reklam

29 Şubat 2012 Çarşamba

PURESSENCE İSTANBUL'DA

Manchester Brit Rock akımının en önemli temsilcilerinden Puressence 15 Mart akşamı Efes Pilsen'in katkılarıyla ve Easternbull Entertainment Organizasyonu'yla ilk kez ülkemizde konser verecek. 

Konser, İstanbul Bronx'ta gerçekleşecek.



3 City ve 1 United taraftarı tarafından kurulan Puressence, 21 yıllık geçmişinde sadece Manchester'in iki yarısını değil, dünyanın dört bir yanından müzikseverleri de bir araya getirmeyi başarmış bir grup. The Smiths ile birlikte en adanmış fan kitlelerinden birine sahip olan grup, 1991 yılında başladığı müzik yolculuğunda 6 adet albüm ve bu albümlerden birçok single yayınladı. 

İlk üç albümlerini yayınladıkları Island Records ile yollarını ayırıp bir de gitarist değişikliğine giden grupla ilgili kafalardaki soru işaretleri 4. albüm "Don't Forget To Remember"in yayınlanması ile cevap buldu.

Kendilerini tekrar bulmaya başladıklarını belirten grup üyeleri, aynı albümden yayınlanan "Don't Know Any Better" ve "Drop Down To Earth" singlelarıyla dinleyici kitlesini daha da genişletti. Son albümleri "Solid State Recital" ise grubun kendi kurduğu Caserta Red adlı plak şirketinden yayınlandı. Grubun bu albümüyle ilgili yorumu ise şöyle: "En başta neden Puressence adını aldığımızın bir hatırlatması bu. Biz çatışmacı ya da politik bir grup değiliz, herşey insanların en saf duyguları ile ilgili, bu insan ruhuna en fazla hitap eden müzik türü.

Bu grup kuzey Manchester'dan geliyor ve bu da bizim tarzımız." 

Manchester sound'unun günümüzdeki en önemli temsilcilerinden biri olarak kabul edilen Puressence'in komşumuz Yunanistan'daki popülaritesi ise en ilginç özelliklerinden biri. Bu ülkedeki her konserlerinde binler, hatta onbinlerce insana çalan grup, bu ülkede yabancı olmalarına rağmen en sevilen gruplardan.

MARLYN YENİDEN BEYAZ PERDEDE

Sinema tarihinin efsanevi yıldızı Marilyn Monroe, bu yılki Cannes Film Festivali'nin ikonu olacak.


Cannes film festivali organizasyon komitesi, Monroe'nun, ölümünden yıllar geçmesine rağmen hala dünya sinemasının ünlü bir yıldızı olmaya devam ettiğini belirterek, bu yılki festivalin tanıtım posterinin Monroe'ya ayrılacağını duyurdu.

1962'de hayatını kaybeden Monroe'nun bu yıl 50. ölüm yıldönümü olduğunu hatırlatan komite, bu vesileyle de ünlü yıldızın bir kez daha anılacağını bildirdi.

 

EFSANEYİ TANIYALIM

Marilyn Monroe, Hollywood'un efsane ismi Marilyn Monroe, 1 Haziran 1926’da Amerika'nın Los Angeles kentinde dünyaya geldi. Asıl adı Norma Jeane Mortenson olan Monroe, babası doğumundan birkaç hafta önce annesini terkettiği için ve annesinin de ismini vermemesinden dolayı babasının kim olduğunu hiçbir zaman öğrenememiş. RKO stüdyolarında film kesicisi olarak çalışan annesinin de sinir hastalığına yakalanarak hastaneye kaldırılması, Monroe’nun bundan sonraki yaşamını yetimhanede geçirmesine neden olmuş.

Monroe henüz 16 yaşında iken uçak tamircisi olan 21 yaşındaki James Doughtery ile evlendi. Bu evlilik dört yol sürdü. James Doughtery’den boşandıktan sonra da modellik yapmaya başladı ve yarı çıplak pozlarıyla da kısa sürede ünlendi. Onu takip edenlerden biri de RKO’nun başkanı Howard Hughes’tu. Hughes’un teklifi üzerine sinemaya transfer olan Monroe, hafta başına 125 dolara 1947’de ilk filmine imza attı.

1948 yılında unutulmaz filmlerinden birini gerçekleştiren Monroe, “ Scudda Hoo!Scudda Hey ” adlı filmde rol aldı. Filmdeki üç kısa sahnesinden ikisinde yarı çıplak bir halde görünen aktris, aynı yıl içerisinde daha iyi bir rolde oynama fırsatı yakaladı. “ Dangerous Years ” filmindeki Evie karakterini canlandıran Monroe, filmin başarısız olması üzerine büyülü ekrandan bir süre için ayrı kaldı.

Fox şirketinin kendisiyle yeni bir kontrat yapmamasından dolayı boşta kalan aktris, bir yandan modelliğe devam ederken diğer yandan da oyunculuk dersleri almaya başladı. Kendisine yüklenmek istenen –başta aptal sarışın ve onun gerçek yaşamdaki karşılığı olmak üzere- her şeyden nefret etmiş ve onca yapaylık arasında biraz gerçek yaşam, biraz içtenlik aramış bir kadındı o... Herkesin tırmanmayı düşlediği dorukların anlamsızlığını anlayan ne ilk, ne de son sanatçıydı... Ne var ki onun bu denli bilinçli olmasını, el yordamıyla da olsa starlığın, ünün ve popülerliğin kimi gizlerini en çıplak haliyle görüp göstermesini yadırgadı, giderek mahkum etti Hollywood... Onun yalnızlığa, mutsuzluğa, dolayısıyla ölüme yargıladı. Marilyn yazgının, yani sinemanın kendisine yüklemek istediği bir rolü oynamadı. Ve sonunda o role isyan etti. Onun öyküsü, yüzyılımızdaki medya starlarının sahip olduğu en acıklı öykülerden biridir. Gerçek bir tragedyaya en çok yaklaşanlardan biri... Ve kitleler, kimi konularda yanılsalar da, kamu önünde yaşanan özel yaşamlardaki trajiği hiç kaçırmazlar. Marilyn’in de bu trajedi yüküyle bir efsaneye dönüşmesi kaçınılmazdı. Ve öyle de oldu. Atilla Dorsay/100 Yılın 150 Oyuncusu.

Columbia stüdyolarının 1948 yapımı “ Ladies of the Chorus ” adlı kısa filminde iki kez şarkı söyleme fırsatı bulan Monroe, filmdeki Peggy Martin rolüyle eleştirmenlerin dikkatini çekti. Columbia şirketinden de olumlu yanıt alamayan aktris, tekrar modelliğe döndü. 1949 yılında karşısına yeni bir fırsat daha çıkan Monroe, United Artist’in “ Love Happy ” filminde rol aldı. Aynı yıl birçok takvime çıplak pozlar veren Monroe, 1953 yılında bir erkek dergisine kapak oldu.

1950 yılı Monroe için güzel bir yıldı. Aktris, oynadığı iki filmdeki kısa rolleriyle ilgi çekmeyi başardı. “ The Asphalt Jungle (Elmas Hırsızları)” ve “ All About Eve (Perde açılıyor) ” filmlerinde oynayan Monroe, daha sonra pek çok dalda Oscar’a aday gösterilen bu filmlerin aptal sarışını olarak anıldı.

Ertesi yıl “ Don’t Bother to Knock ” filminde akli sorunları olan bir bebek bakıcısını canlandıran Monroe, daha sonra oynadığı “ Monkey Business (Maymun Aklı) ”deki platin sarısı saçlarıyla ticari filmler için iyi bir para kaynağı olduğunu gösterdi. Aynı yıl içerisinde beyzbol yıldızı Joe DiMaggio ile birlikte olan Monroe, kariyerinde giderek yükselmeye başladı. Betty Grable, Lauren Bacall ve Rory Calhoun gibi usta oyuncularla birlikte “ How to Marry a Millionaire ” filminde rol alan aktris, her ne kadar diğer oyuncuların yanında fazla dikkat çekmese de güzelliğiyle box office’e oynayan her filmde vazgeçilmez olduğunu ispatladı.

1954 yılının Ocak ayında Joe DiMaggio ile evlenen Monroe, ertesi yıl tüm zamanların en komik filmlerinden biri olan “ The Seven Year Itch ”de rol alarak komedi yönünü keşfetti. Evliliğini sekiz ay sonra noktalayan aktris, oynayacağı iki filmin yapım şirketleri tarafından iptal edilmesiyle birlikte bir süre ekrandan uzak kaldı.

1956 yapımı “ Bus Stop ”daki performansıyla eleştirmenleri, dramatik bir rolün üstesinden gelebileceği konusunda ikna eden Monroe, aynı yıl ünlü oyun yazarı Arthur Miller ile evlendi. Ertesi yıl İngiltere’ye giden aktris, “ The Prince and the Showgirl ” adlı filmde rol aldı. Filmler her ne kadar iş yapsa da fazla ağır bulunduğu için seyircinin beğenisini kazanamadı.

1958 yılında adını en çok duyuran komedi filmi “ Some Like It Hot ”da Tony Curtis ve Jack Lemmon ile birlikte oynayan Monroe, güzelliği ile yine insanları büyüledi. İşsiz kalan iki genç adamın kadın kılığına girerek kızlar bandosunda iş bulmasını konu alan film yılın en iyi iş yapan filmi olurken pek çok filme esin kaynağı olan Hollywood klasikleri arasına girdi.

1960 yılında kocası Arthur Miller’dan boşanan aktris, George Cukor’ın “ Let’s Make Love ” adlı filminde Tont Randall ve Yves Montand ile başrolü paylaştı.

1961 yapımı “ The Misfits ” ile bitirilmiş son filmine imza atan Monroe, filmden hemen sonra kalp krizi sonucu hayata veda eden Clark Gable ile oynadı. Bir western olan filmde hem seyircileri hem eleştirmenleri memnun eden bir performans ortaya koyan aktris, ertesi yıl “Something’s Got to Give ” adlı filmde oynamaya karar verdi. Fakat tam bu sırada şiddetli bir ateşe yakalanan Monroe, yüksek dozda yatıştırıcı ilaç alarak hayata gözlerini yumdu. Daha 36 yaşında olan aktris, 8 Ağustos 1962 günü yatağına uzanmış bir halde ölü olarak bulundu.

 

MOTOR FUARI BAŞLIYOR

Motosiklet sektörünün kalbinin attığı Eurasia Moto Bike Expo Motosiklet, Bisiklet ve Aksesuarları Fuarı sektörün bütün kesimlerini bir araya toplayan bir platform haline geldi. Bu yıl dördüncüsü gerçekleşecek olan Eurasia Moto Bike Expo Fuarında ilk kez görücüye çıkan markalar ve yeni modellerle motor severlerin beğenisine sunulacak. 1 Mart tarihinde basın ve VIP açılışı gerçekleşecek olan fuar 01-04 Mart arasında İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy'de olacak.

[caption id="attachment_6664" align="aligncenter" width="604" caption="2004 motoshow fuarına giden otomobil editörlerimizden M. Elbir"][/caption]

 Biz de Gazetepress ekibi olarak Otomobil Editörümüz Mehmet Fatih önderliğinde fuarda 3. Salonda ve basın standında olacağız. Bilgi için 0 554 489 88 91.

MEYMENETSİZ MUSİBET!

Proje üretmeye doymayan Tiyatro Ak’la Kara, bu sezon sahnelediği birbirinden iddialı oyunları; Tom, Dick & Harry, Fare Kapanı ve Sihirbaz’a bir de kara kabare ekledi.

Şirvan Akan’ın yazdığı ve Selin Zafertepe’nin yönettiği “Meymenetsiz Musibet” 5 Mart Pazartesi 20.30’da yapılacak prömiyeriyle seyircisiyle buluşacak. Tek perdelik müzikli ve danslı kara kabare “Meymenetsiz Musibet” te; Şirvan Akan,Selin Zafertepe, Hakan Çeliker ve Defne Koldaş rol alıyor.

Oyun her pazartesi 20.30’da Bahariye Caddesi’ndeki Tiyatro Ak’la Kara’da …

ZEKİ DEMİRKUBUZ'DAN YENİ FİLM

Twitter'dan yaptığı duyuruyla merakla beklenen filminin gösterim tarihini açıklayan Zeki Demirkubuz'un son filmi ile ilgili bazı bilgiler;



Filmin çekimleri Ankara'da 2011 yılında tamamlandı.

 

Film Dostoyevski'nin ‘Yeraltından Notlar’ yapıtından esinlenerek sinemaya uyarlandı.

 

Yeraltı, Ankara’da yalnız yaşayan memur Muharrem’in iç dünyasını anlatıyor.

 

Memur Muharrem'i Engin Günaydın canlandırıyor.

APPLE 7 MART'TA NE TANITACAK?

Apple 7 Mart tarihinde sürpriz bir tanıtım yapacağını açıkladı. Önemli bir duyuru yapacağını açıklayan Apple firmasının iPad 3 modelini tanıtması bekleniyor. Bu arada endüstri cephesinde Apple’ın televizyon dünyasında çığır açıcı bir dönemi başlatacağını öne sürdüğü Apple TV’nin de sergilenebileceği öne sürülüyor.

Apple gönderdiği davetiyede “Elimizde gerçekten görmeniz gereken bir şey var. Ve dokunacağınız” yazılı notuyla tanıtıma büyük bir gizem kattı. Apple davetiyesine bakıldığında aslında yeni nesil televizyon tanıtımının yapılması yönündeki tahminler daha da kuvvetleniyor. Ama iPad tarafında ‘retina’ ekrana geçilecek olması da iPad 3’den yana olanların tahminlerini kuvvetlendiriyor.

Şirketin efsanevi kurucusu ve CEO’su Steve Jobs’un hayatını kaybetmesinin ardından yenilikçilik tarafında ne yönde adım atacağı merak konusu olan Apple’ın yeni yönetiminin 7 Mart’ta açıklayacağı ürün bu anlamda da önemli bir yere oturuyor.

iPad 3 modelinin şimdiki modelde 9.7 inch olan ekran boyutunu 7 inch seviyelere çekmesi, ekran çözünürlüğü tarafında iPhone 4 modellerinde kullanılan retina ekrana geçmesi ve işlemci adına da çok daha hızlı bir seriyle tüketicilerin karşısına çıkması bekleniyor.

28 Şubat 2012 Salı

BERTONE BİRİKİMİ BU MODELLE VÜCUT BULDU

Bertone yüzüncü yılını Nuccio ile taçlandırıyor. Cenevre Otomobil Fuarı'nda tanıtılacak model şimdiden fuarın gözde tasarımı oldu.



70 lerde fazlaca gördüğümüz uzun burunlu sivri otomobil tasarımını arkadan motorlu bir süper spor stiliyle  birleştiren otomobilin motor hacmi ile ilgili bilgilerin fuarda açıklanması bekleniyor. Yine 80 lerde sıkça kullanılan bütün halinde  kesintiye uğramayan stop lambası, 90 larda gördüğümüz ince far yapısıyla örülmüş.

Tasarım Betone'nin köklü geçmişine vurgu yapacak nostaljik bir iskelet üzerine yenilikçi bir bakış açısıyla çizilmiş futurist çizgilerden oluşuyor.

 

 

ARA GÜLER FOTOĞRAFLARINI VERECEK YER ARIYOR

Büyük usta Ara Güler dünyanın en iyi fotoğrafçıları arasında gösteriliyor.

Ustanın arşivi de büyük olunca kendinden sonrasında bu arşivin geleceğini düşünmeye başladı. Yaptığı açıklamada; "Kimsenin görmediği 2 milyona yakın fotoğraf arşivim var. Bunlar çok mühim fotoğraflar. Bendne sonra bu fotoğrafların geleceği ile ilgili kaygılarım var" dedi.

İstanbul'da 16 Ağustos 1928 tarihinde doğan, lisedeyken film stüdyolarında sinemacılığın her dalında çalışırken yönetmen ve oyun yazarı olma hayaliyle Muhsin Ertuğrul'un tiyatro kurslarına devam eden Ara Güler, 1950 yılında Yeni İstanbul Gazetesinde gazeteciliğe başladı.

İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunu olan Güler, 1958'de Time-Life, Paris-Match ve Der Stern dergilerinin yakın doğu foto muhabirliği görevlerini üstlendi. Hayat Dergisinde fotoğraf bölüm şefi olarak çalışmaya başlayan Güler, 1953'de Henri Cartier Bresson ile tanışarak, Paris Magnum Ajansına katıldı.

 

 

 

GOOGLE'IN TABLETİ NİSANDA SATIŞTA

Nexus markasıyla cep telefonları çıkaran Google şimdi de Nexus markalı bir tablet ile karşımızda. 18 santim genişiliğindeki tablet bilgisayarların lideri olan Amazon Kindle Fire’a benzer özellikler sunan Nexus, Fire ile aynı fiyattan, 200 dolara satılacak. 1280×800 çözünürlüğe sahip olacak Nexus, Android 4.0  işletim sistemi kullanacak. Ekran çözünürlüğü 1024x600 olan Fire ise Android 2.3 işletim sistemiyle çalışıyor.



Nexus, şu ana kadar beliren özellikleriyle Fire’dan üstün. Ancak Amazon’un, tablet bilgisayar piyasasının ikinci sırasındaki Fire’ın yeni modelini birkaç ay içinde tanıtması bekleniyor.

27 Şubat 2012 Pazartesi

GELECEĞİN SİNEMACISI SİZ OLABİLİRSİNİZ!

[caption id="attachment_6152" align="alignright" width="232" caption="Bergüzar Korel de seçici kurulda yer alacak."][/caption]

T.C. Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Ertuğrul Günay’ın destekleriyle gerçekleştirilen; 21 yıldır kültür ve sanat alanında hizmet veren öncü sivil toplum kuruluşlarından düzenlediği “Geleceğin Sineması” projesi, genç yeteneklerin perdeyi aralamasını bekliyor

Üniversitelerin Güzel Sanatlar ve İletişim Fakülteleri'nin Sinema Bölümleri'nde okuyan önlisans, lisans ve lisansüstü öğrencilerinin sinema alanındaki üretimlerini destekleyerek, kısa film üretimine katkıda bulunmak ve bu anlamda genel olarak sinemanın geleceğine ve öğrencilerin vizyonunu geliştirmeye destek olmak amacıyla düzenlenen en önemli projelerden biri olan “GELECEĞİN SİNEMASI” Projesi, dokuzuncu yılında başvuruları bekliyor.
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın İletişim ve Güzel Sanatlar Fakültesi, Sinema Bölümü Öğrencilerinin Kısa Film Projelerini senaryo aşamasında desteklediği “Geleceğin Sineması 9” için son başvuru tarihi ise 9 Mart 2012. T.C. Kültür Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Cem Erkul; Bergüzar Korel, Beste Bereket, Yönetmen Murat Şeker, Yekta Kopan, Yönetmen Muzaffer Hiçdurmaz, Yönetmen Yüksel Aksu, Görüntü Yönetmeni Gökhan Tiryaki, ve Jüri Başkanı Engin Yiğitgil'den oluşan seçici kurul, katılan projeleri değerlendirmek üzere 19 Mart 2012'de toplanacak. Desteklenmeye hak kazanan projeler ise, “Geleceğin Sineması 9”un ödül töreninin gerçekleştirileceği 30 Mart 2012'de duyurulacak.


 

BEĞENMEDİĞİ FİLM OSCAR ALDI SIRA CAN BONOMO'DA!

Demet Akalın'ın geçen hafta izlemeye gittiği ve filmi beğenmeyerek parasını geri istediği  The Artist 5 dalda Oscar sahibi oldu

Demet Akalın, 10'uncu dakikada sinemayı terk edip "Ne biçim film bu? Diyalog yok, siyah-beyaz, paramı geri verin" dediği film,  Siyah-beyaz, sessiz filmolan 'The Artist' En İyi Film ödülünü kazanırken, yönetmeni Michel Hazanavicius ve başrol oyuncusu Jean Dujardin'e de Oscar kazandırdı. The Artist, En İyi Müzik, En İyi Kostüm ödüllerini de aldı. Demet Akalın ve Oscar ödülleri twitter kullanıcılarının da gündemindeydi. Twitter'da "demet akalın'ın sinemada parasını geri istediği The Artist en iyi film, yönetmen ve erkek oyuncu ödüllerini aldı. darısı bonomo'nun başına. (mesutbahtiyar)" ya da "Demet Akalın yeni bir şarkı yapmaya hazırlanıyormuş: Adam Ol Academy  (ardaerdik)" şeklinde tweet'ler atıldı.

İzleyiciyi Hollywood'un en büyük değişimi yaşadığı yıllara götüren The Artist filmi, yeni teknolojiyle eskinin arasında yaşanan bir aşk hikayesini konu alıyor. George Valentin (Jean Dujardin), endüstrinin sesli filmlere geçiş kararına -daha çok alışkanlık, biraz ilerleyen yaş, biraz da gururu nedeniyle- ayak uyduramayınca, kariyerinde trajik bir düşüş gerçekleşir.. Buna karşın bu yeni teknoloji, George'un kısa bir süre önce tanışıp da âşık olduğu Peppy Miller (Bérénice Bejo) adlı genç ve güzel kızın yıldızını parlatacaktır.. Bir aşk filminin ötesinde olan The Artist sinemanın yakın tarihine de ışık tutuyor.

The Artist fragman

[youtube width="600" height="365" video_id="OK7pfLlsUQM"]

İLKOKUL 2. SINIF TOPLAMA VE ÇARPMA ARASI İLİŞKİ ALIŞTIRMASI

ÇOK TERİMLİ TOPLAMA İŞLEMLERİNİ AÇIKLAYIP ÇARPMA İŞLEMİ İLE GÖSTERELİM

 



















































































TOPLAMAAÇIKLAMAÇARPMATOPLAMAAÇIKLAMAÇARPMA
2

2

2

2

2

+______

10

 
5

TANE

2
2

5

X_________

10
3

3

3

3

3

+______

 

 
 

TANE

 
 

 

X_________

 
TOPLAMAAÇIKLAMAÇARPMATOPLAMAAÇIKLAMAÇARPMA
2

2

2

2

2

2

2

+______

 

 
 

 

 

 

…….

TANE

……
 

 

X_________

 
 5

5

5

5

 

+______

 

 
 

TANE

 
 

 

X_________

 
TOPLAMAAÇIKLAMAÇARPMATOPLAMAAÇIKLAMAÇARPMA
 

6

6

6

6

6

6

6

+______

 

 
 

 

X_________

 
 

1

1

1

1

1

1

1

1

+______

 
 

TANE

 
 

 

X_________

 
TOPLAMAAÇIKLAMAÇARPMATOPLAMAAÇIKLAMAÇARPMA
7

7

7

7

7

7

7

+______

 

 
 

TANE

 
 

 

X_________

 
 

2

2

2

2

2

2

2

2

+______

 
 

TANE

 
 

X_________

 
TOPLAMAAÇIKLAMAÇARPMATOPLAMAAÇIKLAMAÇARPMA
1

1

1

+______

 
 

TANE

 
 

 

X_________

 
8

8

8

+______

 
 

TANE

 
 

X_________

 

ÇARPMA İŞLEMLERİNİ  TOPLAMA İŞLEMİ İLE GÖSTERELİM, AÇIKLAMASINI YAZALIM

 



















































































































ÇARPMAAÇIKLAMATOPLAMAÇARPMAAÇIKLAMATOPLAMA
4

4

X______

16
 

4

TANE

4
 

4

4

4

4

+_________

16
 

5

5

5

X______

 
 

TANE

 
 

 

 

 

 

+_________

 
ÇARPMAAÇIKLAMATOPLAMAÇARPMAAÇIKLAMATOPLAMA
6

2

X______

 
 

 

TANE

 
 

 

 

 

 

 

 

 

+_________

 
 

 

 

7

3

X______

 
 

TANE

 
 

 

 

 

 

 

 

 

+_________

 
ÇARPMAAÇIKLAMATOPLAMAÇARPMAAÇIKLAMATOPLAMA
 

 

5

4

X______

 
 

 

TANE

 
 

 

 

 

 

 

 

+_________

 
 

 

 

6

2

X______

 
 

TANE

 
 

 

 

 

 

+_________

 
ÇARPMAAÇIKLAMATOPLAMAÇARPMAAÇIKLAMATOPLAMA
 

 

5

5

 

X______

 
 

 

TANE

 
 

5

5

5

5

5

+_________

 
 

3

3

 

X______

 
 

TANE

 
 

 

 

 

 

+_________

 
ÇARPMAAÇIKLAMATOPLAMAÇARPMAAÇIKLAMATOPLAMA
 

1

4

 

X______

 
 

 

TANE

 
 

 

 

 

 

+_________

 
 

 

4

7

X______

 
 

 

 

TANE

 
 

 

 

 

 

 

 

 

 

+_________

 
ÇARPMAAÇIKLAMATOPLAMAÇARPMAAÇIKLAMATOPLAMA
 

X______

 
 

 

TANE

 
 

 

+_________

 
 

X______

 
 

TANE

 
 

+_________

 
ÇARPMAAÇIKLAMATOPLAMAÇARPMAAÇIKLAMATOPLAMA
 

X______

 
 

 

TANE

 
 

 

+_________

 
 

X______

 
 

TANE

 
 

+_________

 

 

26 Şubat 2012 Pazar

OSCAR İÇİN HAZIR MISINIZ?

 

Dünyada en iyi bilinen sinema ödülü olan Oscar, 84. kez sahiplerini bulacak. Amerikan Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisince verilen ödüller, bu gece Billy Crystal'ın ana sunuculuğunu üstleneceği gecede sunulacak. Tören, dünyanın 225 ülkesindeki televizyon kanallarınca naklen yayımlanacak.

BENCE PITT ALIR ABİ!

Oscar'ın resmi internet sitesinde sinemaseverler altın heykelciği kimlerin ve hangi filmlerin alacağına ilişkin tahminlerini iletiyor. Portalda tartışılan konular arasında bu yıl aday olan bazı oyuncuların popülaritesi de sinemaseverlerin ilgi odağı oldu. Bu yılki adaylardan Meryl Streep, Glenn Close, Gary Oldman, Woody Allen, Michelle Williams, George Clooney ve Brad Pitt'in adaylıkları, Oscar yarışını izleyen hayranlarının dikkatini üzerinde topluyor.

KİM HANGİ ÖDÜLÜ VERECEK

Ödül töreninde yarın gazete manşetlerini süsleyecek olan 'Oscar Goes To' söyleminde bulunacak isimler ise New York Observer tarafından eğlenceli bir dille anlatılmış:
* Oyuncu kategorileri, geçen yıldan kesinleşiyor: Geçen yılın en iyi kadın oyuncu ödülünü kazanan, bu yıl en iyi erkek oyuncu ödülü sunuyor. Diğer oyuncu kategorilerinde de aynı mantık işliyor.
* Bu yıl Halle Berry, en iyi belgesel ödülünü sunacak. Berry’nin ününün ne kadar gerilediğine dair en somut işaret.
* En iyi ses ve en iyi kurgu gibi kimsenin umrunda olmadığı ödüller, genel en yakışıklı ve en seksi oyuncular tarafından veriliyor. Bu yıl da değişiklik yok. Sahnede Bradley Cooper ve Emma Stone olacak.
* En iyi kostüm ödülünü Bridemaids kızları verecek. Çünkü, yalnızca kadınlar kılık kıyafet hakkında yaratıcı espri yapabilir.
* En trajikomik eşleşmeyse Angelina Jolie’nin en iyi yabancı film ödülünü sunacak olması. ‘Filmini aday gösteremedik, bari ödülü o versin’ mantığı. Dahiyane fikir!

17 KEZ ADAY OLDU AMA HİÇ OSCAR ALAMADI
Geceden ödülle dönüp dönemeyeceği ilgi uyandıranlar arasında başı, 17. kez altın heykelciğe aday gösterilen ancak 30 yıldır ödülü kazanamayan Meryl Streep geliyor. Streep, "Demir Leydi" filmindeki Margaret Thatcher rolüyle "En İyi Kadın Oyuncu" dalında aday olduğu ödülü 30 yıldır alamaması; Hollywood'un en gözde oyuncularından Brad Pitt ise üçüncü adaylığında Oscar kazanıp kazanamayacağı Twitter'da da en çok konuşulan iki aday oldu.


OSCAR ADAY LİSTESİ
Oscar ödülüne bu yıl Martin Scorsese'nin "Hugo" adlı filmi, "En İyi Film" dahil 11 dalda aday gösterilirken, sessiz ve siyah-beyaz yapım "The Artist" 10 dalda aday oldu.
"En İyi Film" adayı yapımlar "The Artist", "Descendants", "Extremely Loud & Incredibly Close", "The Help", "Midnight in Paris", "Moneyball", "The Tree of Life" ve "War Horse" olarak sıralandı.

"En İyi Yönetmen" dalında Michel Hazanavicius (The Artist), Alexander Payne (The Descendants), Martin Scorsese (Hugo), Woody Allen (Midnight in Paris) ve Terrence Malick (The Tree of Life) ödüle aday gösterildi.

"En İyi Erkek Oyuncu" dalında Demian Bichir (A Better Life), George Clooney (The Descendants), Jean Dujardin (The Artist), Gary Oldman (Tinker Tailor Soldier Spy) ve Brad Pitt (Moneyball) aday oldu.

"En İyi Kadın Oyuncu" dalında Glenn Close (Albert Nobbs), Viola Davis (The Help), Rooney Mara (The Girl with the Dragon Tattoo), Meryl Streep (The Iron Lady) ve Michelle Williams (My Week with Marilyn) ödüle aday gösterildi.

"En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu" dalında ödüle Octavia Spencer (The Help), Berenice Bejo (The Artist), Jessica Chastain (The Help), Janet McTeer (Albert Nobbs) ve Melissa McCarthy (Bridesmaids) aday oldu.

"En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu" dalında Kenneth Branagh (My Week with Marilyn), Jonah Hill (Moneyball), Nick Nolte (Warrior) Christopher Plummer (Beginners) ve Max von Sydow (Extremely Loud & Incredibly Close) aday gösterildi.

ULUSLARARASI ROTARY KURULUŞU 107. YILINI KUTLADI

Rotary 2420. Bölge Federasyonu’nun ev sahipliğinde Acarkent, Altunizade, Suadiye, Fenerbahçe, Kalamış ve Üsküdar Rotary Kulüpleri tarafından organize edilen 107. Kuruluş Yıldönümü Balosu’nda iş dünyasının önde gelen isimlerinden oluşan yaklaşık 500 davetli bir araya geldi

Aralarında Türkiye İsrafı Önleme Vakfı (TİSVA) Başkanı Aziz Akgül, Eski Turizm Bakanı Bahattin Yücel, Marmara Grubu Vakfı Genel Sekreteri Engin Köklüçınar, Basın Konseyi 2. Başkanı Kenan Akın, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yalçıntaş, Marmara Grubu Vakfı AB ve İnsan Hakları Platformu Başkanı Müjgan Suver ve Darülaceze Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Yakut Irmak Özden de bulunduğu davetliler, Rotary’nin 107 yıllık tarihini anlatan bir tanıtım filmi izlediler. Tanıtım filminin ardından bir konuşma yapan Rotary 2420. Bölge Federasyonu Guvernörü Fatih R. Saraçoğlu; Rotary’nin yürüttüğü projeler konusunda davetlilere bilgi verdi ve destekleri için teşekkür etti.

DİKKAT BU GRUP RADYASYON İÇERİR!

Karadeniz’in içinden gelen ve içlerinden hep Karadeniz gelen bir grup gencin oluşturduğu Marsis grubu şimdi seslerini HES'e karşı yükseltiyor

Karadeniz rock müziğinin ses tellerinden biri olan ve uzun yıllardır sahnede boy gösteren Marsis grubu hayran kitlesini giderek artırıyor. Don Kişot misali nükleer santrallere, savaşlara, gönlümüze teğet geçen, zaman zaman saplanıp kalan kurşunlara, bombaların seslerini duymamak için müziklerini her geçen gün daha yüksek sesle duyan grubun sesini artık daha çok  kişi duyuyor. Korhan Özyıldız, Ceyhun Demir, Mustafa Gökay Ferah, Çağatay Kadı, Evren Arkman, Yaşar Kadir Baş'tan oluşan Marsis grubu gelecek yıl Eurovision Şarkı Yarışması'na gitmek için aday. Okan Bayülgen'in Can Bonomo'dan sonra aday gösterdiği grup, gelecek günlerde de Bayülgen'in HES konulu programında konuk olacak. Grup üyelerinin çoğunluğu Artvinli olan grup, 2005 yılında İstanbul Kadıköy'de kuruldu.

Marsis grubu müziklerini "Karadeniz insanının samimiyetini, dobralığını ve kıvrak zekasını, yörenin halet-i ruhiyesini, sevdalarını ve korkularını folktan rock müziğe uzanan geniş bir yelpazede anlatmaya çalışırken, ne serden geçiyorlar, ne yardan: köklerini Karadeniz’in bereketli Marsis Dağı'nın eteklerine salmış, başı aydınlık gökyüzüne değen, dalları dünyanın dört bir yanındaki kültürlere uzanan dev bir ağaca tırmanmaya çalışıyorlar. Biraz oradan, biraz buradan: mozaiğin en yakışan parçalarını bir araya getirene dek. İşte bu yüzden, bu şarkılar çiçek kokuyor. İşte bu yüzden, bu şarkılar ışıl ışıl" diyerek anlatıyorlar.

FİBER SİNAN GÜZEL SANATLAR ARŞİVİNDEN ÇIKANLAR ŞAŞIRTTI

Önceki gün İstanbul Kuledibi'nde bir eskici tezgahında eski kamera içinden çıkarılan kasette 10-12 yıl öncesine ait olduğu sanılan pek çok eski kayda rastlandı. Eskişehir Bayat-Pazarı ile trampa anlaşması imzalayan bir hurdacının getirdiği çöplük bazı tarihi anekdotlar da içeriyor.



Yapılan renklendirme ve ışıklandırma çalışmaları sonucu kayıtların Eskişehir'de bir grup genç tarafından çekildiği anlaşıldı. Günümüz dizi senaryolarının prototipi sayılabilecek görüntülerde gençleri arayan yönetmen Hüseyin Çınar, kayıtları inceledikten sonra gençlerin çoktan yaşlandığını tahmin ederek aramaktan vazgeçti.

Video ile ilgili arşivleme düzenleme çalışmaları devam ediyor. En kısa zamanda video iyileştirilerek upload edilecek. Bunca çabayla toparlanan videoları neden Youtube'un depolayamadığı da ayrı bir merak konusu olarak kalmış görülüyor.

[youtube width="600" height="365" video_id="HOy9Kuokz2E"]

 

'ARTİST' CESARS'DA ÖDÜLLERİ TOPLADI



Fransa'da 37. Cesars sinema ödülleri, düzenlenen törenle sahiplerine teslim edildi. Fransa'nın en prestijli sinema ödüllerinin önemli bir kısmı, dünyanın dört bir yanında büyük bir beğeniyle izlenen ''The Artist'' filmine gitti. Michel Hazanavicius'un yönettiği The Artist, ''en iyi film'' ve ''en iyi yönetmen'', ''en iyi müzik'' ve ''en iyi dekor'' ödüllerinin sahibi oldu. Bu yılın en iyi kadın oyuncu ödülünü ise yine aynı filmde rol alan Berenice Bejo aldı. Cesars ödüllerinde, en iyi erkek oyuncu ödülüne ise ''Intouchables'' rolündeki oyunuyla Omar Sy layık görüldü. En iyi yabancı film ödülü ise bu yıl, "Une separation" isimli filmi çeken İranlı yönetmen Asghar Farhadi'ye verildi.

25 Şubat 2012 Cumartesi

"SAĞLIKLI" TWiTTER NASIL KULLANILIR?

Twitter'ın Kurucusu Twitter ile ilgili altın önerilerini sıraladı. Önce sağlık diyen Stone, Twitter’da çok vakit geçirmenin, “sağlık açısında zararlı olduğunu” belirtti ve tweet atıp okumak yerine başka şeylerle uğraşmalarını tavsiye etti.

 

Yapılan araştırmalar, bazı kullanıcıların günde 12 saatlerini Twitter’da harcayabildiklerini göstermişti.


37 yaşındaki Stone, Twitter’ı bağımlılık haline getirmenin, siteyi kurma amaçları arasında bulunmadığını ifade ederek, “Bu bana sağlığa çok zararlı bir şey gibi görünüyor… Bir siteye girer ve orada ihtiyacınız olan şeyi bulduğunuz veya bir şeyler öğrendiğiniz zaman çıkarsanız. Ben bu tür kullanımdan hoşlanıyorum” dedi.

Twitter’in ilk hayata geçtiği dönemde birçok kişi tarafından başarısız bir girişim olarak görüldüğünü söyleyen Stone, "Tabi ki Twitter’a sıkça girmenizi istiyorum ama bunu sağlıklı bir şekilde yapın” ifadesini kullandı. Stone, 140 karakterli twitlerin karakter sayısını artırmak gibi bir planları olmadığını da sözlerine ekledi.

YALAN DÜNYA'DA KIRMIZIBAND RÜZGARI

Bu hafta Yalan Dünya'nın 7. bölümünde Kırmızıband grubu sahne aldı. Meraklılarının yakından takip ettiği kadın Heavy Metal grubunun kitlesel alanda görünmelerinden sonraki tepkiler de gayet olumluydu. Sosyal medyadan alınan tepkiler grubu ilk defa dizide dinleyenlerin fazlaca beğendikleri yönündeydi.



Kırmızıband'ı Tanıyalım;

4 tane genç kadından oluşan grubu yıllar önce ilk defa Karavan'da canlı olarak dinlemiştik. Geçmişte çaldıkları Heavy Metal ağırlıklı coverlara zamanla kendi şarkılarını ve kliplerini de eklediler. Eskinin Volvox'u tadında bir enerjileri var.

[youtube width="600" height="365" video_id="fn-RmB9pzck"]

İsteğimiz Kırmızıband gibi kaliteli grupların daha fazla sayıdaki gençlerle tanışmasının bu kadar uzun sürmemesi. Onlar çok daha fazla tanınmayı hak eden bu ülkedeki onlarca gruptan biri.

24 Şubat 2012 Cuma

SAMSUNG iPHONE'A MEYDAN OKUYOR !


Geçtiğimiz yılın Nisan ayında piyasaya sürülen Samsung Galaxy S II, tam gaz satmaya devam ediyor. Firma tarafından aktarılan bilgilere göre, dünya çapında bugüne kadar toplam 20 milyon adet Galaxy S II satıldı. Ayda 2 milyon birime denk gelen bu rakam, Galaxy S II'nin halen çok ilgi çektiğinin açık göstergesi niteliğinde. Galaxy S II'nin bir önceki modeli olan Galaxy S ise aynı süre zarfında 22 milyon adet satmıştı. Bu yaz çıkması beklenen Samsung Galaxy S III'ün neler sunacağı ise hala belirsizliğini koruyor.

 

KISACA  S2:

1.2 GHz çift çekirdek işlemcisi ve geniş, parlak Super AMOLED Plus LCD ekranı ile Samsung Galaxy S2 ince, şık ve hafif bir smartphone cep telefonu. Android 2.3 Gingerbread işletim sistemine sahip olan Samsung Galaxy S2 smartphone cep telefonu 8 megapiksel çözünürlüklü dijital kamerası ile Full HD 1080p yüksek çözünürlükte video da kaydedebiliyor. Telefonun ön yüzünde görüntülü görüşmelerde ve kullanıcıların kendi portre fotoğraf çekimlerinde görev alan 2 megapiksel çözünürlüklü bir dijital kamera mevcut.

'İZLENİYORUM' PARANOYASINA SON

Gmail, Youtube gibi servisleriyle dünyada milyonlarca kişiye ulaşan Google, Chrome tarayıcısında kullanıcılarına takip edilmeyi seçenek olarak sunacağını açıkladı

Kullanıcıların bilgilerini topladığı düşünüldüğünden sık sık eleştirilen Google, "beni izleme" seçeneğini kullanıcılara sunacağını duyurdu. Google kullanan milyonlarca insan senelerce izlendiğini düşünürken bu haber kullanıcıları sevindirdi. Google'ın Reklam departmanından Susan Wojcicki'nin yaptığı açıklamaya göre 'beni izleme' seçeneği sayesinde kullanıcılar, bu seçeneğe tıklayarak Google'ın kendileri hakkında bilgi toplamasının önüne geçebilecek.

ÇOK BEĞENİLİNCE 2. GELDİ GALAXY ACE 2

ACE 2 SINIF ATLADI;

ARTIK İPHONE 4S'E BİLE RAKİP OLABİLECEK ÖZELLİKLERE SAHİP

 Büyük satış rakamlarına ulaşan Galaxy Ace'in ikincisi geliyor. Özellikle 600 TL sınırındaki uygun fiyatı ve sunduğu akıllı telefon özellikleriyle kullanıcılarının büyük beğenisini toplayan Galaxy Ace hala en çok satan 5 modelden birisi. Teknik anlamda bir çok yenilik getiren ACE2 tasarım olarak daha şık bir görüntüye sahip Ace 2  güçlü bir performans isteyen aktif kullanıcılara yönelik bir smartphone cep telefonu. Şimdi dual-core işlemciyle donatıldı ve en büyük kusuru olan düşük çözünürlüklü ekranında kurtulup 800x480'lik net bir ekrana kavuştu. 3.8" lik bir ekranla ve 4GB'lık bir dahili hafızası 768mb lık rami  ile Galaxy S ve Galaxy S2 arasında bir yere oturacak Samsung'un yeni yıldızı.



 

5 megapiksel çözünürlüklü ve otomatik netlemeli dijital kameraya sahip olan Samsung Galaxy Ace 2 cep telefonunda görüntülü görüşmelerde kullanmak amacıyla ayrıca VGA çözünürlüklü bir kameraya da yer verilmiş. 1500 mAh kapasiteli pili ile sık şarj etme zorunluluğunu kaldıran Samsung Galaxy Ace 2 akıllı telefon uzun ve kesintisiz bir kullanım süresi sunuyor. Kullanıcılar Samsung Galaxy Ace cep telefonunun 4 GB dâhilî belleğine bol sayıda video, fotoğraf ve şarkı kaydedebiliyorlar. Samsung Galaxy Ace 2 akıllı telefonun belleği microSD hafıza kartları ile ekstra 32 GB kapasitesinde arttırılabiliyor.


ACE 2 ESKİSİNDEN ÇOK DAHA İNCE

YENİ İ30 YAKINDA TÜRKİYE'DE

Tasarımı Almanya'da Üretimi Çek Cumhuriyetinde yapıldı; Avrupa pazarı için özel olarak geliştirilen en yeni Hyundai. İlk jenerasyon i30, lansmanı yapıldığında Hyundai için yepyeni bir dönemin başlangıcını temsil ediyordu. Yeni nesil i30 ise, Avrupa’nın dört bir yanında markanın bilinirliğini daha da artırma konusunda önemli bir rol oynayacak.

Hyundai Avrupa Başkanı Allan Rushforth, “Yeni nesil i30’un, Hyundai’nin Avrupa’daki satışlarını artırmasına yardımcı olacağını ve marka imajına katkıda bulunacağını, C-segmenti’nin en önemli araçlardan biri haline geleceğini, Hyundai için yeni bir marka elçisi olacağını ve markamızın kalite standardını üst segment seviyelerine taşıyacağını umuyoruz” dedi.



Yeni nesil i30, önceki araca göre daha uzun, daha geniş ve daha alçak bir otomobil. Kabin içi kullanışlılığından hiç taviz vermeden daha sportif ölçülere kavuşan yeni i30, 4300 mm ile önceki modele göre 20 mm daha uzun, 5 mm daha geniş (1780 mm) ve ve 10 mm daha alçak (1470 mm). Orijinal i30 modelinin, C-segmentinin en uzun dingil mesafelerinden biri olan 2650 mm’lik dingil mesafesi, yeni nesil i30’da da aynen korunuyor. Ancak boyutlar ve yenilenen kullanım alanı sayesinde hem ön hem de arka yolcular için daha geniş bir iç hacim sunuluyor.

Yeni nesil i30’un daha atletik görünümünün arkasındaki temel faktör, önemli ölçüde artan iz genişliği. Gövde 5 mm genişletilirken ön ve arka iz genişlikleri sırasıyla 17 mm ve 24 mm artırıldı. Böylelikle jant ve lastikler dışa doğru kaydırılarak çamurluklarla aynı hizaya getirildi ve hem otomobilin daha estetik bir görünüme sahip olması sağlandı hem de yol tutuşu artırıldı.
Ön camın alt çizgisi, öne doğru 84 mm ve aşağı doğru 26 mm kaydırılarak eğim açısı artırıldı ve böylece rüzgâr direnci ve aerodinamik sürtünme azaltılmış oldu. Bu sayede otomobilin sürtünme katsayısının sadece 0,30 olması sağlandı. Ayrıca ön, yan ve arka camların altında kalan kısımların krom kaplaması ve beş kollu alaşım jantlar da yeni nesil i30’a ek bir incelik kazandıracak şekilde hazırlandı.



i30 için altı motor seçeneği

Her bir pazarın tercihine bağlı olarak yeni nesil i30, genişletilmiş altı adet motor seçeneğiyle birlikte satışa sunulacak. Bunların üçü dizel, üçü de benzinli motor olacak. Motorlar, 90 PS’den 135 PS’ye kadar uzanan güce sahip olacak.

Türkiye’de ilk etapta dizel motorun en güçlü seçeneği olan 128 PS’lik 1.6 litre dizel ve benzinli motorların en güçlü ünitesi olan 135 PS’lik 1.6 GDI satışa sunulacak.  Bu motorların ikisi de isteğe bağlı olarak 6 ileri manuel ya da 6 ileri otomatik şanzımanla alınabilecek.

 


Hyundai’nin Blue Drive™ ismiyle geliştirdiği teknolojilerin eklenmesi, yeni nesil i30’un verimliliğini optimize ediyor ve emisyon miktarını azaltıyor. Hem dizel hem de benzinli modellerle birlikte satışa sunulan bu teknolojiler, entegre dur-kalk sistemini (ISG), düşük yuvarlanma direncine sahip lastikleri ve Alternatör Yönetim Sistemini (AMS) içeriyor. Bu teknolojiye sahip olan 128 PS gücündeki dizel motor, manuel şanzımanla sadece 97 g/km’lik CO2 açığa çıkarıyor ve böylece segmentinin en iyi güç-verimlilik oranına sahip oluyor.

Benzinli motorlar da performans ve ekonomiyi en iyi şekilde sunuyor. Yeni nesil ‘Gamma’ serisi 1.6 litre GDI motor, güç ve tork üretimini maksimuma çıkarırken yakıt tüketimini ve emisyon miktarını minimuma düşüren teknik yönden gelişmiş ‘direkt enjeksiyon’ özelliğine sahip. 1591 cc hacmindeki bu motor, 6300 d/d’de 135 PS maksimum güç ve 4850 d/d’de 164 Nm maksimum tork üretiyor. Yeni i30, bu motor ve 6 ileri manuel şanzıman ile 0’dan 100 km/s hıza sadece 9,9 saniyede çıkacak ve 100 km’de 5,7 litre ortalama yakıt tüketecek.

Geliştirilmiş yol tutuş ve değişken hidrolik direksiyon

Yeni i30, artırılan dinamizminin bir parçası olarak FLEX STEER sistemi ile yenilikçi bir seçenek sunuyor. Bu sistem, Konfor, Normal ve Spor olmak üzere üç farklı sürüş karakteri sunuyor ve sürücüye direksiyon desteği ve tepki seviyesini ayarlama imkânını sağlıyor. Böylelikle sürücü, mevcut sürüş koşulları ve kişisel tercihlerine göre yolculuğun daha keyifli geçmesi amacıyla en uygun seçimi yapabiliyor.  Standart olan bu elektrik destekli direksiyon sistemi sayesinde yeni nesil i30, 10,6 metrelik dönüş çapını 2,85 turla tamamlıyor.

Yeni nesil i30’un tam bağımsız mükemmel süspansiyon sisteminde önde McPherson kovanları arkada ise çok kollu bağlantı kullanılıyor. Hem ön hem de arka süspansiyon, geometrik olarak optimize edilen ve genişleyen iz mesafesinden faydalanıyor ve çok daha iyi hâkimiyet ile yol tutuş sunuyor.

5 Yıldızlı güvenlik özellikleri

Hyundai için güvenlik en önemli kriterlerden biri ve yeni nesil i30, yolcularına, diğer sürücülere ve yayalara maksimum koruma sağlayacak en son aktif ve pasif güvenlik teknolojilerini sunuyor. Aktif güvenlik özellikleri arasında ESP (Elektronik Stabilite Programı), VSM (Araç Stabilite Yönetimi), BAS (Fren Destek Sistemi) destekli ABS, aracın yokuşta geri kaymasını önleyen HAC sistemi ve acil frenlerde stop lambalarının yanıp sönmesini sağlayan ESS sistemi yer alıyor.

Sürüş güvenliği için diğer araçlar tarafından farkedilmek önemli olduğu için yeni nesil i30’da LED gündüz sürüş farları ve sürücünün gece görüşünü optimize eden opsiyonel AFLS (Adaptif Ön Aydınlatma Sistemi) farları bulunuyor. Araç geri vitese takıldığında ise bagaj kapağındaki logo açılarak altında gizli olan geniş açılı arka görüş kamerasıyla engeller net olarak iç dikiz aynasındaki ekrandan görülebiliyor.

Pasif güvenlik sistemleri göz önünde bulundurulduğunda, yeni nesil i30’un gövde yapısında yüksek mukavemetli çelik kullanılıyor. Ayrıca gövdede maksimum rijitliği sağlamak amacıyla ön veya arka süspansiyona monte edilmiş üç adet yeni travers kol yer alıyor. Ön kapıda çalınmaya karşı güçlendirilmiş kirişler, B-sütunu ile tavan arasında genişletilmiş bağlantı ve çelik destekli marşpiyeler bulunuyor.

Tüm yeni nesil i30’larda standart olarak ön, yan ve tam boy perde olmak üzere altı adet havayastığı yer alıyor. Ayrıca sürücü diz hava yastığı da üst donanım paketinde ek olarak alınabiliyor.

Yeni nesil i30’un mevcut güvenlik özellikleri, Hyundai’nin güvenlik konusunda sahip olduğu mükemmel geçmişini daha da güçlendiriyor. Hyundai, önceki model de dahil olmak üzere şu an Avrupa’daki mevcut ürün yelpazesindeki tüm araçları gibi yeni i30’un da Euro NCAP çarpışma testlerinden 5 yıldız almasını planlıyor.

Zengin donanım

Yeni nesil i30’un standart özelliklerinin kalitesi ve zenginliği için Hyundai’nin yeni     D-segment otomobili i40’a bakmak yeterli. Yeni nesil i30’un sürücülerini cezbedecek yeni özellikleri arasında anahtarsız giriş ve çalıştırma, 10 ayrı yöne otomatik hareket edebilen elektrikli sürücü koltuğu, elektronik park freni ve hız sabitleyici, çift bölgeli klima, arka koltuk yolcuları için havalandırma kanalı ve panoramik cam tavan yer alıyor.

Modele bağlı olarak, yeni nesil i30’un müşterilerine standart olarak sunduğu ekipmanlar arasında yükseklik ayarlı sürücü koltuğu, 60/40 oranında katlanabilir arka koltuk, direksiyon simidi üzerinden kontrol edilebilen MP3 çalarlı RDS radyo, iPod, harici ve USB bağlantısı, altı hoparlörlü ses sistemi ve çok fonksiyonlu yol bilgisayarı yer alıyor.

Yeni nesil i30, Avrupa’da iki opak, yedi metalik renk ve iki sedef rengi olmak üzere toplam 11 adet gövde rengi seçeneği ile üretilecek. Bu renklerden 9 tanesi Türkiye’ye ithal edilecek ve özellikle yeni renkler i30’a daha da diri bir görünüm kazandıracak. Kabin içinde ise i30’da siyah ve bej olmak üzere iki farklı döşeme rengi alınabilecek. Standart pakette kumaş döşeme sunulurken üst pakette kumaş-deri karışımlı döşeme yer alacak.

23 Şubat 2012 Perşembe

SUSUZ TEMİZLİK DEVRİ BAŞLAYACAK

Gelişen teknoloji gündelik hayatımızı da etkilemeye devam ediyor. Nano teknolojiden sonra çamaşırları havada asılı tutarak ve kuru buzla temizleyecek çamaşır makineleri de yolda

Popular Science dergisinde yer alan habere göre, susuz çamaşır makinesi süper soğutulmuş, süper iletken metal çamaşır sepetini havada tutmak için akülü bir halka kullanıyor. Sepet kırılıp dağılmayan iki katlı cam ile kaplı ve likit nitrojen kullanılarak çamaşırlarınız soğutuluyor. Halkanın içerisindeki aküler manyetik bir alan üretiyor ve sepet bu alan içerisinde askıda kalıyor.

Seramik tabanlı dokunmatik arayüz kullanılarak açılan ve kontrol edilen çamaşır küresi süblime (sıvı duruma geçmeden katı durumdan doğrudan gaz durumuna geçen) olan buzu süpersonik bir hızla çamaşırlarınıza püskürtüyor. Karbondioksit kirli çamaşırlardaki organik malzemelerle etkileşime geçiyor ve onları parçalıyor. Sonra kirler işi bitince durulayıp temizleyebileceğiniz bir boru aracılığıyla filtre ediliyor. Karbondioksit çıkarılıyor ve yeniden donduruluyor. Böylece çamaşırlarınız temiz ve kuru olarak makineden çıkıyor.

BAŞKA HAYAT MÜMKÜN MÜ?

Yazar Sebahattin Demiray'ın 4. kitabı 'Senden Çok Uzakta' raflardaki yerini aldı. Epsilon Yayınevi'nden çıkan kitap sıradışı bir aşkı anlatıyor gibi görünse de kitabın kahramanı Dimitris'in 6-7 Eylül olaylarıyle ilgili anıları nedeniyle yakın tarihin izdüşümü olarak karşımıza çıkıyor 

Sebahattin Demiray'ın Senden Çok Uzakta isimli yeni romanını okurla buluşturuyor. Kurgunun başkahramanı aynı zamanda romanın anlatıcısı olan Dimitris Angelos. Yakın tarihin dramatik izlerini etkileyici bir üslupla kurgulayan yazar, Dimitris'in değişen kimliklerinde okuru farklı yaşamlara tanıklık ettiriyor. Bununla birlikte Senden çok Uzakta, sevgiliye ulaşma ve kavuşma umudunu içinde taşıyan aşıkların -kahramanların- da romanı.

Romanın aynı zamanda anlatıcısı olan Dimitris'ten, önce bugünü, sonra ilerleyen sayfalarda gençliğini ve 'kaderini' dinliyoruz. Roman, orta yaşlarını çoktan geride bırakmış Dimitris Angelos'un ilk gençliğinde kısa bir süre yaşamak zorunda olduğu kasabada başlıyor. Dimitris'i aradan geçen uzun yıllardan sonra tekrar bu kasabaya getiren çok önemli bir neden var. Yaşlı adamın bütün hayat akışını değiştiren -kaderini değiştirip başka hayatlar yaşamasına neden olan- bir davranış bu! Yanında 'en azından tek bir suçumun özrünü dileyeyim' dediği bir başka genç adamın izlerini taşıdığı bavuluyla, kasabada yeniden ilginç olaylar girdabının içinde buluyor kendini.

YAKIN TARİHİN DRAMATİK İZLERİ

Dimitris Angelos'un bütün hayatı roman kahramanı olacak kadar dramatik. Aslında bunun bir kısmı da kendi tercihi. Bu zorluklar 6-7 Eylül 1955 olaylarından sonra ailesiyle birlikte İstanbul'dan göç etmek zorunda kalmasıyla başlıyor. İçten içe göçe zorlanmaya karşı bir hüzün, köklerinden koparılmış olmasına dair bir kederi olsa da Dimitris Angelos'un ona doğduğu söylenilen evle ilgili beklentisi oyuncak arabalarını oradan tekrar geri almak isteyecek kadar çocukça. 6-7 Eylül gecesiyle ilgili korkularını, çocuk gözüyle yaşadığı şaşkınlığı ve dehşeti ise romanda hatırlayabildiği kadarıyla anlatıyor.

Senden Çok Uzakta, ana temasında “aşk” olsa da farklı okumalara açık bir roman… Yan hikayeciklerle güçlenen kurguda yazar, “Başka bir hayat mümkün mü?” önerisine cevap arıyor, bilinç akışını ustaca kullandığı kurgu boyunca okuru, Dimitris'in iç konuşmalarıyla baş başa bırakıyor. Romanın birkaç cümlesinde kendini gösteren 6-7 Eylül olayları ise bu cümlelerin ağırlığıyla kendini bugüne taşıyor, yakın tarihin kişisel tarihlerde bıraktığı acımasız izleri deşifre ediyor. Tüm bunlarla birlikte Senden Çok Uzakta, yazarının da söylediği gibi sadece anlatıcı olan Dimitris Angelos'un değil, bütün kahramanların kenarından kıyısından bulaştığı bir aşk romanı.

Sebahattin Demiray kimdir?

Sebahattin Demiray 15 Mart 1967'de Balıkesir'in Yörük Kışla köyünde doğdu. İlkokulu Savaştepe'de, orta ve liseyi İvrindi'de okudu. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-Tv-Sinema bölümünden mezun oldu. İstanbul'da yaşıyor. Senden Çok Uzakta yazarın dördüncü romanıdır.

Diğer romanları

Masalcı (1999)

Kayıp İsimler Sözlüğü (2002)

Ecel Sarayında Gece (2004)

“Kasabadan gitmeden önce Enis'i son bir kez daha görecektim, fakat az önce aramızda geçen konuşmalarla aslında vedalaştığımızı çok sonra anlayacaktım. Çünkü o son karşılaşmamızda vedalaşmaya vaktimiz bile olmayacaktı. Parkın yanındaki merdivenlerden aşağı inip, istasyon yolundan tarlaların içine sapıp kiliseye doğru yürürken bunların farkında değildim daha. O gece bana verdiği kibrit kutusunu, ondan bana kalan bir hatıra sayıp, ömrümün sonuna kadar saklayacaktım. Atina'daki o küçücük evimde, evimin bir köşesinde, bir çekmecede, bir rafta, bir dolap köşesinde üç beş yılda bir, her defasında daha da eskimiş ve yıpranmış olarak karşıma çıkıveren o mukavva kutuyu açıp, içinde sadece on iki tane kalmış kibrit çöpüne hüzünle ve daha çok da utançla bakacaktım.”

- Senden Çok Uzakta, Sebahattin Demiray

REMBRANDT'IN ESERLERİNE ONLİNE TANITIM

Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi’nde (SSM) başlayan “Rembrandt ve Çağdaşları – Hollanda Sanatı’nın Altın Çağı” sergisinin basın toplantısı, SSM web sitesi ve Facebook sayfasının da dahil olduğu, 6 adresten canlı olarak yayınlandı

Toplantı, aralarında A.B.D., Avusturalya, Fransa, Almanya, Hollanda, İtalya ve Yunanistan’dan izleyicilerin de bulunduğu, 2.139 IP adresi üzerinden izlendi. Türkiye’de ilk kez bir müzenin, internetten canlı olarak yayınladığı basın toplantısı, toplamda 18.516 dakikalık izlenme oranına ulaştı. 2012 yılının en kapsamlı sergisi olan “Rembrandt ve Çağdaşları”nda, Rembrandt’ın yanı sıra, Hollanda resminin önde gelen isimlerinin bulunduğu 59 sanatçıya ait 73 tablo, 19 desen ve 18 obje olmak üzere toplam 110 eser sergileniyor. “Rembrandt ve Çağdaşları - Hollanda Sanatının Altın Çağı” sergisi, 10 Haziran 2012 tarihine kadar, SSM’de sanatseverlerle buluşacak.

İTÜ'YE BAĞIŞ 'AĞA'YA YAKIŞTI!

 

İstanbul Teknik Üniversitesi'nden Yılın En Başarılı İş Adamı ödülünü alan Ali Ağaoğlu,  Türkiye'ye ilk kez kendisinin getirdiği ve değeri 475 bin TL olan elektrikli otomobilini okula bağışladı 

İstanbul Teknik Üniversitesi'nin geleneksel hale gelen ve bu yıl 19. su gerçekleştirilen "İTÜ EMÖS Başarı Ödülleri" önceki akşam Harbiye Askeri Müzesi'nde gerçekleştirilen tören ile sahiplerini buldu. Yunus Günce'nin sunuculuğunu üstlendiği ödül töreni gecesinde sahne alan Boğaziçi Cazz Koru'su törene katılanları adeta kendilerine hayran bıraktı. Birçok katagoride ödüle layık görülen ünlü isimlerin arasında göze çarpanlardan Ali Ağaoğlu (Yılın en başarılı iş adamı), Emre Altuğ (Yılın sanatçısı), Türkan (Yılın en başarılı yerli filmi), Ayşe Kulin (Yaşam boyu başarı ödülü), Gökçe(Yılın en iyi parçası), Model (Yılın en başarılı albümü) ve Leyla İle Mecnun ise (Yılın en başarılı yeli dizisi) seçildi. Ödül törenine damgasını vuran isim Ali Ağaoğlu oldu. Ödül töreninde büyük bir jestte bulunarak Türkiye'ye ilk kez kendisinin getirdiği ve değeri 475 bin TL olan elektirikli otomobilini okula bağışlayan Ağaoğlu, büyük alkış topladı.

22 Şubat 2012 Çarşamba

NiKON cOOLPİX S3300 ÖNSİPARİŞTE

Nikon ve Canon iki ezeli rakip. Canon'un son Compact makinesine Nikon'un cevabı anında geldi. En yeni modeli Coolpix S3300’ün önsiparişalımlarına başladı.



Ünlü üreticilerin dijital fotoğraf makinelerinin satışını üstlenen B&H Photo adlı web sitesi üzerinden önsiparişalımları başlatılırken, Coolpix S3300 isimli model 16 MP çözünürlüğündeki CCD sensör, 6x optik yakınlaştırma 2.7 inç genişliğindeki LCD ekran, Xpeed C2 görüntü işlemcisi, sarsıntı engelleyici, maksimum 3200 ISOhassasiyeti, 720p HD video kayıt desteği, 42 MB dahili hafıza ve SD/SDHC/SDXC/Eye-Fi kart desteği gibidetaylarıiçeriyor.

Farklırenkseçenekleriyle birlikte gençlerin dikkatlerini üzerine çekmeyi başaracak olan ürünün satışlarına 26 Şubat itibariyle başlanacağı bildirilirken,fiyatetiketinin ise 140 dolar olacağı açıklandı.

YUSUF KURÇENLİ'Yİ KAYBETTİK



1,5 yıldır kanser tedavisi gören ve durumunun ağırlaşması üzerine 3 gün önce hastaneye kaldırılan Yönetmen ve senarist Yusuf Kurçenli, hayatını kaybetti.

Kurçenli için yarın Atlas Sineması'nda tören düzenlenecek. 65 yaşındaki Kurçenli'nin cenazesi, bu törenin ardından ikindi vakti Teşvikiye Camisi'nde kılınacak namazdan sonra Ulus Mezarlığında toprağa verilecek.

[caption id="attachment_5618" align="aligncenter" width="258" caption="Son olarak 2010 yılında 'Yüreğini Sor'u çekmişti."][/caption]

Yusuf Kurçenli kimdir? 1947'de Çayeli'de doğdu. İstanbul Üniversitesi'nde gazetecilik okudu. 1973 ile 1980 yılları arasında TRT'de yapımcı ve yönemen olarak çalıştı. İlk filmi "Ve Recep Ve Zehra Ve Ayşe"yi 1983 yılında çekti. Daha sonraki yıllarda çektiği bir çok film, değişik festivallerde ödüller kazandı. "Baba Evi" ve "Kurşun Kalem" gibi TV dizilerini yönetti.
Ödülleri
7. Ankara Film Festivali 1995, En İyi Özgün Senaryo, Çözülmeler, 7. Ankara Film Festivali 1995, En İyi Yönetmen, Çözülmeler 13. İstanbul Film Festivali 1994, En İyi Yönetmen, Çözülmeler 16. Siyad Türk Sineması Ödülleri 1994, En İyi Film, Çözülmeler 9. Uluslararası İstanbul Film Festivali 1990, En İyi Film, Karartma Geceleri

 


Filmografisi (yönetmen) Yüreğine Sor 2010 Gurbet Kuşları 2008 Bebeğim 2006 Gönderilmemiş Mektuplar 2002 Kurşun Kalem 2000 Çemberler 2000 Baba Evi 1999 Antika Talanı 1997 Aşk Üzerine Söylenmemiş Her şey 1995 Çözülmeler 1994 Umut Taksi 1993 Taşların Sırrı 1992 Karartma Geceleri 1990 Raziye 1990 Gönül Garip Bir Kuştur 1989 Gramofon Avrat 1987 Merdoğlu Ömer Bey 1986 Ölmez Ağacı 1984 Ve Recep Ve Zehra Ve Ayşe 1983 Savunma 1979 At Gözlüğü 1978 Özgürlüğün Bedeli 1977
Filmografisi (yapımcı)
Çözülmeler 1994
Filmografisi (senaryo) Gönderilmemiş Mektuplar 2002 Aşk Üzerine Söylenmemiş Her şey 1995 Çözülmeler 1994 Raziye 1990 Karartma Geceleri 1990 Gönül Garip Bir Kuştur 1989 Gramofon Avrat 1987 Merdoğlu Ömer Bey 1986 Ölmez Ağacı 1984 Ve Recep Ve Zehra Ve Ayşe 1983 Savunma 1979

 

EUROVISION ŞARKISIYLA TANIŞTIK

22 Şubat Saat 20.00 da TRT 1 den canlı olarak Eurovision Şarkısı yayınlandı.



İngilizce sözlerle karşımıza çıkan Eurovision 2012 şarkısı daha çok çizgi film jeneriklerine benzetildi.

"Love Me Back" adlı şarkı alışık olduğumuz eurovision şarkılarına pek benzemiyor. Anadolu ezgileri ve enstrümanları başlayan şarkıya zurna, trompet ve bateri eşlik ediyor.

 

Buyrun Bir de Siz Dinleyin;

[youtube width="600" height="365" video_id="Y8fNxJQROTM"]

 

Audi TT RS Plus

Lüks ve spor otomobil severler için geliştirdiği modelleriyle birlikte dikkatleri üzerine çekmeyi başaran Audi firması,saatte280 kilometre hıza ulaşabilen ve göz alıcıtasarımasahip olan otomobil modelinintanıtımınıgerçekleştirdi.


360 beygir gücünde 465 NM tork üretimi gerçekleştirebilen motora sahip olan aracın S tronic şanzımanlı modeli 0 ile 100 kilometre arasındakiyolculuğunusadece 4.1 saniyede tamamlarken, mekanik şanzımanlı model ise bu hıza sadece 4.3 saniyede ulaşmayı başarıyor.



Aracın S-tronic şanzımanlı Coupe modelinin 100 kilometrede ortalama 8.5 litre yakıt tüketimi Roadster modelinin ise 8.6 litre yakıt tüketimi gerçekleştirdiği bildirilirken, araçta ayrıca bastırma kuvvetini ve yüksek hızlarda dengeyi arttıran yeniden tasarlanmış sabit arka kanat da bulunuyor.


Audi TT RS Plus Mart ayında düzenlenecek 2012 Cenevre Otomobil Fuarı’nda halka tanıtıldıktan sonra Nisan’da yollara çıkacak.

 75.000 EU gibi bir Türkiye fiyatı bekleniyor.

FRAPAN, CUMARTESİ SAHNESİNDE

İkinci albüm hazırlığındaki Frapan 25 Şubat Cumartesi akşamı Bronx'ta sahne alacak

2005 yılında müzik hayatına başlayan FRAPAN, etkileyici sahne performansları ile Pearl Jam, The Doors, Placebo, Depeche Mode, Alice in Chains gibi grupların parçalarını yorumlamanın yanısıra, 1 yıl süren beste çalışmaları sonunda ilk albümünü "Frapan" ı Mayıs 2010'da yayınladı. Grubun adını taşıyan albüm' ün prodüktörlüğünü Levent BÜYÜK yapımcılığını Evci Film Prodüksiyon dağıtımcılığını IMM üstlendi.

Albümün "Sevişmek mi?" ve "Şeker gibi" şarkılarının klipleri yönetmen Selim Evci tarafından çekildi. Frapan 2008 yılında vizyona giren "İki Çizgi" adlı sinema filmine soundtrack çalışması yaparak ulusal ve uluslararası festivallerde en iyi film müziği dalında aday olma başarısını gösterdi.

2009 senesinde Başrollerini Meltem Cumbul ve Özcan Deniz’in paylaştığı Kanal d’de yayınlanan ‘Aşk Yakar’ dizisine besteler veren grup özellikle ‘şüphe’ isimli şarkısıyla önemli bir kitleye ulaştı. 2010 yılı Mayıs ayında ilk albümünü yayınlayan grup, bu albüm için daha önce Duman, Kargo, Şebnem Ferah gibi isimlerle çalışmış olan Levent Büyük ile çalıştı.

Türk müziğine farklı bir bakış açısı kazandıracak olan 2. albümlerinin hazırlıklarına devam eden Frapan, sevenleriyle 25 Şubat akşamı Bronx'ta buluşuyor. Bilet fiyatları 15 TL

SUV AKININA BİR "KAPLAN" DA PORCHE'DAN; MACAN

Bilindiği gibi SUV piyasasının en prestijli araçlarından birisi Porche Cayenne. Fazlaca iri cüssesi ve yüksek motor hacmi ülkemizde Cayenne pazarını daraltan en önemli etkenler. Özellikle ülkemizdeki vergi oranlarıyla Cayenne sahibi olunsa bile yıllık MTV'si ciddi bir yük. Porche bu konuda harekete geçti ve yeni "Kaplan" ını yarattı. 


Bu durum Porche'u daha Compact bir SUV tasarımı için harekete geçirdi. 2000CC lik bir motor hacmi ile gelmesi beklenen yeni SUV nin adı MACAN olacak. Macan da dizel motor seçeneği de olacak. Hem dizel hem de benzinli modellerde 2.0 litrelik motor beklenirken benzinli versiyon 330 hp ve dizel versiyon 240 hp olarak gelecek. Sürekli 4 çeker olarak üretilecek araç uzunluğunun da 4,5 metre sınırının altında.


  Porcheun stratejisi ve araç gamı düşünüldüğünde Cayenne Porche için müşterilerinin beklentlerinin ötesinde büyük bir araç olmuştu.Macau bu konuda beklentileri karşıalcayak gibi.

Önceden Cajun olarak bilinen aracın Porsche’nin Leipzig fabrikasında üretileceğini ve gelecek yıl piyasaya sürüleceği açıklandı.

Porsche satış şefi Bernhard Maier verdiği demeçte, “Macan bir spor otomobilin bütün nitelikleriyle bir SUV’un avantajlarını bir araya getiriyor ve gerçek bir Porsche. Yeni bir Porsche’nin isminin markaya uygun olması, birçok dilde ve lehçede kulağa iyi gelmesi ve olumlu bağlantılar çağrıştırması gerekir” dedi.




Porsche aracın isminin Endonezya dilindeki kaplan anlamındaki sözcükten geldiğini söyledi.



 Porche'un yeni Kaplanı ile pazara bir derinlik getireceği çok açık. Spor otomobillerindeki fiyat stratejisini SUV lerde sürdürmeme geleneğini de uygularsa daha da alınabilir rakamlarla gelir ve piyasada şu an konsept açısından yalmız görünen Range Rover'ın "mini"si Evoque'nin en dişli rakibi olabilir.