reklam

9 Şubat 2013 Cumartesi

RÜŞTÜ ONUR ŞİİRLERİ

Kelebeğin Rüyası filmi 2 merhum şairin hayatlarını, sefaletlerini ve şiirlerini yeniden gündeme getirdi. Filmdeki şairlerden Rüstü Onur, Mert Fırat'ın canlandırdığı karakter.

İşte Rüştü Onur'un En güzel şiirlerinden bir kaç örnek;

Ben ölsem be anacığım
Nem var ki sana kalacak
Ceketimi kasap alacak,
Pardösömü bakkal
Borcuma mahsuben...
Ya aşklarım
Ya şiirlerim ne olacak
Ya sen ele güne karşı
Nasıl bakacaksın insan yüzüne
Hülasa anacığım
Ne ambarda darım
Ne evde karım var.
Çıplak doğurdun beni
Çıplak gideceğim

 Rüştü Onur

İTİRAF I
Size açabilmeliydim içimi
Geceler yalnız size
Ve yüzüm kızarmadan
Çocukluğumun küçük aşklarını
Anlatabilmeliydim
Geceler yalnız size.
II
Benim de aşklarım oldu
Ve alabildiğine günahlarım.
Halbuki bigünah olmak istedim
Bütün ömrümce.
III
Anam,
Ben topaç çevirirken sokakta,
Benim güzel oğlum,
Paşa olacak derdi...
Halbuki ben hâlâ
Topaç çeviriyorum sokakta. Rüştü Onur

 

MEMNUNİYET

Benden zarar gelmez
Kovanındaki arıya
Yuvasındaki kuşa;
Ben kendi halimde yaşarım
Şapkamın altında.
Sebepsiz gülüşüm caddelerde
Memnuniyetimden;
Ve bu çılgınlık delicesine
İçimden geliyor.
Dilsiz değilim susamam
Öyle ölüler gibi
Bu güzel dünyanın ortasında Yazar : Rüştü Onur

 

ŞAİR LEYLA SOKAĞI

Payıma düşen toprak parçası
Senin de payına düşer
Ayrılık gayrılık yok
Ölüm nefesinde nasıl olsa
Amma henüz vakit erken
Daha gün
Karşı apartmanın balkonunda
Dur bakalım hele
Ben salata satayım
Şair Leyla Sokağı'nda
Sen gene koş
Bez fabrikasındaki
Tezgahının başına
Ölüm içimde
Ölüm dışımda
Ölüm talihsiz aşımda
Ölüm kuru başımda
Teselli benim gözyaşımda

 Rüştü Onur Kimdir?

3 Ağustos 1920 tarihinde Devrek’te dünyaya geldi. Babası, bir köy öğretmeni olan Mehmet Emin Onur, annesi Fikriye Hanım’dır [1] Ailenin en büyük çocuğu olan Rüştü Onur’un Hüseyin ve Saffet adında iki erkek kardeşi vardır. İlk öğrenimini 1932’de Devrek’te tamamladıktan sonra Kastamonu’da başladığı ortaöğrenimini Zonguldak’ta Zonguldak Mehmet Çelikel Lisesi’nde sürdürdü. Vereme yakalandığı için 1938’de öğrenimine bir yıl ara vermek zorunda kaldı; ertesi yıl tekrar okula başlasa da artık okul havasından uzaklaştığı için öğrenimine devam edemedi. Okulu bıraktı ve “Maliye Varidat Memur Muavini" olarak Ereğli Kömür İşletmeleri'nde çalışmaya başladı.
Hastalığının şiddetlendiği 1941-1942 yıllarını iş ve hastane arasında geçiren Onur, Zonguldak M. Çelikel Lisesi’nde bir sene öğretmenlik yapan Behçet Necatigil ve yakın arkadaşı şair Muzaffer Tayyip Uslu ile birlikte Zonguldak’ta çıkan dergi ve gazetelerde ve İstanbul’da yayımlanan Değirmen mecmuasında şiir ve yazılar yayımladı. Sağlığı kötüleşince İstanbul’a giderekHeybeliada’daki Senatoryumda tedavi gördü. Senatoryumda bulunduğu sırada tanıştığı, aynı kurumda tifodan yatmakta olan Mediha Sessiz ile nişanlandı. Aynı yıl İstanbul’a giderek nişanlısının evine yerleşti[1]. Nişanlısının 3 ay sonra tifodan ölümü üzerine kendi durumu da ağırlaştı. Beşiktaş’ta Şair Leyla Sokak’taki evinde 2 Aralık 1942'de yaşamını yitirdi. Ortaköy Mezarlığı’na defnedildi.
Salah Birsel 1956'da şiirlerini ve diğer yazılarını "Rüştü Onur" adlı bir kitapta topladı.
Rüştü Onur hastalığı nedeniyle yaşamının çok kısa olacağını bilerek yaşadı ve şiirlerine de bu duyguyu yansıttı. Adı, ölümünden sonra hep kendisi gibi genç yaşta ölen şair arkadaşı Muzaffer Tayyip Uslu ile anıldı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder