
Sebahattin Demiray'ın Senden Çok Uzakta isimli yeni romanını okurla buluşturuyor. Kurgunun başkahramanı aynı zamanda romanın anlatıcısı olan Dimitris Angelos. Yakın tarihin dramatik izlerini etkileyici bir üslupla kurgulayan yazar, Dimitris'in değişen kimliklerinde okuru farklı yaşamlara tanıklık ettiriyor. Bununla birlikte Senden çok Uzakta, sevgiliye ulaşma ve kavuşma umudunu içinde taşıyan aşıkların -kahramanların- da romanı.
Romanın aynı zamanda anlatıcısı olan Dimitris'ten, önce bugünü, sonra ilerleyen sayfalarda gençliğini ve 'kaderini' dinliyoruz. Roman, orta yaşlarını çoktan geride bırakmış Dimitris Angelos'un ilk gençliğinde kısa bir süre yaşamak zorunda olduğu kasabada başlıyor. Dimitris'i aradan geçen uzun yıllardan sonra tekrar bu kasabaya getiren çok önemli bir neden var. Yaşlı adamın bütün hayat akışını değiştiren -kaderini değiştirip başka hayatlar yaşamasına neden olan- bir davranış bu! Yanında 'en azından tek bir suçumun özrünü dileyeyim' dediği bir başka genç adamın izlerini taşıdığı bavuluyla, kasabada yeniden ilginç olaylar girdabının içinde buluyor kendini.
YAKIN TARİHİN DRAMATİK İZLERİ
Dimitris Angelos'un bütün hayatı roman kahramanı olacak kadar dramatik. Aslında bunun bir kısmı da kendi tercihi. Bu zorluklar 6-7 Eylül 1955 olaylarından sonra ailesiyle birlikte İstanbul'dan göç etmek zorunda kalmasıyla başlıyor. İçten içe göçe zorlanmaya karşı bir hüzün, köklerinden koparılmış olmasına dair bir kederi olsa da Dimitris Angelos'un ona doğduğu söylenilen evle ilgili beklentisi oyuncak arabalarını oradan tekrar geri almak isteyecek kadar çocukça. 6-7 Eylül gecesiyle ilgili korkularını, çocuk gözüyle yaşadığı şaşkınlığı ve dehşeti ise romanda hatırlayabildiği kadarıyla anlatıyor.
Senden Çok Uzakta, ana temasında “aşk” olsa da farklı okumalara açık bir roman… Yan hikayeciklerle güçlenen kurguda yazar, “Başka bir hayat mümkün mü?” önerisine cevap arıyor, bilinç akışını ustaca kullandığı kurgu boyunca okuru, Dimitris'in iç konuşmalarıyla baş başa bırakıyor. Romanın birkaç cümlesinde kendini gösteren 6-7 Eylül olayları ise bu cümlelerin ağırlığıyla kendini bugüne taşıyor, yakın tarihin kişisel tarihlerde bıraktığı acımasız izleri deşifre ediyor. Tüm bunlarla birlikte Senden Çok Uzakta, yazarının da söylediği gibi sadece anlatıcı olan Dimitris Angelos'un değil, bütün kahramanların kenarından kıyısından bulaştığı bir aşk romanı.
Sebahattin Demiray kimdir?
Sebahattin Demiray 15 Mart 1967'de Balıkesir'in Yörük Kışla köyünde doğdu. İlkokulu Savaştepe'de, orta ve liseyi İvrindi'de okudu. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-Tv-Sinema bölümünden mezun oldu. İstanbul'da yaşıyor. Senden Çok Uzakta yazarın dördüncü romanıdır.
Diğer romanları
Masalcı (1999)
Kayıp İsimler Sözlüğü (2002)
Ecel Sarayında Gece (2004)
“Kasabadan gitmeden önce Enis'i son bir kez daha görecektim, fakat az önce aramızda geçen konuşmalarla aslında vedalaştığımızı çok sonra anlayacaktım. Çünkü o son karşılaşmamızda vedalaşmaya vaktimiz bile olmayacaktı. Parkın yanındaki merdivenlerden aşağı inip, istasyon yolundan tarlaların içine sapıp kiliseye doğru yürürken bunların farkında değildim daha. O gece bana verdiği kibrit kutusunu, ondan bana kalan bir hatıra sayıp, ömrümün sonuna kadar saklayacaktım. Atina'daki o küçücük evimde, evimin bir köşesinde, bir çekmecede, bir rafta, bir dolap köşesinde üç beş yılda bir, her defasında daha da eskimiş ve yıpranmış olarak karşıma çıkıveren o mukavva kutuyu açıp, içinde sadece on iki tane kalmış kibrit çöpüne hüzünle ve daha çok da utançla bakacaktım.”
- Senden Çok Uzakta, Sebahattin Demiray
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder