
EN ÖNEMLİ ÖZELLİK MÜZAYEDE EVİ
Oyundaki en önemli özelliği Müzayede Evi (Auction House) olduğuna dikkat çeken Acar, gerçek para karşılığında oyuncuların sanal dünyada elde ettiği eşyaları satabileceğini ve bu sistemin Blizzard'ın Battle.net servisi üzerinden organize edileceğini kaydetti.
2016'DA BİLE GELEBİLİRDİ
2008'de duyurulan Diablo III'ün neden bu kadar yıl bekletildiğini sorduğumuzda Acar'ın yanıtı şöyle oldu: "Doğrusu biz de 15 Mayıs tarihi telafuz edilene kadar hiçbir şey bilmiyorduk. Blizzard'ın dünya genelinde yaptığı tek bir açıklama var: 'Hazır olduğunda çıkacak'. Yani Diablo III, 2016 yılında dahi oyunculara sunulabilirdi. Diablo III'ü oynamak isteyenlerin internete mutlak suretle bağlı olması gerektiğini belirten Acar, bunun sebebini şöyle açıkladı: "Oyunda örneğin eşya satarken internete bağlı olup veritabanına bağlanmak durumunda olduğunuzdan internete girmek durumundasınız. Herkes bu sayede tek bir sisteme bağlanmış oluyor."
TÜRKÇE KİTAPÇIĞIYLA BİR İLK
Diablo III ile birlikte Türkiye'de bir ilkin yaşandığını da kaydeden Acar, Diablo III'ün Türkiye'deki video oyun pazarının durumu nedeniyle henüz Türkçe dilinde olmadığını; ancak oyunla beraber verilen kutu ve içeriğindeki kitapçığın tamamen Türkçe dilinde hazırlandığını söyledi ve Blizzard'ın ilk kez böyle bir şey yaptığına dikkat çekti.
"YILIN EN ÇOK SATAN OYUNLARINDAN OLACAK"
World of Warcraft'ın çok yakında satışa sunulması beklenen genişleme paketi Mists of Pandaria ile birlikte Diablo III'ün yılın en çok satan oyunlarından biri olmasını hedeflediklerini belirten Acar, oyunun korsan sürümlerine de değindi ve şunları söyledi: "Battle.net üzerinden oynandığından dolayı korsana karşı bir denetim uygulanabiliyor. Oyunun orjinal olup olmadığı öğrenilebiliyor." Ancak Acar, konuşmasının sonunda hiçbir zaman yüzde yüz güvenliğin sağlanamayacağını ve bir şekilde oyunu kıran birilerinin çıkabileceğini de itiraf etti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder