk isim Türk Resim Sanatının yaşayan en önemli isimlerinden Burhan Doğançay oldu. Doğançay’a ödülünü vermek üzere Turgut Pura Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Zübeyde Ergin, Yarışma Danışmanı ve Heykel Dalı Jüri Üyesi Genco Gülan, Turgut Pura Vakfı Heykel Bölümü Öğretmeni Evren Ergin ve Turgut Pura Vakfı öğrencileri, Sayın Burhan Doğançay’ı Bodrum’daki evinde ziyaret etti.

31. Turgut Pura Vakfı Uluslararası Resim ve Heykel Yarışması ,seçilen eserler 25 Mayıs 2012 tarihinde sergilenecek. Bu yıl 31. si düzenlenecek olan serbest konulu “Turgut Pura Vakfı Uluslararası Resim ve Heykel Yarışması” kapsamında seçilen eserler 25 Mayıs-03 Haziran 2012 tarihleri arasında İzmir Devlet Resim ve Heykel Müzesi’nde sergilenecek.

DİABLO 3'ÜN SERVERI SU KAYNATTI

Tam 12 yıldır beklenen efsane bilgisayar oyunu Diablo 3, önceki gün satışa çıkar çıkmaz tükenmişti.


Hevesle oyunlarını alıp, gece yarısı bilgisayarına yükleyen oyuncular, Blizzard'ın sunucularının yükü kaldıramaması sebebiyle oyuna giremediler.
Bir çok oyuncu Facebook ve benzeri ortamlarda oyuna giremediklerini belirtirken, Blizzard'ın forumlarında da isyana varan tepkiler yer alıyor.
Her ne kadar kimi oyuncular hiç giriş yapamasa da, Kore'den gelen haberler, Koreli Diablo 3 hayranlarının oyunu şimdiden bitirdikleri yönünde.

CNBC'ye göre, oyun şimdiden tüm zamanların satış rekorunu kırdı bile.

CARLOS FUANTES'İN ÖLÜMÜ!

Latin Amerika edebiyatının önemli kalemlerinden Meksikalı yazar Carlos Fuentes 83 yaşında hayatını kaybetti. Fuentes, Meksika tarihini gözler önüne seren Artemio Cruz'un Ölümü adlı romanla tanınıyordu.

Gabrial Garcia Marquez ve Octavia Paz ile birlikte Latin Amerika edebiyatının en önemli isimlerinden olan Meksikalı yazar Carlos Fuentes 83 yaşında yaşamını yitirdi. 1928 Panama doğumlu Fuentes'in Meksika'nın başkenti Meksiko'da tedavi gördüğü hastanede yaşama veda ettiği belirtilirken, ölüm nedenine ilişkin açıklama yapılmadı.

Artemio Cruz'un Ölümü, Koca Gringo ve Bizim Toprak başta olmak üzere 24 romanı bulanan Fuentes'in ayrıca çok sayıda deneme, tiyatro oyunu ve senaryosu bulunuyordu.

ÇAĞDAŞ SANAT YAZI MÜJDELİYOR

Beyaz Müzayede, bahardan yaza geçişi 190 eserlik bir akşam müzayedesiyle kutluyor.
29 Mayıs akşamı saat 19.00’da Sofa Hotel’de düzenlenecek müzayedede satışa sunulacak eserler arasında; yerli ve yabancı, çağdaş ve modern birçok başyapıt yer alıyor. Erol Akyavaş’ın islami felsefe düşüncesini yansıttığı resimler serisinden 115x115 ebadındaki 1984 tarihli ‘Vav’ isimli eseri, satışa sunulacaklar arasında öncelikli olarak dikkat çekiyor. Ayrıca, Neşe Erdok, Taner Ceylan ve Nedim Günsür’ün eserleri de alıcı bekleyecek. Müzayede bu isimlerle sınırlı değil tabii... Sarah Morris’ten Thomas Schebitz’e Peter Zimmerman’dan Jiri Georg Dokoupil’e pek çok çağdaş sanatçı da eserleriyle bu müzayedede.

 

15 Mayıs 2012 Salı

CHEVROLET MİNİ-SUV ÇIKARMASI YAPACAK

Chevrolet 3 yeni Mini-SUV modeli ile büyüyen küçük SUV pazarından hak ettiğini almaya hazırlanıyor. SUV sınıfının yaratıcısı Amerikalı otomotiv devi ülkemize mini-SUV lerin ilk modeli olarak Chevrolet Trax'i getirmeyi planlıyor.

Eylül 2012’de gerçekleşecek Paris Motor Show’da ilk kez görücüye çıkacak olan model dünyanın dört bir yanında resmi olarak tanıtılacak. Beş yolcu kapasitesi ve geniş bagaj alanı ile Chevrolet Trax, 140’dan fazla pazarda müşterilere hitap edecek.



Chevrolet Trax, tamamen yenilenmiş Chevrolet Malibu ve uzun zamandır merakla beklenen Cruze aile arabasının (station wagon) 2012’de satışa sunulmasının ardından, Avrupa’daki Chevrolet bayilerinde 2013 ilkbaharı itibariyle bayilerdeki yerini alacak. Avrupa’daki showroom’larda satış için sergilenen yeni Chevrolet modelleri, önümüzdeki senelerde şirketin daha da büyümesi için heyecan verici fırsatları temsil ediyor.

GM’in Ürün Geliştirmeden Sorumlu Başkan Yardımcısı Mary Barra yeni modelle ilgili olarak, "Trax; Chevrolet için büyümekte olan küçük SUV kategorisine giriş fırsatı sağlıyor. Trax, dünyanın dört bir yanındaki şehir gezginlerine esneklik, mükemmel yakıt tasarrufu ve otomobil benzeri kullanım deneyimi sunuyor. 2011 senesinde rekor düzeye ulaşan satışları ve birinci çeyrekte elde edilen rekor sonuçlarla, Chevrolet tüketicilerin gereksinimlerini ürün portföyünü genişleterek ve güçlü yeni modeller ekleyerek karşılamaya devam ediyor" dedi.

[caption id="attachment_14770" align="aligncenter" width="560" caption="Chevrolet'in mini SUV hamelesi gecikmiş bir hamle. Çünkü Koreli otomotiv devi Hyundai-Kia ortaklığı bu hamleyi geçtiğimiz yıl yaptı ve Venga-Soul-İX20-Sportage ürün gamı ile bu pazarın en ciddi oyuncusu olduğunu kanıtladı. Toyota'nın Urban Cruiser'ı ise fiyatı nedeniyle pek varlık gösteremedi. 40.000 TL nin altındaki fiyatı ile Nissan Juke her yerde."][/caption]

 

Dünyada SUV araçları uzmanı olarak da bilinen Chevrolet Yeni Trax ile küçük SUV sınıfında da ne kadar iddialı olduğunu bir kez daha gösterecek. Trax bir SUV’nun dayanıklılığını ve kapasitesini, sağlam ve kompakt dış tasarım ve atletik bir görünüm içinde sunuyor. Modern tasarımı Chevrolet’nin global tasarım estetiğinin gelişmiş halini yansıtırken, Trax’in iç tasarımı daha çok pahalı araçlarda standart olarak görülebilen unsurlar taşıyor.

CITROEN C9 İLE SINIFI KARIŞTIRACAK

2010’da tanıtılan Metropolis konseptinin seri üretime yaklaşmış hali olarak tanımlanabilecek olan Numero 9, 4.93 metrelik uzunluğa, 1.27 metrelik yüksekliğe ve 1.94 metrelik genişliğe sahip.



3 metrelik dingil mesafesiyle üst sınıfı yakalayan konsept, 21 inçlik gösterişli alaşım jantların üzerinde duruyor.



Citroen’in DS5’le birlikte seri üretime geçirdiği Hybrid4 sisteminin bir benzerinin kullanıldığı konseptte, 1.6 lt 225 HP’lik bir benzinli motor ön tekerleklere güç akışı sağlarken, 70 HP gücündeki elektrik motoru da gücünü arka tekerleklere aktarıyor.



3.5 saatte şarj edilebilen lityum-iyon bataryalara sahip olan konsept, “boost” fonksiyonuyla hem elektrikli hem de benzinli motorlarının tork değerlerini birlikte sürücünün kullanımına sunabilirken, bu sayede araç 0-100 km/s hızlanmasını 5.7 saniyede tamamlayabiliyor.



Boyutlar ve performans dikkate alındığında konseptin sahip olduğu 1.9 lt/100 km’lik ortalama tüketim değeri de alkışı hak ediyor.