NÜKHET DURU RADYO MÜZİK’TE

Nükhet Duru; Radyo Müzik Rings Avm stüdyolarında Refik Sarıöz’ün konuğu oldu. Rings Avm’de gerçekleşen programda öne çıkan başlıklar şöyle;

“Radyoculuk şahsiyetini kaybetti”

“Son zamanlarda radyoculuk şahsiyetini kaybetti. Aynı ritimde olan ve özelliği olmayan şarkıları gün içinde fon müziği gibi kullanıyorlar. Halbuki benim için radyocu; bir şarkıyı alan, keşfeden sonra da keşfettiren kişi olmalı. Bundan şikayetçiyim çünkü rekabetten ve yarışmaktan kalite doğuyordu. İyi müzikler oluyordu. Hatta bir dönem radyolar kapandığında hepimiz deli gibi radyomu istiyorum diye tepki vermek için kurdelalar takmıştık. Şu an çok az insan radyosunu seçebiliyor ve ona bağlanıyor.”



“Veliaht yarışmasında juri olduğuma pişmanım”

“Televizyona çıkmıyorum çünkü çok iyi programlar yok. Televizyonda yapılan işlerin sadece reytingi amaçlamasından rahatsız oluyorum. Bu yüzden biraz geri kaldım. ‘Benzemez Kimse Sana’ ve ‘Veliaht’ yarışmalarında juriydim. ‘Veliaht’ programında amaç kendi tarzında usta yetiştirebilmekti ama beş program sürdü. Bize sürekli gelip aranızda kapışsanıza diyorlardı. Ben şarkı söylerken kapışalım dedim ama dinlemediler. O yarışmada juri olduğuma pişman oldum ama her pişmanlık bir öğretmen gibi algılanmalı. Öyle tuhaf bir düzeneğin içindesiniz ki bir anda o kadar emekçi insana tamam bitti işiniz diyebiliyorlar. Bunun hizmet tarafı kimsenin umurunda değil. Bu yüzden eski Trt yıllarını insan arıyor. Kaliteli bir iş olmadıkça içinde görünmek istemiyorum. Bir daha teklif gelse hemen istemiyorum demem ama yapımcı şirket ve kanala dikkat ederim.”

“Benim şarkılarımın tavrı rock”

“Benim ortaya çıkarttığım tüm şarkıların ritmi rock olmasa da tavrı rocktır. Ben aslında rocker bir şarkıcı olarak başladım ama o zaman böyle bir şeyi yapmak kızlara yakışmıyordu. Kurallara uymak zorunda kalıyorsunuz. Zaten çok anarşik bir yapım vardı bir de rock yapacağım diyecek halim yoktu. O zamanlar Erkin Baba’ya ve Barış Manço’ya hastaydım. Aslında hiçbir zaman popçu olmadım, hep yeni klasikler üreten ama bir taraftan da baş kaldıran hayatla mücadele etmeye hazır olan bir çocuk olarak vardım. Şimdi belki rock yaparım. Türk sanat müziği de yapmak isterim. Kendimce şarkıyı giyinebiliyorum, şeklini değiştiriyorum.”

“Genç sanatçılar kendi görüşünü kazanamamış”

“Müzik sektörünün çok fazla tıkanan noktası var. Hayatta gerçeklik, samimiyet kaybolmaya başlayınca sanatsal üretim de kayboluyor ve her şey hızlı tüketimle ilerlemeye başlıyor. Aşklar da çok hızlı tükenince neyin hikayesini yazacaksınız? Eskiden yazılmış bir hikayeyi almak herkese daha kolay geliyor.Eski şarkıların okunmasının nedeni bu. Genç sanatçılar daha kendi görüşünü kazanamamış. Bizler o yaştayken bile kavgalarımız, görüşlerimiz söyleyecek sözlerimiz vardı. İnsanların söyleyecek sözleri azaldı.”